İsrail’le savaşsak fakirler mi yoksa zenginler mi ülkemizi satar?
- GİRİŞ21.06.2025 10:13
- GÜNCELLEME21.06.2025 10:13
Sorunun ağırlığı ortada!
İran-İsrail savaşı sırasında İran’ın içinde Mossad’a çalışanların varlığı hatta çokluğu, “neden acaba?” sorusunu sordurdu. Yoksulluktan/fakirlikten mi zenginlikten mi yoksa başka bir nedenden veya nedenlerden mi “ülke satılır”?
Bu sorunun veya buna benzer soruların cevabını hakkıyla verebilmek için zengin-yoksul kategorilerinin çok da ele alınmayan yönüne bakalım:
Birinci kategori, maddi zengin + manevi zengin; yani hem maddi imkânlara sahip hem de yüksek ahlaki/manevi değerlere sahip kişilerden oluşur. Bu gruba Abdurrahman bin Avf (ra) gibi sahabeler örnek verilebilir. Hem zenginliklerini hayır yolunda kullanmaları hem de manevi bakımdan olgunlukları ile toplum için en ideal insan tipidirler. Yani servetleri vardır, paylaşımcıdırlar, adildirler. Bu tür insanların sayısının artırılması yönünde çaba göstermek, toplumun genel refahı ve huzuru ile devletin bekası açısından büyük önem taşır.
İkinci kategori, maddi yoksul + manevi zengin; yani Hz. Peygamber'in (aleyhisselatü vesselam) döneminde görülen ashab-ı suffe örneğinde olduğu gibi, maddi açıdan yoksul ancak manevi olarak zengin kişilerden oluşur. Bu kişiler, sahip oldukları erdemler sayesinde toplum ve devlet üzerinde herhangi bir yük oluşturmadan yaşayabilirler. Azla yetinirler, sabırlıdırlar, yük olmak istemezler. Bu nedenle, onların hayat tarzlarına müdahale edilmeden yaşamalarına izin verilmesi uygun görülmektedir.
Üçüncü kategori, maddi yoksul + manevi yoksul; yani hem maddi açıdan fakir hem de ahlaki/manevi açıdan eksik, yani açgözlü bireyleri kapsar. Bu grup, desteklenmeye en çok ihtiyaç duyan kesimdir. Zira hem ekonomik ve diğer maddi sıkıntılar hem de manevi boşluk bir araya geldiğinde, devlet güvenliği de dahil her türlü risk daha da artar. Suça, isyana, kaosa açıktırlar. Bu nedenle, bu kişilere sadece maddi yardım değil, aynı zamanda manevi rehberlik de sunmak zaruridir.
Dördüncü kategori, maddi zengin + manevi yoksul; yani maddi olarak zengin ancak manevi anlamda yoksul olanları içerir. “Salebe” olayı ya da “Karun” örneğinde görüldüğü gibi, bu kişiler sahip oldukları serveti adaletsizliğe, tekelleşmeye veya toplumun düzenini bozan faaliyetlere yönlendirebilirler. Zengin ama kibirli ve bencildirler. Kibir ve bencilliklerinden dolayı yeri geldiğinde yapamayacakları iş yoktur! Bu tür durumların önüne geçebilmek için, bu gruptaki bireylerin iç dünyalarının da geliştirilmesi ve ahlaki sorumluluk bilincinin kazandırılması gereklidir. Manevi inşa yanında sıkı denetime muhtaçtırlar.
Toplumda ideal olan ve devletlerin geleceği için elzem olan, birinci kategorideki bireylerin çoğalması, üçüncü ve dördüncü kategoridekilerin ise yoğun manevi/ahlaki rehabilitasyon ve denetimin devrede olmasıdır.
O halde; zengin-fakir kategorilerden yola çıkarak cevabı siz rahatlıkla verebilirsiniz.
Vesselam…
Prof. Dr. Faruk TAŞCI / Haber7
Yorumlar15