‘Dünyanın en güvenli ülkesi’ balonu patladı
- GİRİŞ17.06.2025 08:21
- GÜNCELLEME17.06.2025 09:08
Siyonistlerin en mahir olduğu konu; sahip oldukları medya ve sinema endüstrisi sayesinde kendilerini çok güçlü olarak yansıtabilmesidir.
“Yanmış, kül olmuş kurban” anlamına gelen ‘Holokost’ta da yaptıkları gibi olayları abartma konusunda eline kimse su dökemez.
Dünyanın tamamında en fazla 6 milyon yahudinin yaşadığı İkinci Dünya Savaşı döneminde Nazi Almanyası’nın teknik olarak yahudilerin tamamını öldürme imkânı bulunmazken (belgelerde bu sayının 1 milyonu aşmadığı ortada iken) ve İkinci Dünya Savaşı’nda toplam 17 milyon slav hayatını kaybetmişken senelerce Holokost mağduriyetini yapmaya devam ettiler.
Sinema filmleri ile buradaki mağduriyeti kendi amaçlarına yönelik ciddi derecede pazarlayan Siyonistler, aynı zamanda edebiyat alanında da bir sürü kitap çıkarttı.
Konumuza dönecek olursak; İsrail’in kendini en fazla pazarladığı konuların başında aldığı güvenlik tedbirleri, istihbarat gücüdür.
Dünyanın en güvenli ülkesinin İsrail olduğunu defalarca dile getirdiler.
İsrail’in son 40 yıldır defalarca “İran’daki nükleer tehditi” öne sürerek İran’ı hedef alacağına dair açıklamaları hatırımızda tutarak aynı bahane ile İran’a başlattığı savaş sonrasında İran’ın verdiği karşılık İsrail’in bugüne kadar görmediği tahribatlar yarattı.
Tel Aviv, Hayfa, Rehovot, Tamya, Bam Yat, Kudüs, Petah Tikva ve Eilat şehirlerinde ciddi tahribatlar yarattı.
İsrail'in “Demir Kubbe” olarak bilinen hava savunma sistemi, aslında çok katmanlı hava savunma sisteminin en alt kademesidir ve kısa menzilli roketler, havan topları ve insansız hava araçlarını (İHA) engellemeyi amaçlar.
Ancak genellikle de sistemin tamamına ‘Demir Kubbe’ ifadesi yaygın olarak kullanılır.
Arrow (Ok) olarak isimlendirilen füze savunma sistemi, uzun menzilli balistik füzeleri (örneğin, İran'ın fırlattığı füzeler) engellemeyi amaçlar.
Orta menzilli füzeler için Davut'un Sapanı ve Amerika’nın hava savunma sistemi Patriot da Katil İsrail’in envanterinde yer alıyor.
Ancak, bu gelişmiş hava savunma sisteminin tüm unsurları İran saldırılarının tamamını engelleyemedi.
Yani İsrail’in “dünyanın en güvenli ülkesi” veya “güvenli sığınak” ifadeleri bir pazarlama ürünüdür.
Bir başka deyişle ‘İsrail’in dünyanın en güvenli ülkesi olduğu balonu’ patladı.
Sistemin geneline siyonizmin fikir babalarından Japutinsky’nin yazdığı ‘Demir Duvar’ doktrininden aldığı iddia edilen Demir Kubbe, demir kevgire döndü.
Gerçi bu algı 7 Ekim sonrasında değişmeye başlamış, İsrail’de yaşayanların önemli bir bölümü de güvenlik endişelerini dile getirmişti.
İran saldırıları öncesinde İsrail medyasında yer alan bir ankete göre; İsraillilerin yüzde 61’i ülkede kendilerini güvende hissetmediklerini, yüzde 86’sı Gazze’ye yakın bölgelerde yaşamaya hazır olmadığını ve yüzde 41’i orduya olan güvenlerinin azaldığını belirtmişti.
Ayrıca, İsrail Muhalefet Lideri Yair Lapid’in “İsrail artık güvenli bir yer değil” açıklaması, bu algının yıkıldığını net bir biçimde ortaya koyuyor.
Bu araştırmaya İran’ın İsrail’deki isabetli olan füzelerinin yarattığı tahribatı kattığımızda ise; bahsedilen oranların çok daha yüksek seviyeye çıkmış olması da aşikardır.
Zaten dün akşam itibari ile İsrail’i deniz yoluyla terk etmek için birbirleriyle yarışan İsraillilerin olduğu haberleri düşmeye başladı.
Kıbrıs’a kaçmaya çalışıyorlar.
Soykırımcı İsrail’in cellat hükümeti de yayınladığı bildiri ile İsrail’den çıkışları yasaklamak zorunda kaldı.
Zaten korkak bir topluma sahip olan Siyonist İsrail’in her bir ferdinin korkudan tir tir titrediğini ifade edebiliriz.
Televizyon ekranlarındaki spikerlerin canlı yayında korkularını gizleyemeyecekleri seviyeye ulaşması bu durumu adeta resmediyor.
Senelerce ilmek ilmek örülerek oluşturulan algıları kısa sürede yerle bir oldu.
İsrail’in son iki yılda hem ‘mağdur’ hem de ‘güçlü ülke’ imajı çöp kutusunu boyladı.
Her akıl ve vicdan sahibinin söyleyeceği gibi ben de buna “beter olsun” demek istiyorum.
Gazze’deki binlerce çocuk, kadın ve masumun eli bu şeytanların yakasında…
Ferhat Murat / Haber7
Yorumlar61