Etrafımızdaki savaşlardan hangi dersler çıkartılıyor? Türkiye’nin durumu ne? Neye ihtiyaç var?
- GİRİŞ30.06.2025 08:56
- GÜNCELLEME30.06.2025 09:18
TUSAŞ tarafından geliştirilen, kısa süre içerisinde envantere girmesi beklenen Süper Şimşek, çok amaçlı bir insansız hava aracı.
‘Havada uçan, karada kaçan’ bu ‘akıllı cisim’, duruma ve ihtiyaca göre havadan havaya, başka bir versiyon olarak havadan karaya füze olarak kullanılabilecek. Elektronik harp, elektronik taarruz da dahil, toplamda birbirinden farklı 11 alanda belirlenen hedefler doğrultusunda kullanılabilecek.
Bir şey daha…
Süper Şimşek, Kamikaze dron olarak kullanılması halinde 50 kilogram yük taşıyabiliyor, 850 kilometre uzaktaki menzile kadar ulaşıp hedefini vurabiliyor.
ETRAFIMIZDAKİ SAVAŞLARI DOĞRU ANALİZ EDİP DOĞRU ADIMLARLA İLERLEMEK GEREKİYOR
2022 yılı Şubat ayından bu yana yaklaşık 3,5 yıldır Rusya ile Ukrayna arasında bir savaş devam ediyor.
Bunun dışında güneyimizdeki durumların nasıl bir vehamet içinde olduğunu görüyorsunuz.
12 günlük İsrail/İran savaşı, o olmaz, bu olmaz, o kadar olmaz, bu kadar olmaz biçimindeki ezberleri bozdu attı.
40 yıldır “Gerçekten yaşanır mı” diye sorulan bir İsrail/İran savaşının İsrail’in bodoslama saldırısıyla nasıl mümkün olabileceğini herkes gördü.
Dolayısıyla hiçbir şeyin garantisinin olmadığı, olmaz olmaz denilen pek çok şeyin olabilir hale geldiği bir dünyada artık nefes alıp vermekte olduğumuz bilinmeli, fark edilmeli.
Bu savaşlar, savaşlarda izlenen yöntemler, kullanılan silahlar/mühimmatlar, izlenen stratejiler, elde edilen başarılar, elde edilemeyen başarılar, ulaşılan hedefler, ulaşılamayan hedefler, tutan tahminler, tutmayan tahminler vs.
Bütün bunlar, ‘tehdit algılaması’ bağlamında yakından izlenmesi, analiz edilmesi ve tecrübelerden yola çıkılarak gereken derslerin alınması, gereken tedbirlerin alınması ve gereken hazırlıkların yapılması bağlamında son derece önemli hale gelmiş durumda.
Yazıya Süper Şahin’le başlamamızın nedeni, bu savaşlardan çıkarılmakta olan dersler üzerinden bu türden sistemlerin artan önemini vurgulamak içindi.
RUSYA EN SOFİSTİKE SAVAŞ UÇAĞINI UKRAYNA’DA KULLANAMIYOR
Bu yazının çerçevesini, savunma sanayii alanında çalışmalar yürüten bazı kaynaklarımla da görüşerek çizdim.
Konuştuğum kaynaklar, savaş ortamında her şeyin iki çarpı iki eşittir dört olmadığına dair bir takım görüşler de beyan ettiler.
Daha doğrusu evdeki hesabın her zaman savaş ortamlarında tutmadığına dair beyanlar diyeyim ben buna.
Mesela, Rusya Ukrayna savaşını ele alalım…
Rusya’nın elinde 5’nci nesil savaş uçağı olarak bilinen F-35 muadili diyeceğimiz SU-57’ler var.
Ancak 2022 Şubat’ından bu yana yüzbinlerle ifade edilecek şekilde kayıplar veren Rusya, Ukrayna’daki hava savunma sistemlerinin ürettiği tehdit nedeniyle SU-57 savaş uçaklarını savaşta kullanamadı.
Diğer yandan, hem ucuz, hem etkili türden Ukrayna dronlarının güçlü bir kurmay zeka ila, Rusya’nın en uzak köşelerinde park halindeki Rus bombardıman uçaklarını nasıl vurabileceğine, yakın zamanda şahitlik etmedik mi?
Bunlar işte hep ders konusu mevzular…
Tabi bu, her yerde böyle olmuyor.
İsrail’in İran hava sahasını, SU-57’nin kabiliyetlerine benzer kabiliyetlere sahip, radarda zor görünen savaş uçaklarıyla aştığını da bir başka ders konusu olarak gündeme almak gerekiyor.
EN İYİSİNİ YAPMAK MI? EN ÇOK YAPMAK MI? BU DA VERİLMESİ GEREKEN KARARLARDAN BİRİ
İkinci Dünya Savaşı’nda Alman panzerleri o dönem yeryüzünde rakibi olmayan en güçlü tank sınıfını temsil ediyordu.
Peki bu en güçlü tanklar nasıl etkisiz hale getirildi?
Amerikalılar, daha az sayıda panzerin karşısında daha fazla sayıda Shirman tankı çıkartarak bunu başardı.
Bu örneği günümüze nasıl teşmil edebiliriz?
Şöyle mesela:
Daha fazla sayıda Hürjet, daha fazla sayıda Kızılelma, daha az sayıda Rafale, yahut F-35’le baş edebilir mi?
Bu sorunun cevabı, evet biçiminde.
ETKİN CAYDIRICILIK İÇİN ETKİN TAARRUZİ SİSTEMLERE SAHİP OLMAK OLMAZSA OLMAZ.
Caydırıcılık için, senin canını acıtabilecek kabiliyetlere sahip düşmanın kendi canının da acıyabileceğini görmesi lazım.
12 gün savaşlarında diğer pek çok alanda ‘dökülen’ İran’ın uzun menzilli füzelerle İsrail üzerinde net bir etki ürettiğini gördük.
İsrail canı acımasaydı, bu savaşı Gazze’de yaptığı gibi yürütürdü.
İran’ı nefes alamayacak hale getirene kadar frene basmazdı.
Dolayısıyla, etkin caydırıcılık için taarruz gücünüzün gerektiğinde devreye girebilecek kabiliyet/kapasiteye sahip olması gerekiyor.
Bu da İsrail İran savaşında edinilen bir tecrübe, alınan bir ders.
Deniyor ki:
“Bizim en büyük avantajımız, Aselsan, Roketsan, Havelsan, Tusaş, Baykar, diğer küçük şirketler, çok hızlı bir şekilde üretebiliyor. Artık insan kaynağı altyapımız var, teknoloji altyapımız var, kazanıyoruz.”
Yine deniyor ki:
“Hem sofistike sistemler, KAAN gibi, Hürjet gibi, Anka gibi, bunları yapabiliyor olmamız ki yapıyoruz zaten, ama aynı zamanda asimetrik savaşta da etkili olacak, şimşek gibi, Süper Şimşek gibi kamikazeleri çok daha hızlı ve çok daha fazla dışarı bağımlı kalmadan yapabiliyor olmamız lazım.”
İNSANSIZ SİSTEMLERDE ÇOK DAHA UCUZ, ÇOK DAHA HIZLI, ÇOK DAHA ETKİN HALE GELMEMİZ LAZIM
Günümüz savaşlarının, çatışmaların niteliğine baktığımızda:
Ne yapıyorsan insansız sistemlerde bunların çok daha ucuz, çok daha hızlı, çok daha etkin hale getirmenin yollarına bakmamız lazım.
Envanterde bir dünya silah var.
Aynı şekilde diğerlerinde de var.
Onun yerine dron kullanılıyor. Hem ucuz, hem çok etkin.
Ama bazen de sofistike güce sahip olan savaşı kazanılabiliyor.
Pakistan Hindistan savaşında olduğu gibi.
Hindistan’ın şusu var, busu var. Pakistan’a göre daha güçlü.
Ancak, Pakistan, Çin’den aldığı 215 km menzile sahip havadan havaya seyir füzeleriyle görmeden gördü, vurulmadan vurdu Hindistan’a ait 5 tane Rafale uçağını düşürüp işi bitirdi.
DAHA BAŞKA NE YAPMALIYIZ?
Savaşta sahip olunan imkanlar kadar, neyin ne şekilde, hangi silahın hangi amaçla kullanılması gerektiğini belirleyecek bir kurmay zekaya ihtiyaç var.
Bunun farkındalığı içinde olmak gerekiyor.
Bir de motor geliştirmemiz gerekiyor.
Motor teknolojileri olarak dışa bağımlıyız. Bütün jet motorlarında dışa bağımlıyız.
Süper Şimşek’in motorunu da dışarıdan alıyoruz.
Bir iki seneye kadar hazır olacak motorlar.
ANKA 3’ün motoru TEİ’den bekleniyor.
Bunların yerlileşmesi, 5-6 senede olabilir.
O zaman o teknolojide de ön aldığımız, bir döneme gireceğiz.
Kamikaze dronları asker de çok önemsiyor.
Savunma sanayii sektörü içinde olanların gördüğünü asker de görüyor sonuçta.
Deniyor ki: “Askerin sahada elini çok güçlendirecek, eğer hayal ettiklerimizi yapabilirsek, ki şüphemiz yok, sahada büyük bir caydırıcılığımız olacak.”
Savunma sanayii alanında ortaya konan siyasi iradenin, bu alanda elde edilen başarıların kıymeti daha iyi anlaşılıyor şimdi.
Ancak daha alınacak mesafeler, kat edilecek yollar, aşılacak tepeler var,
Bu da unutulmamalı.
Mehmet Acet / Haber7
Yorumlar19