Tam bağımsız Türkiye için hep birlikte mücadeleye devam

  • GİRİŞ23.06.2025 09:05
  • GÜNCELLEME23.06.2025 10:53

Terörsüz Türkiye” projesinin ağır aksak yürüdüğü şu günlerde, İran’ın İsrail ve Amerika tarafından vurulmasıyla yeni bir durum oluşuyor farkında mısınız?

İsrail’in İran’a saldırdığı günlere denk gelen bir gelişme yaşandı.

Aslında 21 Nisan 2025 tarihinde gerçekleşen bir görüşme, geçtiğimiz hafta gündeme geldi ve hayli tartışıldı.

Konu, 21 Nisan 2025 İmralı Zabıtları!

ÖCALAN’IN İSRAİL KARŞITI TUTUMU, KİMLERİ TEDİRGİN EDİYOR

İmralı’da, PKK ele başı Öcalan’ın uzun bir buluşmanın ardından salondan ayrıldığında başının dönmesi ayrıntısına kadar konuşuldu.

Hatta, “güvenlik” nedeniyle yeni MİT mensubunun Öcalan’ın görüşmesinde yer aldığı bilgisi de.

Peki; görüşmede asıl ne öne çıkmıştı?

Elbette, “Terörsüz Türkiye” süreci devam ederken İsrail’in meseleyle ilgili aldığı pozisyona Öcalan’ın verdiği tepki elbette.

Öcalan, İsrail’in kendisini öldürebileceğini söylüyor, gündeme gelen zabıtlarda.

Yine aynı görüşmeye dahil olan MİT mensubunun da Öcalan’ın güvenliğinin artırılması için orada olduğu ifade ediliyor.

Bir ayrıntı daha var. Öcalan İsrail mi İran mı tartışmasında, “İran’dan yana” tavır alıyor.

İsrail’in, bölgede hegemon güç olarak konumlandırılmak istendiğine dikkat çekiyor.

***

21 Nisan zabıtlarında daha çok ayrıntı var ama bununla yetinelim.

Çünkü asıl mesele başka.

DEMİRTAŞ’IN ALDIĞI POZİSYON KIYMETLİ

Zabıtların gündeme geldiği günlerde Edirne’de tutuklu bulunan HDP eski eş başkanı Selahattin Demirtaş’tan çok dikkat çekici bir çıkış geldi.

Bilenler bilir, Demirtaş’ı bu köşede çok ağır eleştirdik. Demirtaş’ın Türk siyasetine verebileceği onca katkıyı es geçip “Çözüm Süreci”ne verdiği zararı da kayıtlara geçirdik.

Ama “Sezar’ın hakkı Sezar’a!

Açıkçası, kamuoyuyla paylaşılan son yazısı, geleceğimize dair umudumuzu pekiştirdi.

Demirtaş, Edirne’den Kars’a tüm Türkiye’nin hep birlikte canla başla savunulması gerektiğini söylüyor. Türkiyeli olmanın değerini anlatıyor. Nihayetinde İsrail’in İran’a saldırısını “Emperyalistlerin bölgemize dönük” kabul edilemez eylemi olarak nitelendiriyor.

İsrail karşıtı tutum sergiliyor.

PKK’NIN UZANTILARINDAN VE K.IRAK’TAN ÇATLAK SESLER YÜKSELİYOR

Geçtiğimiz hafta yaşanan bu gelişmeler sahada da farklılıkları ortaya çıkardı.

PKK’nın Suriye kolunun başındaki Mazlum Abdi, “Suriye ordusuna SDG’nin eklemlenmesinin formüllerini anlattığı bir söyleşide, Öcalan’la görüşmekten onur duyacağını belirtiyor. Ama bir şey daha yapıyor, Türkiye’deki barışı destekliyoruz diyor, kendilerini sürecin dışında tutuyor.

Yine PKK’nın İran kolu PJK, tüm Kürt gruplara rejime karşı birleşmeye çağırıyor.

PKK’nın Kandil baronlarından Duran Kalkan ise, örgütün silah bıraktığını eylemselliğini değiştirdiğini anlatıyor anlatmasına ama…

PJK’ın çağırısına destek verip “Şimdi birleşirlerse büyük kazanırlar. 4 parça Kürdistan olarak arkalarındayız” diyor.

ÖCALAN İLE DEMİRTAŞ’IN ÇİZGİSİ TÜRKİYE EKSENİNDE

Öcalan ile Demirtaş’ın çizgisi Türkiye eksenine oturuyor. O yüzden iki isim de Amerika ve batılıların güdümündeki örgüt üyeleri ve diğer Kürt gruplarının hedefine oturtuluyor.

Türkiye’de taban bulmakta zorluk çeken Kuzey Irak menşeli yapı da aynı bağlamda tartışmaya dahil oluyor.

Barzani’nin Türkiye ili olan ilişkisinin inişli çıkışlı olduğunu biliyoruz. En son Terörsüz Türkiye projesine destek verirken ona müzahir “yapı”nın Türkiye’deki kongresinde, “otonomi”, “federasyon” gibi konuların öne çıkartılması dikkatimizden kaçmıyor!

Buna benzer bir tutumu henüz iklim oluşmamışken, HÜDAPAR’ın Diyarbakır’daki toplantısının sonundaki bildiride görmüştük.

“BİZİM KÜRTLERİMİZİ KİMSEYE VERMEYE NİYETİMİZ YOK”

Toparlayalım.

Terörsüz Türkiye perspektifinin ne derece hayati olduğu bugünlerde bir kez daha ortaya çıktı.

Bu konuda elini taşın altına koyanların tümünün emekleri boşa gitmesin diye ihtimam gösteriyoruz.

Ne ki, hem Türkiye içinde hem Suriye, Irak ve İran’daki yapılar süreci hızla zehirlemek için harekete geçmiş görünüyor.

Mahir Kaynak'ı rahmetle anarak bitirelim.

“Bizim Kürtlerimizi kimseye verme niyetimiz yok.”
Birlikte, hep beraber tam bağımsız Türkiye mücadelesine devam.

Irak, Suriye işte şimdi de İran örneği bizi buna mecbur bırakıyor farkında değil misiniz?

Farkında olanlara selam olsun!

Hasan Öztürk / Haber7

 

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat