Mutlu çocuk öğrenir!
- GİRİŞ11.09.2025 09:06
- GÜNCELLEME12.09.2025 09:17
Birkaç gün önce Ankara’da çok değerli bir ilkokul öğretmeni ile görüştüm. İsmi Rüvide Ulusoy…
Bir yandan yeni eğitim-öğretim dönemini, bir yandan öğrencileri ve eğitimi konuştuk. Cümleler birbiri ardına eklendikçe sohbetimiz iyice lezzetlendi. Rüvide Hocam sohbetimizin sonlarına doğru çok ama çok güzel bir cümle kurdu: Mutlu çocuk öğrenir!
Ben de okulların açıldığı ilk haftada hem çocuklarımızla hem de öğrenmeyle ilgili Rüvide Hocamın kurduğu cümleden ilhamla bir yazı kaleme aldım.
Çocuk evde öğrenir
Evet… Mutlu çocuk öğrenir.
Peki ama çocuklar nasıl mutlu olur?
Öğrendikçe mutlu olur.
Peki ama çocuklar nasıl öğrenir?
Doğru bir öğrenme ortamı varsa öğrenir.
Bir çocuğun mutlu olabilmesi için öncelikle ev ortamı eğitime ve öğrenmeye göre tasarlanmış olmalı. Yani çocuğun daha doğrusu öğrencinin ders araç gereçleri dışında evdeki uyaranların yani televizyon, bilgisayar, tablet, cep telefonu gibi dış uyaranların varlığı değil hangi zaman diliminde açık olduğu ya da kapalı olduğu aslında daha çok önem kazanıyor.
Ve tabi ki anne-babanın eğitime bakış açısı çok ama çok önem kazanıyor.
Aslında tam da burada benim sıkça kullandığım bir cümleyi kurmak isterim: “Evdeki kütüphanenin büyüklüğü evdeki televizyon ekranından daha küçükse o evde eğitim adına başarılı bir öğrenci yetişmez!”
Yani çocuk ders çalışacağı odaya hapsedilip “hadi otur, hadi başla, önce ödev sonra telefon, ödevini bitirmezsen çikolata yiyemezsin, ders çalışmazsan bahçeye çıkamazsın” gibi birbiri ardına uzayıp giden güya motive edici ama aslında geri planda hep cezalandırıcı negatif cümlelerin kurulduğu bir evin içinde ne öğrenme gerçekleşebilir ne de çocuk mutlu olabilir.
Aile çocuğunun ders çalışacağı, okulda öğrendiği konuları pekiştireceği, ödevini yapacağı ortamı oluşturup en azından çocuğun ders çalışma/ödev yapma saatlerinde evdeki tüm fertlerin aynı anda tüm elektronik ekranları kapatıp “okuma saati” planlamalıdır.
Aile çocuğun elinden kalemi alıp çocuğunun ödevini yapmamalı tam tersine ona ilham olmalıdır.
İlham alan çocuk öğrenir.
Mutlu öğretmen
Öğretmen şüphesiz öğretme eylemindeki birinci faktördür.
Peki ama bir öğretmen nasıl mutlu olur?
Sınıfta ders anlattığı çocuklar öğrendikçe mutlu olur.
Hem öğrencisinden hem velisinden saygı gördükçe mutlu olur.
Unutulmamalıdır ki öğretmenlerimiz icra ettikleri kutsal mesleğin yanında kendileri de birer öğrenendir. Öğretmenlik mesleği özellikle birbiri ardına yaşadığımız önce pandemi sonra da acı deprem döneminde resmen değişime uğradı.
Hayatımızın içerisine kimi zaman can simidi kimi zaman garabet olarak anılan yepyeni bir kavram girdi: “Online eğitim”
Hatta ve maalesef “öğretmene ne gerek var zaten ben you tube’dan öğreniyorum”, “ben sınıfta değil bilgisayardan daha kolay öğreniyorum”, “öğretmensiz okul” gibi o kadar çok anlamsız ve negatif cümle kurulmaya başladı ki okulların kapatıldığı dönemde insanlar ne yapacaklarını, neye inanacaklarını bilemediler.
Günün sonunda okullar kapatılıp öğrenciler evlere adeta hapsolduğunda öğretmenin, okulun kıymeti anlaşıldı. Hatta bu hafta başında bile çocuklar yaz tatili dönüşü okullarının ilk güne başladığında gelenekselleşen halay çeken aile videoları yüzbinlerce defa izlendi.
İşte tam bu noktada öğretmeni kurda kuşa yem etmeden, onların emeklerinin değerini yok saymadan ve en azından onlara gereken sevgi ve saygıyı göstermeden “öğretmen mutlu olamaz!”
İlham olmak
Ailelerin bilmesi gereken en önemli konulardan bir tanesi de çocuklarının yanında asla ve asla öğretmenleri hakkında olumsuz/negatif cümleler kurmamaları. Kurulan olumsuz cümleler neticesinde öğrencinin gözünde ve gönlünde öğretmen, okul ve eğitim kavramları maalesef itibarsızlaşıyor, değersizleşiyor. Ve ne acıdır ki kaybolan bu itibar kolay kolay yerine konulamıyor.
Çocuklarımıza kurduğumuz cümlelerle hem örnek olalım hem de onlara ilham olalım.
İlham olan veli çocuğunun öğrenmesine katkıda bulunur.
Öğrenme doğru kimlikle oluşur
Bugünkü yazımızda bile bazı cümlelerde “çocuk” bazı cümlelerde “öğrenci” kavramını kullandım.
İşte eğitimin en büyük ayrıştığı konu tam da burası. Nasıl ki sınıf içerisinde ders dinleyen herkes öğrenci ise okul çıkışında evine gelip akşam yemeği yiyen, anne-babasıyla sohbet eden tüm öğrenciler “çocuk” oluyor. Burada herhangi bir problem yok.
Asıl problem çalışma odasına ya da ders çalışacağı masaya geçen çocuğun öğrenci kimliğine bürünebilmesinde:
- Çocukların hayatında özgürlük vardır, sınırsız oyun vardır.
- Öğrencilerin hayatında yasaklar vardır, sınırlar vardır.
Değerli anne ve babalar işte bütün keramet çocuklarınız günün hangi saatinde öğrenci hangi saatinde çocuk kimliğini taşıyacaklar?
Sizlerin kimlik konusunda hem bilinçlenmeniz hem de çocuklarınızı takip etmeniz gerekmekte.
Unutulmasın ki eğitim hayatındaki doğru bir anne-baba da günün hangi saatinde anne-baba kimliğini taşıyacağını günün hangi saatinde veli kimliğini taşıyacağını bilen ve kurgulayan anne-babadır.
Çocukların tüm akademik yükünü sadece öğretmenlerin sırtına yüklemek ya da sadece öğrencinin sırtına yüklemek çok yanlıştır.
Bu nedenle yanlış kimlik kurgusu yaparak hem çocuğa hem öğretmene hem de kendinize haksızlık etmeyin.
***
Öğrenme ve eğitim konuları o kadar derin ki şüphesiz bu derinlik içerisinde plan, program ve disiplin ya da eğitimde hazırbulunuşluluk, hedef, motivasyon, ölçme, rehberlik gibi onlarca kavrama dokunmadan bugünkü yazımızda “mutluluk” kavramını ele alarak yola çıktık.
Eğitim yolculuğunda yol alan tüm evlatlarımıza zihin açıklığı diliyor, 2025-2026 eğitim-öğretim yılının başta sevgili öğrencilerimize, değerli öğretmenlerimize ve tüm ailelere hayırlı-uğurlu olmasını temenni ediyorum.
***
Bugünkü yazımın ortaya çıkmasında bana ilham olan değerli öğretmenim Rüvide Ulusoy’a, sohbetimize ev sahipliği yapan Ankara Bilinç Koleji’ne, değerli kurucusu Nezaket Hocama ve kurum müdürü Derya Hocama çok teşekkür ediyorum.
Günün Sözü:
“Vasat bir eğitimci anlatır. İyi bir eğitimci açıklar, daha iyi olan eğitimci ise gösterir, ancak büyük bir eğitimci ilham verir.” (W. Arthur Ward)
İsmail Yolcu
Ankara Bilim Üniversitesi
Eğitim ve Kariyer Uzmanı
Eğitimci, İletişimci ve Yazar
ismail.yolcu@ankarabilim.edu.tr
Yorumlar5