Bu yazıyı okumadan sakın LGS tercihi yapmayın!

  • GİRİŞ17.07.2025 09:00
  • GÜNCELLEME17.07.2025 09:03

LGS Tercihleri ve lise seçimi çocuklarımız için dünyanın sonu olan bir süreç değil, aksine onlara yepyeni fırsatlar sunan bir süreçtir.

LGS tamamlandı ve tercih sistemi artık aktif hale geldi.

Öncelikle tüm adaylara ve ailelere gönüllerine göre bir tercih dönemi yaşamalarını diliyorum. 24 Temmuz saat 17.00’ye kadar sistem açık kalacak. 23:59 değil, saat konusu çok önemli.

Ailelerin ilk yapacağı iş Millî Eğitim Bakanlığı’nın yayınlamış olduğu Veli Kılavuzu’nu kesinlikle okumalılar. Zaten bu kılavuz A’dan Z’ye tüm süreci detaylı ve anlaşılır bir şekilde açıklıyor.

Peki nasıl bir yol haritası izlenecek?

Her öğrenciye sistem bir güvenlik kayıt numarası verdi. Bu numara ile sisteme giriş yapılacak ve 24 Temmuz tarihine kadar tercihler yapılacak ve 4 Ağustos’ta sonuçlar açıklanacak. Yani hem kazananları göreceğiz hem de kontenjanı boş kalan okulları görmüş olacağız.

4-6 Ağustosta birinci nakil süreci başlıyor. Nakil tercihlerinin alınması tamamlandıktan hemen sonra 8 Ağustosta nakil sonuçları ilan edilecek.

8-13 Ağustosta ikinci nakil süreci başlıyor. Nakil tercihlerinin alınması tamamlandıktan sonra ise 14 Ağustos tarihinde ise ikinci nakil sonuçları ilan edilecek.

1-4 Eylül tarihleri arasında Pansiyon başvuruları alınacak.

5 Eylül tarihinde ise Pansiyon Yerleştirme Sonuçları ilan edilecek.

Sistem bu şekilde bir yol haritası sunuyor.

Aileleri ve öğrencileri nasıl bir tercih süreci bekliyor?

Üç tip tercih yapacak öğrenciler. Birinci olarak Yerel Yerleştirme tercihi yapılacak. Buradaki önemli konu Yerel Yerleştirme tercihini yapmak mecburi. Buradaki mantık öğrencilerin ikametgâh adresleri ve ortaöğretim başarı puanlarını (OBP) baz alıyor. Bu yerleştirme ile eskiden beri söylenen “mahallede bulunan mekteplere” yerleştirme yapılıyor. Buradaki en önemli konu aynı okul türünden en fazla üç okul (örneğin Anadolu Lisesi) tercih edilebiliyor.

İkinci olarak Merkezi Yerleştirme tercihi yapılacak. Unutulmaması gereken en önemli konu, Yerel Yerleştirme tercihi yapmayan adaylara Merkezi Yerleştirme tercih ekranı açılmıyor.

Merkezi yerleştirmede ise Türkiye’deki tüm liseler dahil olmak üzere, toplam 10 okul tercihi yapacaklar. Yani buradaki mantık LGS’den alınan puan ama tabi ki puana göre değil, %’lik dilime göre tercih yapılacak.

Buradaki en önemli husus okulların 2024 yılındaki %’lik dilimlerini baz alacak aileler. Ancak daha da önemli olan konu 2025 yılında tercih edilecek olan okulların kontenjanları acaba 2024 yılına göre azaldı mı yoksa arttı mı? Asıl bakılacak, asıl önemli husus tam burası.

Üçüncü tercih havuzu ise pansiyonlu okullar, toplam 5 adet pansiyonlu okul tercihi yapılacak ancak bu tercihin yapılma zorunluluğu yok.

Aileler Öğrencilerin fikirlerini alsınlar

Her aile muhakkak öğrencilerinin fikirlerini alsınlar, onları dinlesinler. Ve tercihini yapacakları okulun muhakkak kampüsünü, bahçesini, laboratuvarını, dersliklerini varsa yemekhanelerini görsünler. Bir başka önerim de okul yönetimi ile tanışsınlar, onları dinlesinler.

Özellikle ailelerimizde tabiri caizse topluma karşı, konuya komşuya karşı bir Fen Liselilik ya da şehirlerinde bulunan popüler olan Anadolu Liselilik kültürü var maalesef. Örneğin yapılan en büyük hatalardan bir tanesi, kendi bulundukları şehirde %’lik dilimlerine uygun bir Anadolu Lisesi tutma ihtimali olduğu halde, uzak ilçelerde ya da aynı şehir merkezi içinde özellikle büyük şehirlerde oldukça sıkışık trafik ortamında çocuklarını 4 yıllık lise hayatlarında günde 2-3 saatlik trafiğe mahkûm ediyorlar.

Eve en yakın okul en iyi okuldur

Aileler özellikle 9. sınıf öğrencilerinin pansiyonlu okullara uyum sağlayıp sağlayamayacaklarını en iyi kendileri bilirler, çocuklarını en iyi kendileri tanırlar. O nedenle çocukların uyum sorunu yaşayıp yaşamayacaklarını da dikkate almalılar.

LGS tercih döneminde “öğrenci hangi okulu tercih edecekten ziyade, öğrenciler lise hayatında hangi öğrencilik kimliğini kazanacak?” sorusuna verecekleri cevap ile birlikte aslında birçok sorunun cevabı ve devamında aslında hangi okula yerleşeceklerine kendileri karar vermiş olacaklar.

Sevgili aileler ve kıymetli çocuklarımız unutmasınlar ki, LGS dünyanın sonu olan bir sınav değil yepyeni kapıların lise hayatında açılacağı bir sınav ve tercih dönemi. Unutulmamalı ki fen lisesine yerleşen on binlerce öğrenci üniversiteyi garantiye almıyor ya da tersini düşünecek olursak mahallelerde, evlere yakın olan düz lise ya da meslek lisesine giden öğrenciler için üniversite kapıları kapanmıyor.

Her anne her baba tabi ki kendi çocuklarının tıp eğitimi, mühendislik eğitimi, hukuk ya da psikoloji eğitimi almalarını istiyorlar. Ancak unutulmaması gereken konulardan bir tanesi bizim ülkemizin mühendis açığı yok. Nitelikli mühendis, nitelikli hekim, nitelikli hâkim ihtiyacı var. Nitelikten kastım okuduğunu ilk okuduğunda anlayan, okuduğunu en iyi anlayan ve en iyi yorumlayan gençlere ihtiyaç var. O nedenle LGS bitti kitaplar dolaba, bir sonraki sınav yani YKS için daha 4 yıl var mantığı ile kitaplardan, okumaktan vazgeçmemek gerekiyor.

Ara Eleman mı Aranan Eleman mı?

 Tam bu noktada ülkemizde çok yanlış kullanılan bir “ara eleman” kavramı var. Maalesef ülkemizdeki meslek liselerini ve liselilerini puanı fen lisesine, Anadolu lisesine, sosyal bilimler lisesine yetmeyenlerin gittiği, “Aaa demek hiçbir yere yerleşemedin, meslek lisesine gittin!” bakış açısı ile maalesef meslek liseli gençlerimizi toplum olarak hor gördük, öteledik. Oysa günümüzdeki asıl nitelikli personel/eleman ihtiyacı mavi yakalı mesleklerde öne çıkıyor. Ve biz onca ötekileştirmenin üzerine bir de “ara eleman” kavramı ile çocuklarımızın moralini hepten bozduk.

Ara eleman olarak değil ama “Aranan Eleman” olarak gerçekten nitelikli gençlere ihtiyacımız olduğu bir gerçek. O nedenle %1’lik dilimdeki gençlerimizin de tercih edeceği Aselsan, Baykar, Tusaş gibi devasa markaların destekleri ve Millî Eğitim Bakanlığımızın gerçekten yerinde girişimleriyle açılan meslek liseleri gerekse de her öğrencinin %’lik dilimine uygun yüzlerce meslek lisesinin öğrencilerimize ihtiyacı var. Nihayetinde güzel ülkemizin bu gençlere ihtiyacı var.

LGS tercihindeki en önemli nokta

Aslında LGS tercih sürecinin altın kuralı öğrenci kimliği ile okul kültürünün örtüşmesi. Yani öğrencimiz diyelim ki 500 tam puan almış olsun, 500 tam puan alan tüm öğrencilerin tıp ya da mühendislik okuması mantıklı mı? Yoksa bu öğrenci ülkemizin sosyal bilimlerdeki yetişmiş insan gücünü mü karşılamalı? Matematiği ve feni çok iyi bir hukukçu olamaz mı?

Çocuklarımızın yetenekleri ve yetkinlikleri hangi alanda daha da yeşerecek, çocuklarımız hangi alanda daha mutlu çalışacaklar? İşe çocuklarımızı tanımakla, ülkemizin ve dünyamızın yarınlarına iz bırakacak bir nesil yetiştirmek için, geleceğin meslekleri peşinde koşmak yerine geleceğin insanı olmak derdinde olmalıyız. Derdimizin dermanı Anadolu coğrafyasında bizleri bekliyor: Samimiyet ve iletişim…

***

Tüm öğrencilerin LGS tercih sürecinde hem kendileri hem aileleri hem de ülkemiz için isabetli bir tercih dönemi geçirmelerini diliyorum.

Günün Sözü:

“Derdi dünya olanın, dünya kadar derdi olur.” (Yunus Emre)

 

İsmail Yolcu
Ankara Bilim Üniversitesi
Eğitim ve Kariyer Uzmanı
Eğitimci, İletişimci ve Yazar
ismail.yolcu@ankarabilim.edu.tr

Yorumlar6

  • Şeyma öğretmen 3 saat önce Şikayet Et
    Tıp okumak isteyen, Türkiye’de kalmak isteyen öğrenciler bile adı var diye İstanbul Erkek lisesi istiyor. İel’de yks hazırlığı bile yok, müfredat tamamen farklı. İel, gs, kabataş bunlar yurtdışına yönelik öğrenci yetiştiren kurumlar. Türkiye’de gelecek düşünen bir genç neden Almanca öğrenmeye efor harcasın. Milli ve yerli gençler iyi fen liseleri ve imam hatip liselerini seçmeli.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Bulutus 5 saat önce Şikayet Et
    Öğrenci LGS de 459 puan aldığında önce mahalle mektebi tercihi (OBP )yapacaksa lgs puanı ikinci planda kalmıyor mu?
    Cevapla
  • ismail 5 saat önce Şikayet Et
    benim duyduğuma göre ilk önce 5 tercih yapılıyor bunun 3 ü anadolu lisesi 1 meslek lisesi 1 imamhatip lisesi yalnızca 3 anadolu lisesi yazıp diğerlerini yazmayınca olmuyor diyor veliler imam hatip yazıncada imam hatip in çıkmama şansı yok diyorlar doğru ise çocuğun sevdiği okula gitmesi nasıl mümkün olacak
    Cevapla
  • Reis'e: 5 saat önce Şikayet Et
    Bazı paralelciler, Kabataş Lisesi'ni tercih ettirmeye çalışıyorlar. Almanca lise eğitimi saçma. Bir, lisedeki dil bilgisi, teknik üniversite için yeterli olmuyor. İki, almanca okuyan çocuk (çoğu ülkede geçmeyen bir dil olduğu için) almanyaya mecbur kalıyor. Üç, bu lisenin mezunlarının % 90'ının almanyaya gittiği söyleniyor. Bu milletin vergileriyle yetişenler, niçin elin gavuruna hizmet etsin?
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • Halit 6 saat önce Şikayet Et
    Her okul lgs puanına göre almalı. Orta öğretim notları dikkate alınmalıdır
    Cevapla
  • Velhasıl kelam 5 saat önce Şikayet Et
    Yanlışsın.
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat