Toplumların eğitimle ahlak arayışı

  • GİRİŞ30.07.2025 08:58
  • GÜNCELLEME31.07.2025 09:25

Eğitim, insanın maddi ve manevi hayatında mutlu olma amacıyla enformel ya da formel yollarla bir dizi bilgi, duygu ve davranışı edinme sürecidir. Eğitim, insanlardaki iyi nitelikleri beslemek, onların içlerindeki gizli güçleri ortaya çıkarmak ve fıtratı, doğuştan gelen kapasiteyi geliştirmeye çalışmaktır. Ahlak ise “insanın tutum ve davranışlarının doğru-yanlış, iyi-kötü” açısından değerlendirilmesidir. Dolayısıyla eğitimin iyilikleri besleyen, dünyanın daha iyi bir yer olmasına katkıda bulunan bir etkinlik olması; insanı iyiye, doğruya ve güzele ulaştırmayı hedeflemesi nedeniyle; eğitimin doğasında ahlaken olgunluk arayışı, “etik bir çaba” vardır.

Karar ve eylemlerin değerlendirmesini yaparken; ahlak, bireylere rehberlik eden evrensel değer, ilke ve kurallar bütünüdür. Ahlak, bir kimsenin düşünce ve eylemlerinde neyi iyi, neyi kötü saydığı ile ilgili ve bağlantılı olarak davranışlarının sınırlarını ifade eden bir kavramdır. Ahlaki ilkelere uygun davranan bir kişi, kısaca güzel ahlaklı insan, iyi ve kötü arasında ayrım yapabilen, davranışlarının etik sınırlarını oluşturabilen, savunduğu değerlerle yaşayan kişidir.

AHLAK VE EĞİTİM

Ahlak ve eğitim arasındaki ilişki, dört biçimde ele alınabilir:

1.EĞİTİM POLİTİKALARININ AHLAKİ DEĞER VE İLKELERE UYGUN BİÇİMDE OLUŞTURULMASI: Bireylerin erişebildikleri eğitim, fırsat ve imkanları hem kendilerinin hem de toplumun bugününü ve geleceğini belirlemektedir. Modern dönemlere gelinceye kadar görülen eğitimin en önemli iki özelliği “dinî” mahiyette olması ve “yaygın” olmamasıdır. Okul benzeri yapılar ilk kavimlerden beri vardır ancak bu kurumlar din adamları, saray çevresi, asiller ve bazen de zenginler içindir. Eğitimin de ahlakın da amacı, her nesle ideal insan tipine uygun kişilikler kazandırmaktır. Bu anlamda eğitim fırsat ve imkanlarının bireylere sunulma biçimi, eğitim haklarından onların yararlanabilmeleri konusunda gösterilen çabalar ya da ihmaller, eğitim etiği açısından büyük önem taşır.

Eğitim, temel kurumu olan okullar sayesinde yeni nesillere toplumsal normları, geleneksel kültürel kodları ve ahlak kurallarını aktarır. Böylece toplumsal kişilikler ve kimlikler büyük ölçüde burada inşa edilir. Modern dönemlerde okul, bireylere birtakım becerilerin kazandırıldığı ve onların toplumsal hayattaki rollere hazırlandıkları bir yer olarak  düşünmüştür. Toplumların eğitimle ahlak arayışı, seküler bir anlayışla bireye müdahale boyutundadır.

Bugünün eğitim sistemleri ve okulları, 18. yüzyılın sonlarında modern devlet ve ekonominin ihtiyaçları doğrultusunda teşekkül ettiği için okuryazarlık, vatandaşlık bilinci ve meslek edindirme, okulun en önemli amaç ve işlevi olarak sayılmıştır. Bu yapının 21. yüzyılın devlet, toplum ve bireyleri için yeterli olmadığı ve ihtiyaçlara cevap veremediği sıklıkla söylenmekte, okulun varlığı ve işlevleri eleştirilmektedir.

Eğitim, en önemli kamu hizmetlerinden biri olarak kabul edilip eğitim hizmetinden yararlanmak sadece bireyin kendisi için yararlı olmayıp, toplumun da faydalı bir üyesi olmasına katkısı nedeniyle bütün toplumu ilgilendirir. Ayrıca hak ve ödevlerini bilen vatandaşlar yetiştirmek de eğitim sisteminin temel görevleri arasında kabul edilir.

Modern eğitimin öncelikli amacı, birey ve devlet arasındaki ilişkileri düzenlemek adına bireyde gerekli bilgi, beceri ve davranışları oluşturarak “iyi bir vatandaş” yetiştirmektir. Eğitimin işlevi okulda üretilen eylemlerdir. Okulun var olma gerekçesi, içinde bulunduğu toplumun tarihsel ve kültürel realitesi doğrultusunda ihtiyaç duyulan bireylerin yetiştirilmesi, devlet, toplum ve birey arası ilişkinin düzenlenmesidir. Eğitim ve okulun işlevleri zaman, mekân ve topluma göre değişiklik gösterir. Küreselleşme sürecine bağlı olarak okulların uluslararası rekabet, ekonomik ve kültürel iş birliği, teknoloji ve bilgi değişimi, çevreyi koruma gibi niteliklere sahip vatandaşlar yetiştirme işlevi de ön plana çıkmıştır.

Modern eğitim, modern devlet ve modern ekonominin ihtiyaç duyduğu vatandaşı yetiştirmeyi hedefleyen yapının adıdır. Bu sistemin en önemli özellikleri, mutlak devlet kontrolünde, merkezî, belli bir plan, program, denetim ve hiyerarşik düzen içinde yapılması, bir ülke içindeki bütün insanlara kadın-erkek ayırt etmeksizin zorunlu olması, belli bir seviyeye kadar ücretsiz ve laik olmasıdır. Modern eğitimin bu niteliklerinin hiçbiri, modernite öncesi toplumlarda tecrübe edilmemiştir.

Modern dönemde eğitim, insan hayatının farklı düzeylerine yönelik kategorize edilmiş ve buna göre içerikler belirlenmiştir. Modern eğitimin hiyerarşik kısımları, okul öncesi eğitim, temel eğitim, ilköğretim, orta öğretim, yüksek eğitim vb. gibi sınıflara ayrılmıştır. Eğitimin temel amacı, insanın hayatta kalabilmesi için gerekli bilgi ve becerileri edinerek kendini ve etrafındaki varlık dünyasını tanıması, içinde yaşadığı topluma uyum sağlayarak mutlu olabilmesidir.

Eğitimin sunulması, devlet için etik bir ödev iken, eğitimden yararlanmak da vatandaşlar için ahlaki bir haktır. Bu nedenle eğitim hizmetlerinin adil, eşit ve kapsayıcı biçimde sunulması, erdemlere, ahlaki ilkelere dayalı bir yönetimi gerektirir.

2.AHLAKİ EĞİTİMİ İMKANI: Eğitim sisteminin, bireylere bilgi ve beceri kadar ahlaki tutum ve değerleri de kazandırması gereklidir.

Etik eğitiminin amacı, bireylerin

a) Karşılaştıkları ahlaki ikilem durumlarında yapılacak doğru tercihin farkına varmalarını;

b) Doğru şeyi yapmaya söz vermelerini;

c) Doğru şeyi yapmaya yeterli hâle gelmelerini;

d) Ahlaki değer ve ilkelere uygun davranmayı bir karakter özelliği hâline getirmelerini sağlamaktır.

3.EĞİTİM SİSTEMİNİN İŞLEYİŞİNİN AHLAKİ BİR TEMELDE SÜRMESİ: Eğitim, bireylerde davranış değişikliği oluşturmayı ve onlara şekil vermeyi hedefleyen bir süreç olarak tanımlanır.

Eğitimin bu zorlayıcı ve değiştirici yapısı, bireyler üzerinde yaşam boyu süren bir etkiye sahiptir. Eğitim ve etik arasında zorunlu bir ilişki vardır.

Eğitim süreçlerinin planlanması ve uygulanmasının yanında “amaç”, “kapsam”, “yöntem” ve “değerlendirme”boyutlarında da etik değerlendirmelere ihtiyaç vardır:

a.Amaç: Niçin eğitim? Her toplum, eğitim sistemi için belirli amaç, hedef ve ideallere sahiptir. Toplumun bu amaç, hedef ve idealleri doğrultusunda okullarda amaçlı ve planlı eğitim etkinlikleri gerçekleştirilir. Eğitim sisteminin hangi tür davranışlara sahip yurttaşlar yetiştireceğine kimin, nasıl, ne şekilde karar vereceği konusu, başlı başına etik bir tartışma alanıdır.

b.Kapsam: Ne öğretilmeli? Bireylere neyin, ne kadar öğretileceği konusunda verilen kararların, toplumun ve bireylerin yararına uygun olması, etikbir değerlendirmeyi gerektirir. Bir eğitim programı planlanırken “Hangi bilgiler daha önemli, yararlı ve değerlidir?”, “Programın içeriği toplumunve insanların gelişimini nasıl etkileyecektir?” ve “Öğretilmeyen bilgiler ne olacaktır?” gibi sorular cevaplandırılmalıdır.

c.Yöntem: Nasıl öğretilmeli? Eğitim, kendine özgü yöntem ve teknikleri olan bir alandır. Öğretim yöntemlerinin belirlenmesinde öğrencileringelişimi, bireysel farklılıkları, ihtiyaçları ve öğrenme stilleri dikkate alınmalıdır. Eğitimciler, kendilerini mesleki ve teknolojik gelişmelerdoğrultusunda sürekli güncellemeyi ve geliştirmeyi etik bir yükümlülük olarak görmelidir. Öğrencilere zarar veren ve eğitsel değer taşımayanyöntemlerden uzak durulmalıdır.

d.Değerlendirme: Ne oldu? Öğrenciler, her türlü ayrımcılıktan uzak, eşit, adil, yansız ve nesnel bir biçimde değerlendirilme hakkına sahiptir. Eğitimsistemi, “kazanan ve kaybedenler değil, yetenekli olduğu alanlarda hep kazananlar yaratmalıdır”.

4.EĞİTİM ALANINDA ÇALIŞANLARIN MESLEK ETİĞİ İLKELERİ: Meslek etiği, bir alandaki meslek üyelerinin davranışlarına rehberlik eden etik değer ve ilkeleriiçeren; belirsiz durum ya da ikilemler karşısında nasıl davranılması gerektiğini belirleyen; meslek üyelerinin sergilemesi gereken etik davranışlarıtanımlayan ilke ve kurallar bütünüdür.

Öğretmen, eğitim yöneticisi, eğitim/maarif müfettişi gibi profesyonellerin de yalnız kusursuz mesleki yetenekleriyle değil, yaşam ve davranış biçimi ile de örnek alınacak etik bir rol model olmaları önemlidir.

Yorumlar5

  • KARAHAN 1 gün önce Şikayet Et
    Teşekkürler Mustafa hocam ders niteliğinde bir yazı olmuş..
    Cevapla
  • Doğrucu Davud 1 gün önce Şikayet Et
    Ahlak olmadan yapılan yalnız eğitim mi pusulasız yolculuktur ? Aslında ahlak olmadan yapılan hayat yolculuğu fırtınalı hava dalgalı denizde yapılan pusulasız yolculuktur ?!
    Cevapla
  • Bülent duman 1 gün önce Şikayet Et
    peygamber efendimiz ne diyor.ben güzel ahlakı tamamlamak için geldim.ömce güzel ahlak.edep
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Ben de haklıyım 1 gün önce Şikayet Et
    Ülkemizde nadiren gündeme alınan eğitim konusunu işlediğiniz için teşekkürler. MEB'in ilk ve öncelikli işi atanmış öğretmenlerin belirli ahlaki normlara uygun olmasını ve eğitim sürecini buna uygun yürütmesini sağlamaktır. Bunu halihazırda yapan öğretmenleri tenzih ediyorum tabi. Program ne kadar iyi olursa olsun, uygulayıcılar (öğretmen, yönetici) aynı vizyonu paylaşmadığında başarı yakalanamaz.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Hayrettin 1 gün önce Şikayet Et
    Çok güzel bir hizmet, elinize sağlık.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat