Rüşvetin Belgesi

  • GİRİŞ30.05.2025 08:57
  • GÜNCELLEME31.05.2025 10:06

Ekrem İmamoğlu’nun örgüt lideri olduğu iddiasıyla İBB'ye yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturması kapsamında yargılaması devam eden isimlerden itiraflar gelmeye devam ediyor.

İtiraf mevsimi açıldı…

Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalandığı gerekçesiyle 'ev hapsi' şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanması şartıyla tahliye edilen Seyfi Beyaz'ın verdiği dört ifade ortaya çıktı.

Beylikdüzü’nde Ekrem İmamoğlu ile inşaat da yaptıklarını ifade eden Seyfi Beyaz, 2019 yılında İmamoğlu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduktan sonra sürekli olarak kendisinden de taleplerde bulunulduğunu iddia etti.

26 Mayıs tarihinde verdiği ifadede West Side projesinde iskan almak için Adem Soytekin'e verilen 3 milyon liradan bahsetmek istediğini söyleyen şüpheli Beyaz, "Biz iskanı alamadığımız için yaklaşık 200 daire sahibi bize dava açtı. 580 daire de Kemal Şahin'in arsa sahibi olarak binada hakkı bulunuyordu. O da bizden talepte bulunacaktı. Bu yüzden iskanı bir an önce almak zorundaydık. Binayı ruhsat eki ve projesine uygun olarak yapmamıza rağmen iskanımızı alamıyorduk. Bu konuda Adem Soytekin'le görüştük. İskan alamadığımızı kendisine söyledik. O da '3 milyon lira verirseniz iskanınızı alırım' dedi. Daha önce kendisine bu konudan dolayı daire vermek zorunda kalmıştık ancak buna rağmen iskanımız verilmedi. 3 milyon lirayı KDV'siyle birlikte Adem'e ödedik. Ortaklardan İsa U. parayı resmi olarak çıkarabileceğimizi, bunun için de Adem'in fatura kesmesi gerektiğini söyledi. Bunun üzerine 3 milyon 540 bin liralık faturayı kesti' diye konuştu.

İddialara göre İmamoğlu’yla geçmişte birlikte iş yaptığı birisinden bile rüşvet istenmiş.

Beyaz’ın iddiasına göre buradaki rüşveti tahsil eden kişi ise Ekrem İmamoğlu’nun şirketinde ‘sıvacı’ olarak kariyerine başlayan, sonrasında Ekrem İmamoğlu’nun sihirli dokunuşu ile adeta “Yürü ya sıvacı” denilen zat Adem Soytekin olmuş…

Adem Soytekin isimli şahsın şöyle bir özelliği var.

Hangi taşı altından kaldırsanız altından bir anda çıkıveriyor.

Ancak altında para ve inşaat olan taşların…

Şimdi ise özel bir bilgiyi paylaşacağım.

Adem Soytekin, KİPTAŞ’ta hiçbir resmi görevi olmamasına rağmen KİPTAŞ’ta sınırsız yetkilere sahip bir isim olarak da karşımıza çıkıyor.

KİPTAŞ’a yüklenici sokuyor, KİPTAŞ’ın projelerindeki daireleri mevzuata aykırı olmasına rağmen topluca emlak şirketlerine sunuyor, emlak şirketleri de müşterilerine avantajlı yatırım fırsatı olarak KİPTAŞ’ın dairelerini pazarlayabiliyor.

Soytekin ayrıca KİPTAŞ’ın proje müteahhitliğini de yapıyor.

Peki bunları babasının hayrına mı yapıyor?

Ya da İmamoğlu’nun başkanı olduğu belediyenin şirketinin daha verimli çalışması adına mı bunu yapıyor?

Buradan bakınca öyle durmuyor.

Soruşturmanın dördüncü dalgasında tutuklanan isimlerden biri, Adem Soytekin için ‘çok özel’ biri konumunda…

Kimsenin özel hayatı beni ilgilendirmez.

Lakin burada halkın kaynakları üzerinden bir ‘özel hayat’ yaşandığından ve gazetecilik mesleğinin ‘kamu yararı’ gözeterek halkı doğru bilgilendirmek ve karar alma süreçlerine katılımına yardımcı olmak gibi bir görevi olduğundan dolayı bu konuya girmek zorundayım.

Adem Soytekin aracılığı ile KİPTAŞ’ın Bağcılar’daki Kirazevler projesinden 60 dairenin satışını toplu bir biçimde uhdesine alan Casa Gayrimenkul isimli şirket; işin karşılığı olarak Adem Soytekin ile gönül ilişkisi bulunan Nezahat Kurt isimli şahsın adına Bağcılar Kirazevler Projesi’nden alınan dairenin ödemesinin bir bölümü olan 256 bin 207 lira 39 kuruşu 22 Nisan 2024 tarihinde KİPTAŞ’ın resmi banka hesabına yatırıyor.

İşte yapılan ödemenin belgesi…

Ayrıca dosyada mağdur sıfatıyla ifade veren müştekilerin iddiasına göre Nezahat Kurt adına alınan dairenin peşinatı olan yüzde 20’si de Casa Gayrimenkul tarafından elden ödenmiş.

Toplamda 684.500 lira müştekiler tarafından ödeniyor.

Sadece kalan kısmı Nezahat Kurt tarafından ödeniyor.

Bu belgenin ve bilgilerin üzerine çok da fazla yorum yapmaya gerek yok.

Belediye imkanlarıyla har vurup harman savrulduğunu ortaya koyuyor.

Şahıslara ve şirketlere alınan rüşvetlerin yanında, sevgili olduğu iddia edilenlere dahi daire aldırılıyor.

Ekrem İmamoğlu’nu savunanlara sorarsanız dava ‘siyasi’…

SESSİZ ADIMLARLA BÜYÜK İŞLER

Geçen gün Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile bakanlıkta buluştuk.

Türkiye, son dönemde yaşanan küresel, bölgesel ve ulusal (deprem) olumsuzluklara rağmen 2024 yılında 61 milyar doların üzerinde turizm geliri elde ederek rekorunu tazeledi.

Ama sohbetimizde daha çok kültür alanında hayata geçirilen çalışmalardan konuştuk.

Restorasyon çalışmaları, güçlendirme çalışmaları ve dahası…

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi öncesi parlementer sistem hükümetlerinin güçlü isimlerinin irtifa kaybetmeden son durağı gibi görülen Kültür ve Turizm Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte icracı bir bakanlık haline döndü.

Bakan Mehmet Nuri Ersoy öncesi ortalaması sadece 14 ay olan bakanların görev süresinin kısa olması nedeniyle başlatılan projelerin nihai sonuçlarının ortaya çıkması, hızlandırılması ve takibatı oldukça hızlanmış.

Örneğin İstanbul’daki Atatürk Kültür Merkezi…

Yıkımı sırasında özellikle muhaliflerin eleştirilerin odağı haline gelen Atatürk Kültür Merkezi inşaatına başlanmıştı ancak inşaat çok da hızlı ilerleyemiyordu.

2018’deki Türkiye’nin makas değişikliği sonrası Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilk Kültür ve Turizm Bakanı olan Mehmet Nuri Ersoy, önce proje değişikliğine giderek projeyi efektif bir hale dönüştürdü.

Yapı maliyetini düşürdüğü gibi inşaatın tamamlanma süresini de hızlandırdı.

Atatürk Kültür Merkezi’nin dışında Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası da aynı şekilde sanatseverlere harika iki yapı olarak ülkemize kazandırıldı.

Yine Tarihi Atlas Sineması’nı restore edilmesi bence güzel bir kazanım oldu.

İstanbul Arkeoloji Müzeleri ve Ankara Resim Heykel Müzesi yeniden hizmete açıldı.

Galata Kulesi ve Kız Kulesi yeniden ihya edildi.

İki kulenin restorasyonları esnasında da ‘istemezükçüler’ ne kadar gürültü kopartmışlardı öyle değil mi?

Ama hayati öneme sahip restorasyonlar olduğunu ifade etmem gerekiyor.

Aksi halde bu kıymetli mirasların büyük zarar görme ihtimali vardı.

Yine Sümela Manastırı restore edilerek hizmete açıldı…

Ve tabii ki Fatih’in emaneti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ile Ayasofya yeniden ibadete açıldı.

Milyonlarca müslümanın yıllar sonra büyük bir özlemle namaz kıldığı Ayasofya’nın restorasyon çalışmalarına hızla başlandı ve plan dahilinde devam ediliyor.

Bence bu anlamlı eserin hizmetkarı olmak tarihi bir madalya takmakla eşdeğer…

Ayasofya’da çok hassas bir güçlendirme çalışması devam ediyor.

Taş Tepeler ve Göbeklitepe’nin birer cazibe merkezi haline gelmesini de yine çok önemsiyorum.

Kariye Camii de yine restore edilerek hizmete açıldı.

Rami Kütüphanesi de muhteşem ve fonksiyonel bir tasarımıyla hizmet açıldı.

Kesinlikle göz kamaştırıyor.

Bakan Ersoy ile sohbetimizde tasarımına müdahil olduğunu öğrendim.

Gastronomi turizmi noktasında atılan adımlarla da İstanbul’a Michelin yıldızlı restoranlar kazandırılması önemsenmesi gereken bir konu...

Ve yine çok önemli bir konu; yurt dışına kaçırılan yüzlerce eserin ait oldukları topraklara geri getirilmesi…

Aslında sohbetimizde birçok konudan bahsettik lakin her birini buraya yazma imkanım yok.

Ama fark ettiğim şey şu oldu; 6 yılda ne kadar çok eser ve hizmet ülkeye kazandırılmış.

Karıncalar gibi çalışılmış.

Ancak bazı işlerin sesi biraz az duyulmuş.

Bizim dahi hatırımıza biraz zorlandıktan sonra gelen bazı işler kamuoyunun hatırına bir çırpıda gelir mi?

Kendime bir ödev; “bol bol gezip anlatmam lazım…”

Ferhat Murat / Haber7

Yorumlar11

  • arıza 23 saat önce Şikayet Et
    ferhat bey saygılar. bu davada neler yapılmış kimler neler söylemiş sık sık tv lerde dile getirilmeli.bunu da sizler yapacaksınız. mizim mahallede en ufak suda fırtınalar koparan bir topluluğa aynısını yapmak gerek her gün 560 milyar demek her sorunun cevabı 560 milyar nerede olmalı.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Bir Akıncı 1 gün önce Şikayet Et
    Biraz aklı olanın itirafçılara her kanaldan saldırı yapılıp susturulmak isteneceğini bilir.Bu yolsuzluk konusu ülkemizin geleceği için Allah cc verdiği büyük fırsattır.En az 1.000 kişilik uzman personelden,yetkili gizli ekip oluşturulmalı,kendi içinde birbirini denetlemeli ve reise bağlı olmalı.Engelleme yapanlar reise bildirilip,görevi sonlandırılmalı.DİKKAT! Sahte itirafçılar olacaktır
    Cevapla Toplam 5 beğeni
  • Kaan 1 gün önce Şikayet Et
    Ellerinize sağlık yazınız çok önemli tespitler içeriyor.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • mardinli 1 gün önce Şikayet Et
    işte bu yüzden özgür özel kuduruyor
    Cevapla Toplam 4 beğeni
  • Gültepeli Bjk 1 gün önce Şikayet Et
    xchp lilerr Atatürk'ün kurduğu partiyi batırdınızz yokk ettinizz İsmet İnönü hainliği darbeciliği cuntacılığı hainnliği ihanetlerii tarihten sizlere kadar geldii şimdii xchp nin kapısına kilit vurma vaktidirr miras bittii lobii ve vekiller xchpyii bitirdiniz siyasi yasaklarla biticeksinizz sonn
    Cevapla Toplam 4 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat