Güldürürken düşündüren CHP
- GİRİŞ08.08.2025 09:02
- GÜNCELLEME10.08.2025 10:34
CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Yolsuzluk Soruşturması’na yönelik savunma söylemleri ve aksiyonlarına baktığımızda ‘somut’ bir savunma yapamadığını görüyoruz.
Hafızaları biraz tazeleyelim…
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen İBB merkezli yolsuzluk soruşturması, CHP İstanbul İl Başkanlığı'ndaki para sayma görüntüleri ve gizli tanık ifadeleri üzerine 18 Ekim 2024 tarihinde başlatıldı.
Soruşturma; rüşvet, ihaleye fesat karıştırma, suç örgütü kurma gibi suçlamaları kapsıyor.
19 Mart 2025'te başlayan ilk operasyon ile birlikte yedi dalga halinde devam etti ve şüpheli sayısı 330'a yükseldi.
Ekrem İmamoğlu’nun en yakınları itirafçı oldu.
Yani suç işlediklerini kabul ettiler.
Suç belgelerini de savcılığa teslim ettiler.
İşlendiği iddia edilen suçlara dair somut belgeler oluştu.
Görüntüler ortaya çıktı.
Ses kayıtları yayınlandı…
CHP’nin savunmaları ise somutluktan uzak, belge koyamayan bir biçimde ‘algı oluşturma’ yönünde seyretti.
Kimi zaman güldürdü, kimi zaman ise güldürürken (eski bir belediye başkanına teslimiyeti) düşündürdü…
CHP'nin savunmalarında genel olarak söylemlerini soruşturmanın "siyasi intikam", "Ekrem İmamoğlu korkusu" ve "31 Mart seçimlerinin rövanşı" olduğu yönünde yoğunlaştırdı.
Bu noktadaki aksiyonlarını ise; meclisteki protestolar ve basın açıklamalarından oluşturdu.
Özellikle ilk safhada savunma ifadeleri arasında “bizim belediye başkanlarımız hırsızlık, yolsuzluk yapmaz” yer almadı…
CHP’nin İstanbul İl Binası’nın satın alma görüntüleri CHP içerisinden sızdırılmıştı, montaj dediler…
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, görüntülerin yasa dışı servis edildiğini belirterek savcılığa şikâyette bulundu ama “o paralarla bina almadık” demedi, belge koyamadı…
Soruşturma genişledikçe, "dosyanın içi boş” dendi…
Boş olduğunu kanıtlayan bir delil kamuoyuna sunulamadı…
CHP milletvekilleri TBMM'de kürsüyü işgal etti ve protesto düzenledi.
Saraçhane'de toplanma çağrısı yaptı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın merhum annesine küfürler edildi, polislere zarar veren gösterilere imza atıldı…
Emirgan’daki villalarla ilgili iddialara dair suçlamaların gerçek olmadığına yönelik bir kanıt ortaya konamadı…
Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hazırlandı.
Parti genel merkezinde kriz masası kuruldu; basın toplantılarıyla "hukuk dışı" vurgusu yapıldı.
Gençlik kolları, sosyal medyada "Özgür İstanbul" kampanyası başlattı.
Ekrem İmamoğlu’nun yüzde 60 ortağı, babasının yüzde 40 ortağı olduğu İmamoğlu İnşaat’a reklam panolarını alan şirketlerin hesabından gelen milyonların olmadığını belgeleyerek ‘temiz İstanbul, temiz İmamoğlu’ kampanyasına imza atılamadı…
Otellerde kamera bantlama görüntüleri çıktı…
Kamera görüntülerine bavullar yansıdı…
İtirafçılar içleri ‘para doluydu’ dese de; CHP, ‘içinde jammer var’ dedi.
Emniyet “bizde böyle bir kayıt yok” dedi, otelde jammer çalıştırılmadığı belgelendi…
Kameraların karşısına geçip, 25 kilogram ağırlığı olduğu iddia edilen ancak CHP İstanbul İl Başkanı’nın iki parmağıyla kaldırma kudretine sahip olduğu plastik bir kutuyu (kesinlikle jammer olmayan) kameralara gösterdi.
Kameraların bantlanması da; “Çorba içtiğimizde üstümüze dökebiliyoruz. O görüntüler görünmesin diye yaptık” ifadeleriyle savunuldu.
Kameraları bantlayanlar koruma polisi değildi, özel güvenlik görevlisi idi…
Koruma polisleri ‘her nedense?’ dışarıda bırakılmıştı…
CHP’li Mahmut Tanal, "Soruşturma gizliliği çiğneniyor, itibar suikastı suçtur" diyerek, gazetecilerin elde etmeyi başardığı görüntüleri eleştirdi, o görüntülerin gerçek olma ihtimalini eleştiremedi…
Aziz İhsan Aktaş, birçok yolsuzluk ve usulsüzlükle birlikte CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Özel’in kullandığı aracın kendisine ait olduğunu söyledi.
CHP, “belirtilen plakalı araç CHP’nin envanterinde yer almaktadır” dedi ama ruhsatı yayınlayamadı.
Oysa ruhsatı yayınlasa yalan dedikleri konu belgelenmiş olacaktı.
Ama yayınlanamadı…
Biz yayınlayalım öyleyse…
Manavgat’ta CHP’li belediyenin başkan yardımcısı rüşvet alırken suçüstü yakalandı.
Baklava kutuları ortaya çıktı…
İlk başta eleştirir gibi olsa da sonrasında ‘kumpas’ dendi…
Hatta belediye başkan yardımcısının uyuşturucu ve kaçak içkiyle yakalanıp tehdit edilmesi üzerine bir ay boyunca içi para dolu ‘baklava kutusunu’ kesme eğitimi aldığı iddia edildi.
Yetinilmedi…
“Elimizde 32 saatlik kamera görüntüsü var” dendi…
Neredeyse 32 gün geçecek ama 32 saniye görüntü izlenemedi…
İlk günde beri ‘masumiyet karinesi’ ifadesini ağzından düşürmeyen CHP, kendi listelerinden seçilen belediye başkan yardımcısını ‘uyuşturucu kullanıcısı ve taciri, kaçak içki ticaretçisi’ olarak gösterebildi…
Yıllardır CHP’li belediyelerde ve partide görev yapan itirafçılar, bir anda ‘iftiracı’ oldu…
“Aziz İhsan Aktaş, ihalenin içerisinde Isparta Belediyesi’ne makam aracı verdi” eleştirilerinin sahibi CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in bugünlerde iftiracı dediği Aziz İhsan Aktaş’ın şirketine ait lüks, zırhlı ve bomba battaniyeli makam aracına bindiği ortaya çıktı…
Özgür Çelik’in aracı ortaya çıktığında ne yapıldıysa, aynısı yapıldı…
Bir X paylaşımı ile yalanlandı…
Ruhsat ve envantere kayıtlı olduğuna dair belge tabii ki yayınlanamadı…
Bu ortaya çıkınca ‘İBB Borsası’ adı altında soruşturmayı yürüten savcılara ‘kumpas’ yapmaya kalkıldı…
Savcılardan birinin şüphelilerden para isteyen avukatla görüştüğüne dair kayıt olduğu söylendi…
Elde olan ses ya da görüntü kaydı pek tabii yayınlanmadı…
Yayınlayabilirler mi?
Bugüne kadar ne yayınlayabildiler ki?
Daha çok şey oldu ama uzatmayayım…
Hukuken verebilecek somut cevabı olmayanlar nasıl davranırsa, CHP de öyle davrandı…
Davranmaya da devam ediyor.
Evet, ortaya çıkan gelişmeler sonrası CHP’nin savunmaları güldürüyor ancak güldürürken de ülkenin ana muhalefet partisinin düştüğü durumla ilgili düşündürüyor.
Yıllardır özel çabalar ve bütçelerle ‘Recep Tayyip Erdoğan nefreti sonucunda kurtarıcı İmamoğlu algısı’na kapılanlar, her koşulda bu komik ve yetersiz açıklamalara en azından ‘inanır gibi yapmak zorunda kalıyor’…
En çok onlara yazık oluyor…
Ancak her geçen gün sayıları azalıyor…
CHP, hızla irtifa kaybediyor…
Ben demiyorum, muhalefete yakın araştırma şirketleri söylüyor…
Ferhat Murat / Haber7
Yorumlar20