Liderler yok ama umut var!

  • GİRİŞ17.05.2025 09:07
  • GÜNCELLEME17.05.2025 09:07

Yine bir barış müzakere süreci, yine başrolde Türkiye..

Özellikle 2020 yılından itibaren, Avrupa'dan Orta Doğu ve Afrika'ya dünyanın farklı noktalarından pek çok ülkenin, aralarındaki problemlere çözüm için Türkiye'ye başvurduğuna şahit oluyoruz. Bu hafta da Türkiye'nin küresel diplomasi ve barış ortamı için ne denli güvenilir bir ülke olduğunu tekrar görmüş bulunduk.

SÜREÇ İSTANBUL'A NASIL TAŞINDI?

Süreç başından sonuna çetrefilli. Her iki tarafın da akıl oyunlarına, psikolojik sınamalara tabi tuttuğu bir mücadeleden söz edebiliriz. Kısaca özetleyelim İstanbul'daki masaya tarafların nasıl geldiğini.

11 Mayıs 2014 tarihi, Ukrayna'nın doğusunda Rus yanlısı ayrılıkçıların bağımsızlık referandumunu gerçekleştirdiği tarihti. Batılı liderler ve Zelenskiy, iki ülke arasındaki krizin en alevlendiği o tarihin 11. yıl dönümünden bir gün sonra, 3 yıldır devam eden savaşı sona erdirmek için 12 Mayıs tarihinde  Putin'i ateşkes masasına çağırdı. 30 gün silahlar sussun istendi.

Moskova ise bu açıklamayı samimiyetten uzak buldu. Zelenskiy'nin akıl hocasının Batı olduğu, Batılı müttefiklerin savaş sahasında yenilgiye uğrayınca 30 günlük dinlenme süresine ihtiyaç duyduğunu ve bunun için de Zelenskiy üzerinden böyle bir oyun tezgâhladığını ileri sürdü. Kremlin ayrıca Kiev'i, "Zelenskiy barış istemiyor sadece Trump'tan çekiniyor" diyerek de suçladı. Nitekim Harkiv'e yeni saldırılar düzenlendi. Ateşkes çağrısına fiili bir ret cevabı verilmiş oldu.

Hâlbuki 2022 yılında İstanbul'daki ilk müzakere sürecinde taraflar ateşkese yaklaşmış, dönemin İngiltere Başbakanı Boris Johnson'ın Zelenskiy'i yönlendirmesiyle, Ukrayna masadan kalkmıştı. Trump'ın attığı adımlarla Ukrayna-Rusya savaşı Moskova lehine dönünce, Batı da direnmekte ısrar edince, sürecin çıkmaza girmesi kaçınılmaz oldu. İşte tam bu noktada Ankara devreye girdi, Cumhurbaşkanı Erdoğan hem Putin hem de Zelenskiy ile görüşerek İstanbul'da müzakere davetini iletti.

Zelenskiy, kendi koşullarını hızlıca ortaya koydu. "Görüşmeleri en üst düzeyde yapalım, Ben İstanbul'da Putin'i bekleyeceğim" dedi. Oysa Putin bu savaşın Rusya ile Ukrayna arasında değil de Rusya ile Batı arasında olduğunu düşünüyor ve Zelenskiy'i muhatap kabul etmiyordu. ABD Başkanı Trump, zirvenin pazarlamasını üstlenmişçesine bugün geleceğim, yarın geleceğim diyerek dikkatleri İstanbul'a çekti. Kremlin'in besbelli gelmeye niyeti yoktu. Muhtemelen bunu Trump da biliyordu.

Perşembe günü, Ruslar Putinsiz ve görece üst düzey olmayan bir heyetle İstanbul'a geldi. Ukrayna heyeti görüşmenin yapılması için belirlenen Perşembe günü Rusları bekletip, müzakerelerin Cuma gününe sarkmasını sağladı. Rusya İstanbul heyetiyle, Ukrayna ise müzakere saatiyle psikolojik oyunlara başlamış bulundu.

MÜZAKERE MASASINDA NELER VARDI?

Cuma günü, taraflar nihayet Türk heyetinin arabuluculuğunda masanın etrafındaki yerlerini aldı. Ateşkes ilan edilmedi, Rus tarafı müzakerelerden memnun olduğunu açıkladı. Görüşmelerin süreceği duyuruldu. Ukrayna ile Rusya arasında 1000 esir askeri kapsayan, savaşın başından bu yana en büyük esir takası için mutabık kalındı. Bu adım ateşkes öncesi iyi niyet göstergesi olarak da kayıtlara geçmiş oldu. Kim bilir belki ateşkes olmasa da esir takası sırasında taraflar kısa süreli silahları susturabilir..

2 saat süren görüşmede Ukrayna heyetinin açıklama yapacağı sırada basın mensuplarının yer alma çabasından kaynaklanan karmaşaya, açıklama yapmayarak yanıt vermeleri de stres göstergesi olabilir. Zelenskiy'nin hızlıca "Rusya ateşkese uymazsa yaptırım uygulanmalı" açıklaması da bu stresle bağlantılı sanki. "Masadan eli dolu kalkan Rusya'dır" diyemeyiz ancak Ukrayna tarafının çok memnun kalmadığı, ihtimaller arasında.

İki liderin görüşmesi yeniden müzakere edildi. Putin, teknik ilerleme olmadan Zelenskiy ile görüşmeye sıcak bakmıyor. Çünkü az önce zikrettiğimiz gibi ona göre muhatabı Zelenskiy değil Trump. Cuma günü Hem Rusya Devlet Başkanından hem de ABD liderinden karşılıklı görüşmelerinin gerekliliğine dair de beyanlar duymuş bulunduk.

İSTANBUL'DA NEDEN ATEŞKES İLAN EDİLMEDİ?

Askeri açıdan Ukrayna'nın durumu istikrarsız. Donbas'ta Rus güçleri karşısında direnmeye devam etseler de ordunun morali, özellikle Donald Trump başkanlığındaki ABD'nin yardımları bir kesip bir başlatmasıyla bozulmuş durumda. Arkalarında dağ gibi duran bir Amerika'nın bulunmaması da endişeyi doğuruyor ister istemez.

Sahada pozisyonunu güçlendiren Rusya, "Başkan olunca Ukrayna-Rusya savaşı biter" diyerek koltuğa geçen Trump'a İstanbul'da süslü bir diplomasi zaferi kazandırmak ister mi?

Bir başka noktadan bakalım hadiseye. Suriye'de devrim gerçekleşince Rusya etkisini yitirdi mi, yitirdi. Son olarak ABD yaptırımlarının kaldırılması ile Tartus limanını da Ruslardan alıp Birleşik Arap Emirliklerine verdi Suriyeliler. Suriye'den giderken Türkiye'den yardım istemeleri de kendileri için gurur kırıcı bir tabloydu. Böylesine büyük bir savaşın İstanbul gibi sembolik bir yerde sona ermesine çabucak razı olurlar mı?

ŞİMDİ NE OLACAK?

Rus heyetinin müzakerelerden memnun olduğunu söylemesi ve her iki taraftan da geniş kapsamlı müzakere açıklamalarının gelmesi, Moskova ile Kiev arasında birbirlerinin samimiyetlerini tartacağı bir süreç yaşanacağı izlenimi veriyor. Ateşkese henüz mesafe var. İstanbul'daki masanın bu yolda ivme eşiği olabileceğini de söyleyebiliriz. Çünkü iki taraf da liderlerin buluşmamasını gerekçe göstererek ABD ve Türk heyetleriyle görüşerek, karşılıklı oturmadan masadan kalkabilirdi. Daha sonra da süreci sabote etmekle birbirlerini suçlayabilirdi.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın da belirttiği gibi dünya barışı için önemli bir günü geride bıraktık. Savaşların olmadığı bir dünyaya uyanmak ümidiyle.

H. Akif Küçükal / Haber7

Yorumlar5

  • Fatih1453 1 saat önce Şikayet Et
    Rusyanın ,Suriye kuyruk acısı çok büyük,resmen Akdenizden atıldılar.Yarası henüz çok taze.eskiden neredeyse Ayda bir görüşürlerdi RTE ile.Suroye hezimetinden sonra dikkat ederseniz neredeyse hiç görüşmediler.Bu yüzden İstanbula gelmedi.
    Cevapla
  • MaKuS 2 saat önce Şikayet Et
    80 darbesi ile doğunun malum bölgeleri , zorla göçe teşvik edildi . Çoğu İstanbul ve Marmara Bölgesine yürüdü ve arkası geldi , kesilmek bilmedi . Taşı toprağı altın merakı o toprağı çöp , çamur ve mezbeleliğe çevirdi ve bay ekremi başa getirdi istilacı yerleşimciler .İSTANBUL barışı istiyoruz ;göç veren iller geri alsınlar ve kaçmak zorunda kalan yerlisi iade edilsin .İSTANBUL'A ADALET !
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Gültepeli Bjk 3 saat önce Şikayet Et
    Bekkle görr putinnn
    Cevapla
  • SİBGATULLAH 3 saat önce Şikayet Et
    Eyyy kötü tutkularını atmış RUHUNU faziletlerle donatmış en GÜZEL İNSAN ALLAH CC.senden sende ALLAH CC.DAN hoşnut ve RAZI olarak ALLAH CC.dön,HOŞNUT ve RAZI olduğu HAS kulları arasına katılıp FİRDEVİS CENNETİNE(CENNETİN EN ÜST VE ORTA YERİNE)giriniz,KUTSAL DEĞERLERİNİ,AZİZ MİLLETİNİ HER ŞEYİN ÜZERİNDE SEVEN AZİZ VATAN ve MİLLETİNİN HAS evladı AĞABEYİM.SELAM VE DUALARIMLA ALLAH A EMANET OLUNUZ
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Engin DeNiZ 3 saat önce Şikayet Et
    Analiz tespit 10 numara teşekkürler
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat