İsrail ile Türkiye neden karşı karşıya?
- GİRİŞ01.08.2025 09:17
- GÜNCELLEME02.08.2025 10:40
İSRAİL’İN GÜÇLÜ DEVLETLERE YÖNELİK TEHDİT ALGISI
ABD’nin Türkiye Büyükelçisi Tom Barak’ın, “İsrail, bölgedeki güçlü ulus devletleri kendine tehdit olarak görüyor” açıklaması birçokları için bir itiraf ve bir sürpriz oldu. Halbuki, İsrail’i yakından takip edenler ve İsrail dış politikasının İsrail’in kurulduğu tarihten beri izlediği yönelimi bilenler açısından bu durum asla bir sır değildi.
BEN-GURİON’UN MİRASI VE BÖL-PARÇALA STRATEJİSİ
Daha önce de yazdığımız gibi, İsrail kurulduktan sonra ilk başbakanı David Ben-Gurion’un geliştirdiği dış politika etkileri çerçevesinde, bölgesindeki güçlü ulus devletleri etnik ve mezhepsel azınlıkları destekleyerek bölme ve zayıflatma stratejisi izlemeye başladı. Bu politikanın temelinde, İsrail’in bölgedeki yerleşimci, sömürgeci ve işkenceci bir devlet olması gerçeği yatıyor. Zira İsrail, başından itibaren bölgede yarattığı yıkım ve tehdit, savaşlar, katliamlar ve etnik temizlikten dolayı asla ve kata kendisini güvende hissetmiyor. Kendini güvende alabilmek için bölge ülkelerini zayıflatmak ve parçalama politikasını takip ediyor.
YAYILMACI HEDEFLER VE ARZ-I MEV’UD İDEOLOJİSİ
İsrail’in bu politikayı izlemesinin bir başka sebebi de yayılmacı bir devlet olması gerçeğidir. Zira geçmişten beri konuşulan “Arz-ı Mev’ud” meselesi, yani sözde vadedilmiş topraklar meselesi, İsrail’in bölgemizdeki yayılmacılığının ideolojik temelini oluşturmaktadır. Bu sapkın inancı takip eden İsrailli siyasetçilerin, Büyük İsrail’i hayata geçirmek ve sözde vadedilmiş topraklara ulaşmak için İsrail’in etrafındaki Nil’den Fırat’a kadar olan ülkeleri istikrarsızlaştırmak, bölmek, parçalamak politikasını geçmişten beri ısrarla takip ettiklerini söyleyebiliriz.
TÜRKİYE’NİN İSRAİL’E KARŞI KONUMU VE BÖLGESEL GERİLİM
İşte bütün bu nedenlerden dolayı, Türkiye ile İsrail, daha İsrail kurulduğu ilk günden beri karşı karşıya gelmiş durumdaydı. İsrail geçmişte doğrudan Türkiye’yi karşısına almasa da, özellikle Kuzey Irak’ta sözde bir Kürdistan’ı destekleyerek, Suriye’deki PKK kaynaklı ayaklanmaları destekleyerek ve özellikle Türkiye’deki PKK’ya geri planda gizli verdiği desteklerle Türkiye’yi hedef almakta ve almaktaydı.
SEKÜLERLİK TARTIŞMALARI VE GERÇEK NEDENLER
Dolayısıyla Türkiye’nin İsrail ile karşı karşıya gelmesi asla ve kata Suriye’deki Esed rejiminin devrilmesiyle gerçekleşmedi. Türkiye’de bir kesimin, “Türkiye sözde seküler, laik dış politika ilkelerinden vazgeçtiği için İsrail ile karşı karşıya geldi” söylemleri, aslında İsrail’in bu yayılmacılığının üstünü örtmek üzere dolaşıma sokulmuş olan söylemlerdir. Zira İsrail’in coğrafyamızdaki rejime, rejim şekline, yönetime, yönetim şekline bakmaksızın güçlü ulus devletler istemediği, bu devletleri zayıf tutmak ve mümkünse bölüp parçalamak istediği, herkesin bildiği açık bir sırdır.
SONUÇ: GERÇEĞİ GÖREREK STRATEJİ GELİŞTİRMEK
Bundan dolayı İsrail’in Türkiye’yi geçmişten beri hedef aldığını ve bundan sonra da hedef alacağını bilmek ve buna göre politika belirlemek zorundayız.
Yorumlar10