İç-dış temizlik!

  • GİRİŞ19.08.2025 09:28
  • GÜNCELLEME19.08.2025 09:35

Bir avukatın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fotoğrafları ve “altın varaklı koltuk”, “şatafatlı dekor” şovuyla boy göstermesi Külliye’de, AK Parti’de ve “taban”da büyük rahatsızlığa yol açınca…

En açık ve en sert tepkiyi AK Parti Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan verdi:

“Son dönemlerde bazı şahısların ofislerini şatafatlı dekorlarla süsleyip, altın varaklı masalar, kırmızı taht koltuklar arasında Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımızın fotoğrafını bir vitrin süsü gibi kullanarak milletimizi etkilemeye çalıştığı görülüyor.

Açıkça ifade edelim ki o fotoğraf bir makam odasının dekoru değildir.

İstismar aracı HİÇ DEĞİLDİR. O fotoğraf bir davanın bir mücadelenin ve millete hizmet yolunda ödenen büyük bedellerin sembolüdür. Cumhurbaşkanımızın hatırasını kendi şahsi reklamlarına alet edenler, kamuoyu nezdinde karşılık bulmayacaktır. Bu istismarcılarla bireysel düzeyde mücadele etmekle kalmayacak, parti olarak da ayrı bir mücadele içine gireceğiz. Çünkü bizim için bu dava, makam süslerinin değil, milletin dertleriyle dertlenenlerin, gece gündüz çalışanların davasıdır.”

*

AK Parti’den “Erdoğan istismarı”na sert tepki!

Bahse konu “şov”a AK Parti yönetiminin tepkilerine bakarken, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmanın haberi düştü gündemimize…

Bir silahlı suç örgütüne yönelik operasyonda, “bahse konu avukatın”  da aralarında bulunduğu 14 şüphelinin gözaltına alınmasına dair haberler…

Biz her zaman olduğu gibi “yargının işini yargıya bırakalım”, devam eden dâvâ hakkında görüş belirtmeyelim ve kendi hattımızdan devam edelim…

İÇ-DIŞ TEMİZLİK!

Bugünlerde iktidar çevrelerindeki bazı kişilere  “operasyonlar” yapıldığını görüyoruz.

Parti tabanından bize gelen mesajlar, kapsamlı bir “iç-dış temizlik” operasyonu beklentisinin hayli yüksek olduğunu gösteriyor.

Sayın Erdoğan, bazı konuşmalarında içerideki bazı “durumlardan” rahatsız olduğunu ortaya koymuştu hatırlarsanız…

Partililere hitap ederken “Bilin ki bu Genel Başkan, bu Cumhurbaşkanı çok şikâyetler alıyor. Bu şikâyetleri benim buradan haykırmam lâzım.” demişti Sayın Erdoğan.

Parti’nin ticarethaneye çevrilmesine asla izin vermeyeceğini vurguladığı konuşmasını,  “Bu bizim asla müsaade etmeyeceğimiz, rıza göstermeyeceğimiz, göz yummayacağımız bir durumdur. Türkiye’de ticarethane gibi yönetilen yeteri kadar parti var ama AK Parti böyle olamaz.”  cümleleriyle sürdürmüştü.

Sayın Cumhurbaşkanı uzun yıllardır bu türden ikazlarda bulunuyor…

AK Parti’nin çeşitli kademelerdeki yöneticilerini, temsilcilerini “israftan, gösterişten, vatandaşa kulak tıkamaktan” uzak durmaya çağırıyor…

Hem ülkeye, hem de Parti’ye zarar verecek “yanlış işlerden” kaçınmaya davet ediyor…

Ayrıca…

Kendisi üzerinden iş görmeye, ahkâm kesmeye kalkışanları, “istismara” girişenleri, “Benim adıma Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü konuşur. Başka kimse benim adıma söz sahibi değil. Başka kim (benim adıma) konuşuyorsa fitne üretiyor.” diyerek uyarıyor.

Bu işler çok zor işler.

AK Parti yaklaşık çeyrek asırdır tek başına iktidarda.

Bunca yıl boyunca iktidarda kalmanın çok büyük zorlukları var elbette.

Sayın Erdoğan’a destek verenler içinde “hasbî” olanlar da var, “hesabî” olanlar da…

Bir kitle partisinde, hele hele yaklaşık çeyrek asırdır iktidarda bulunan bir kitle partisinde (ve civarında) bir takım olumsuzlukların, istismarların yaşanmaması mümkün değil.

Bu her dönemde böyledir aslında.

Sultan Abdülhamit Han da istismar edilmiştir, Cumhuriyet’in Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk de…

Bizim tarihimizde en fazla istismar edilen Lider Atatürk’tür.

Bazı gruplar, Atatürk’ün hatırasını  ideolojilerini meşrulaştırmak, rakiplerine karşı üstünlük sağlamak için kullanmıştır.

Atatürk sevgisinin “paraya çevrildiğini” de ortaya koyan pek çok örnek vardır.

Bugün bile kimileri  “sıradan” Atatürk kitaplarını fahiş fiyatlara piyasaya sürerek, kimileri de (fiziki benzerlikten istifadeyle) sosyal medya üzerinden para toplayarak malı götürmektedir.

Türkiye’yi yaklaşık çeyrek yüzyıldır yöneten Sayın Erdoğan da ismi en fazla istismar edilen liderlerdendir.

Sayın Cumhurbaşkanı’nın ismini kullanarak ona buna saldıranlar, ona buna yanaşanlar…

Bulundukları yerlerde “Erdoğan pozlarına” girenler…

Sayın Erdoğan’ın ifadesiyle “Parti’yi ticarethaneye çevirmek isteyenler” olmuştur…

Bütün bu olumsuz tavırların faturası da haliyle hem Türkiye’ye, hem iktidara, hem de Sayın Erdoğan’a çıkmıştır, çıkmaktadır.

*

Türkiye içte ve dışta son derece kritik süreçlerden geçerken, “Erdoğan istismarı”nın üzerine gidilmesi ve kapsamlı bir “iç-dış temizlik” operasyonunun gerçekleştirilmesi hayati önemdedir.

Memleketin de, iktidarın da geleceğinin nasıl olacağı “hasbî-hesabî ayrımı”nın sağlıklı bir şekilde yapılabilmesine bağlıdır.

“Hasbî” insanlar doğrularınızı desteklemekten, yanlış yaptığınızda da “ikaz etmekten” geri durmazlar.

Sayın Cumhurbaşkanı bir konuşmasında,  “Biz Ömer’leri arıyoruz. Ömer’ler neredeyse biz onları bulalım, alalım, değerlendirelim. Adaletle hükmeden Ömer’ler bizim için makbuldür” diyerek, Hz. Ömer’in (r.a.) samimiyet, adalet ve tevazu anlayışını benimseyecek kadrolara ihtiyaç duyulduğunu belirtmişti.

Ömerler…

O insanlar her yerde bulunmazlar.

Kendilerini göstermeye çalışmazlar.

Gösterişten hoşlanmazlar!

Onları arayıp bulmak gerekir.

Malûm:

Her arayan bulamaz ama bulanlar arayanlardır.

Rabbim bir yerlerde duran “hasbî” insanları bulabilmeyi…

İstifade edilebilen  “hasbî”lerin arasına katabilmeyi… “Hesabî”lerden kurtulabilmeyi nasip etsin.

Serdar Arseven / Haber7

Yorumlar24

  • Fedakarlar 5 saat önce Şikayet Et
    İyi ve sağlam kadro isteniyorsa , 15 Temmuz akşamı ilk dışarı çıkanları ve mücadele edenleri şeçmelidir.Partide olduğu gibi devletin önemli yerlerine eğitimine göre getirilmelidir. O zamanın MOBESE kameralarından bu kişiler ve dörtlerini yakıp konvoy olan araç sahipleri tespit edilebilir.Sonraki günler bayrak sallayıp göz yaşı dökenlere ve para yardımı yapanlara aldanmamalı....
    Cevapla
  • Gerçek emekli 6 saat önce Şikayet Et
    Suan dunyada gecmiste Osmanlida ve cumhuriyet tarihinde ornegi olmayan hatta 2001 krzinde bile ecevitin çokmediği memur emeklisinin hakki ne olacak.
    Cevapla
  • Misafir 6 saat önce Şikayet Et
    Aminn
    Cevapla
  • Dr halil 7 saat önce Şikayet Et
    Allaha çok şükür 25 yıllık hekimlik hayatımda uzman olduğum halde Reisçi olduğum halde hakkım olan yöneticiliği talep etmedim hep pratisyen hekimlerin idareci olduğu yerlerde çalıştım artık bıktım yalaka vasıfsız idarecilerle çalışmaktan liyakat hak getire benden arþık oy ve destek beklemesinler
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • Gurbetci 8 saat önce Şikayet Et
    Siyasi partilerin kapılarını aşındiranlarin kaç tanesi hasbi?
    Cevapla Toplam 3 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat