Geride bırakamadıklarımız!

  • GİRİŞ22.08.2025 10:43
  • GÜNCELLEME23.08.2025 10:00

- Şehir girişlerinde görüntü kirliliğinden başka bir işe yaramayan reklam tabelaları,

- Çarpık yapıların katlettiği şehir siluetleri, çanak antenlerle dolu çatı manzaraları,

- Billboardlardan sürekli göz kırparak şehirde değil de kendi çiftliklerinde dolaştığımız hissi veren belediye başkanları, 

- Trafikte hayatın anlamını çözdüren ya da felsefe dersi alıyormuş hissi uyandıran otomobil/kamyon arkası yazılar,

- Ziyaret, ziyafet, kıyafet kuralını muntazaman uygulayan, tüm ziyaretleri paylaşarak sosyal medya hesaplarını kebapçı dükkânına çeviren ‘çalışkan’ bürokratlar,

- Siyasetin gidişatını görünce 'herkese eşit mesafedeyim' maskesini çıkararak dümeni doğruca iktidar sularına kıran yöneticiler,

- İktidardan parazit misali beslenenler,

- 'Anamuhalefet'in parlamenter sisteme ait bir kavram olduğunun hâlâ farkına varılamaması,

- Muhalefetin varyete veya bulvar komedisi sorunu,

- Pusulasız siyaset, yalan bağımlıları, yalan da olsa güzel yaklaşımı,

- Uzayda dahi devam etme potansiyeli bulunan trafik magandalığı; trafikte terörün 50 tonunu sergileyenler, makasçılar, kornacılar, egzoz patlatanlar, sinyal özürlüler, ambulansa dahi yol vermeyen Serengeti kaçkınları,

- Toplu taşımada yüksek sesle telefonla konuşan, kulaklık takmayıp bütün otobüsü-metroyu kendi Spotify listesine mecbur bırakan adabı muaşeret yoksunları,

- Ağır aksak sürdükleri araçlarından yüksek sesle müzik yayını yapan; yere tükürmekten, çöp atmaktan bir türlü vazgeçemeyen ne diyeceğimi bilemediklerim,

- Çağdaşlığı kıyafet avcılığına hapseden narsist-sekülerler,

- Yanlış, kötü, ilkel, sapkın ne varsa yapana değil de dine mal etmeye çalışanlar, kendileriyle birlikte takipçilerini de felakete sürükleyen din şizofrenleri,

- Yakında yapay zekâ versiyonları da çıkacak olan düğünlerde ve kutlamalarda havaya ateş açanlar,

- Trafik ışığında cama yapışan satıcılar,

- Her fırsatta ona buna sataşan, başkalarına eziyeti maharet sayan, işkenceyi, şiddeti hatta cinayeti dizi film gibi algılayan insanımsılar,

- Gerçeğiyle çakmasıyla çete ve mafyalar, televizyon dizilerindeki karakterlerin gölgesinde kendilerini arayanlar,

- Beyazlaşan hatta beyazlaşmanın cılkını çıkartan muhafazakârlar,

- Yapılan hataları meşrulaştırmaktan veya ucuz bir bahane olmaktan öteye geçemeyen “gençlikte her şey olur” anlayışı, 

- "İnsanın olduğu yerde her şey olur" diyerek her türlü rezaleti estetize etme çabası,

 - Sürekli çalışıyoruz, yiyoruz, içiyoruz, eğleniyoruz mesajı veren teşhir hastaları,

- Özgürlüğü ve değeri kültür endüstrisinin kapanlarında arayan kayıp kuşaklar,

- Hezeyanları, cehaletlerini gizleme çabaları, kapitalist ve temel içgüdüleriyle ünlüler,

- Kurumları kanser hücreleri gibi saran dedikodu, ayak kaydırma, yalakalık ve iş yapmama kültürü, 

- “Kardeşim ben seni bilmem ama…” diye başlayan tartışmalar,

- Gelişmişlik ölçüsü sanılan dev AVM'ler; efsane indirim tabelalarının görünmeyen yüzleri,

- “Son dakika” diye her dakika flaş haber geçen televizyon kanalları,

- Sokakları işgal eden kaldırım üstü otoparklar,

- Her fırsatta tripodla video çekmeye çalışan fenomen adayları,

- Beyinsel hasarlara yol açan magazin ve sabah kuşağı programları,

- Boş duvarlarda arzı endam eden  “Ali Ayşe'yi seviyor” ilanları,

- Otobüs duraklarının, parkların ve piknik alanlarının süsü haline gelen çekirdek kabukları,

- Toplantıda konuşmayıp çıkışta her şeye yorum yapan mesai arkadaşları,

- Gürültülü matkapla yapılan tadilatlar,

- Her konuda uzman kesilen sosyal medya yorumcuları,

- Kriz döneminde türeyen sivrisinekler,

- Bütün dehşetini günlerce seyrettikleri halde hâlâ orman yangınına sebebiyet verme aymazlığı sergileyen orman katilleri,

- Adaletini kendin sağla anlayışı,

- Sokaklarda başıboş köpeklerin yokluğunu aratmamaya çalıştıkları halde bir türlü köpekler kadar ilgi çekmeyi başaramayan aynı havayı solumak zorunda kaldıklarımız,

-  Kafe, restoran, AVM, turistik tesisler vb. mekânlarda boş yer bırakmayarak ekonomik kriz konusunda kafa karışıklığına neden olan ‘tüketiyorum o halde varım'cılar,

...Prof. Dr. Hakan Aydın / Haber7

Yorumlar18

  • Mustafa 1 hafta önce Şikayet Et
    Mükemmel bir tespit köşesi ve yine her zaman gerçekçi
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • ali veli 1 hafta önce Şikayet Et
    tebrikler
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • okur 1 hafta önce Şikayet Et
    türkiye botanik tabiat müdürlüğünü de yazın daha resmi olarak açılmadan tekrar tadilata giren arpalık eş dost akraba liyakat hak getire. verimsiz yetersiz kifayetsiz ehliyetsiz nobeli kazanabilecek bir kurum.tam gözden ırak bürokrasi örneği komediler silsilesi travmatolojik bir dram.
    Cevapla
  • NURİ ÖZHAN 1 hafta önce Şikayet Et
    Ellerinize ve Yüreğinize Sağlık Hocam. İnşallah Devlet Büyüklerimiz Bu Yazıyı Okurda Belirtmiş Olduğunuz Bu Olumsuzlukları Bertaraf Ederler.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • ziyaretçi 1 hafta önce Şikayet Et
    tam kıvamında
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat