“Erdoğan Konsepti” ve zafer…
- GİRİŞ14.05.2025 08:37
- GÜNCELLEME14.05.2025 08:37
ABD merkezli Uluslararası Kriz Grubu adlı kuruluşun sahadan ve açık kaynaklardan topladığı bilgilere göre, Türkiye’nin PKK ile mücadelesi son sekiz yılda son derece önemli bir değişim göstermiş.
2016 yılında örgüt ile güvenlik güçleri arasındaki çatışmalar ve örgütün eylemleri, %85 oranında Türkiye sınırları içinde gerçekleşmiş. Kriz Grubunun hazırladığı rapora göre örgütün eylemleri tüm Güney Doğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgesine yayılmış halde. Örgüt, İç Anadolu’da ve hatta Karadeniz Bölgesinde bile eylemler yapabiliyor.
2016 yılından itibaren çatışmalara kademe kademe Türkiye sınırları dışına çıkıyor. 2024 yılına gelindiğinde oran tam tersine dönüyor. Toplam operasyon ve çatışmaların %90’ından fazlası Suriye ve Irak’ta gerçekleşiyor. Sınır içi çatışmaların oranı %10’un altında iniyor. Örgütün eylemleri sınır bölgelerimiz ve Tunceli ile sınırlı kalıyor.
Yani, sekiz yıllık süre içinde PKK’nın Türkiye içindeki etkinliği neredeyse sıfırlanıyor. Örgüt, sınırlarımızı geçemez hale geliyor. Özellikle Suriye’deki 30 km’lik güvenlik bölgesi ve Irak-İran sınırındaki kamp alanları teröristler için yaşanmaz hale geliyor.
Bu zaman diliminde operasyonların sayısında da ciddi bir artış var. 2016’da aylık ortalama 200 civarında seyreden çatışma ve operasyonların sayısı, 2024’de üç kat artıyor, aylık 600’ün üzerine çıkıyor.
Özetle, PKK’yı kendi alanlarında vuran ve vuruşların sayısını muazzam derecede artıran bir Türkiye var.
Aynı dönem içinde etkisiz hale getirilen terörist sayısı da ilginç bir seyir izliyor. Örgütün, mevsim koşullarının rahatlaması ile yaptığı eylemlerde etkisiz hale getirilen teröristlerin sayısı üç aşağı beş yukarı aynı seyrederken güvenlik güçlerimizin mevsim dışı operasyonlarda öldürdüğü terörist sayısı 2016 ve 2017’de hızla artıyor. 2016 sonunda aylık ortalama 150 teröristi bulan bu sayı, daha sonra kademe kademe düşerek 2025 başında aylık 20’ye iniyor.
Bir önceki bahiste operasyon sayısının 3 kat arttığını söylemiştim. Peki öyle ise öldürülen terörist sayısı neden azalıyor? Çünkü örgütüm çatışma kabiliyeti ve militan sayısı hızla düşüyor. Hem operasyonlarda çok zayiat verdiği için hem de yeni militan devşiremediği için.
Elimizde çok daha fazla detay var ama, bu kadarı bile neyin olup bittiğini anlamak için yeterli.
2016 bir milat. Neyin miladı? “Erdoğan konsepti” denilebilecek yeni terörle mücadele biçiminin miladı. Bu konseptin beş önemli özelliği var:
Terörü kaynağında, yani Türkiye sınırları dışında ezmek
2013’te MİT’e verilen saha operasyonu yetkisinin uygulanmaya başlaması
15 Temmuz ihanetinin ardından devlet içindeki FETÖ unsurlarının temizlenmesinin hız kazanması.
Diyarbakır Anneleri gibi örgütü hedef alan gerçek anlamda sivil tepkiler
En önemlisi de…
Terörün siyasi hamlelerine karşı net tavır. Teröre hizmet eden sözde sivil yapılara tolerans tanınmaması, terör örgütünün elinde düşmüş belediyelere kayyım atanması vb…
İşte PKK, bu sekiz uzun yılın sonunda silah bırakma ve kendini feshetme noktasına geldi. Türkiye’nin terörden kurtulması, kimi zavallıların iddia ettiği gibi pazarlıklar ile değil, askeri ve siyasi anlamda terör ile mücadele sayesinde mümkün oldu.
Bu zaman zarfında devletin her hamlesine karşı çıkan, kayyımlar konusunda, operasyonlar konusunda devleti “faşistlik” ile suçlayan her kim varsa bu sefer de PKK’nın kendini feshetmesinden mutsuz oluyor!
Ancak korkunun ecele faydası yok. Bu örgüt tasfiye olacak. Türkiye, -size rağmen- çok daha gelişmiş bir notaya gelecek.
Gaffar Yakınca / Haber7
Yorumlar15