Bugün 602 gün geçti modern zamanların canlı yayınlanan soykırımında. Hâlâ masada ateşkes. Hâlâ dünya sessiz. Hâlâ İsrail küstah.

İsrail ile Hamas arasında imzalanması için Amerika'nın hazırladığı ateşkes metnini 29 Mayıs günü Times of Israel gazetesi sızdırdı. Söz konusu metin, müzakerelere yakın kaynaklarca da doğrulandı. Henüz resmiyete kavuşmasa da Filistinliler için iç açıcı bir durumdan bahsedemiyoruz bildiklerimiz kadarıyla.

ATEŞKES ANLAŞMASIYLA HAMAS'IN ÜZERİNDE BASKI KURUYORLAR!

"Savaşları bitireceğim" diyerek koltuğa geçen ABD Başkanı Donald Trump'ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, İsrail tarafının, önerilen ateşkesi kabul ettiğini öne sürdü. İsrail bu anlaşmayı daha önce reddetmişti. Öylesine küstahlar ki anlaşma metnini onaylamalarının tek sebebi, Gazze'deki soykırımı istedikleri gibi devam ettireceklerine olan inançlarından geliyor.

Neden böyle diyoruz biraz daha açalım.

Metni hazırlayan, soykırımın fiili ortağı Amerika. "İsrail kabul etti, Hamas'ın yanıtını bekliyoruz" diyorlar. Şimdiden mızıkçı tarafın Filistin olduğuna ikna çalışmaları başladı. Başlı başına bir baskı var Hamas'ın üzerinde, anlaşmayı kabul etmesine dair.

Hamas metni inceliyor çünkü hayal kırıklığına uğramış durumda. Listenin en başındaki talepleri kalıcı ateşkesti, anlaşma bu taahhüdü içermiyor. Trump, garantörlükten çok müzakerelerin kalıcı olmasını temenni eder pozisyonunda. Bu da yeterli değil. Çünkü İsrail yeniden saldırmak için dünyanın gözünü boyamaktan başka bir adım atmayı düşünmüyor. Ateşkes sürecine bakışları "Esirleri geri alalım, bombardımanı sürdürürüz"

İSRAİL'İ ATEŞKES SONRASI KİM DURDURACAK?

Daha önce 2023 yılının 24 Kasım ve 1 Aralık tarihleri arasında 7 günlük ateşkes sağlanmış, 50 İsrailli esire karşılık 150 Filistinli mahkûm serbest bırakılmıştı. İsrail, Kuzey Gazze'de yaşayan ve ateşkesten önce "Güneye gidin sizi vurmayacağız" diyerek bombaladığı sivilleri, ateşkesi fırsat bilip evlerine, kuzeye dönmek istediğinde yine bombaladı ve bozdu ateşkesi.

Defalarca ateşkes taslakları hazırlandı, Tel Aviv oyunbozanlık yaptı. Soykırımı sürdürdü.

Geçtiğimiz 19 Ocak'tan, 1 Mart'a kadar 42 gün süren bir ateşkese daha şahit olduk. Hamas'ın serbest bıraktığı 33 esir karşılığında, 1800'den fazla Filistinli mahkûm özgürlüğüne kavuştu. Ancak manzara değişmemişti. Ateşkes sürecinde esirler salınsa da 42 günde 265 kez ihlal gerçekleştiren ve en az 118 Filistinliyi katleden İsrail, cezaevlerine özellikle Batı Şeria'da yaptığı baskınlarla yeni Filistinliler ekliyordu.

Şimdi 60 günlük ateşkesten bahsediliyor. İsrail'in soykırıma son vereceğine dair herhangi bir güvence yok. "Esirleri serbest bırakın" diyerek baskı uygulayan bir ABD-İsrail ortaklığı var Hamas'ın karşısında. Gazze'den tamamen çekilme yok. Zulmü sona erdirecek herhangi bir anlaşma yok ortada. Küstahlığa bakın ki buna rağmen İsrail cephesinden "taleplerimiz karşılanmıyor, Gazze'ye karşı tam güç kullanmalıyız" açıklamaları geliyor.

Acı olan, Hamas'ın bunu direkt reddedebilecek durumu da olmaması. Açlığı da silah gibi kullanan İsrail karşısında belki son 60 gününü yaşayacak Filistinliler için nefes alma molası görenler var ateşkesi.

GAZZELİLERE SUNULAN İKİ KORKUNÇ SEÇENEK!

Göçe zorlamak istiyorlar Gazzelileri. Uzun süredir altyapısını hazırladıkları plan ne yazık ki bu. Gazze'ye İsrail'in yeniden dönüşü, Filistinlileri Gazze'den uzaklaştırma gayesi..

Birleşmiş Milletlere göre Gazze nüfusunun yüzde 100'ü kıtlık riski altında. Gazze Sivil Toplum Kuruluşları Ağı Başkanı Amjad El Şava da bu konuya dikkat çekiyor. Şava'ya göre açlık ve susuzluk politikası, akabinde yardım dağıtımı için askeri noktalar kurmanın amacı halkı göçe zorlamak.

Avrupa'dan İsrail'e yönelik sert söylemler gelmeye devam ediyor. Ancak İsrail'in yine küstahlığına bakın ki Savunma Bakanı Katz, Filistin'i tanıma girişimlerinin sadece kâğıtlar üzerinde olacağını, Batı Şeria'da Yahudi devletini inşa etmeyi sürdüreceklerini söyleyebiliyor.

Amerika'dan "İsrail'e yönelik silah ambargosu uygulamalıyız" diyen senatörler de var.

Bunlardan mı medet ummalıyız sahiden?

Dünyanın, vicdan sahiplerinin, "Bombalanarak ya da aç kalarak ölmek" ile "Sadece hayatta kalmak için topraklarını terk etmek" ayrımında kalan Filistinlilere el uzatacağı günlere kavuşmanın umuduyla..

H. Akif Küçükal / Haber7