Hainlerin yeni siperi Siyonist mevzileri
- GİRİŞ17.09.2025 09:10
- GÜNCELLEME17.09.2025 09:10
İhanet; karakterin iflasından sonra beliren karaktersizliğin ortaya çıkıp vücut bulma halidir.
İhaneti tanımak, ihaneti sezmek, ihanete karşı tedbir almak kolay değildir. Çünkü ihanet sizin tanıdığınız, bildiğiniz, güvendiğiniz bir suretle dolaşır çevrenizde. Hatta ihanet "metamorfoz" sürecindeyken siz onu alnından bile öpebilirsiniz; silahınızı, evinizi, ailenizi, servetinizi hatta bir zaruret veya uyku halindeyken kendinizi de teslim edebilirsiniz. Daha önce teslim ettiğiniz, güvendiğiniz, birlikte "yola" çıktığınız için şüphelenmezsiniz. Oysa siz karakterin ihanete dönüştüğü sırada hiçbir şeyin farkında bile değilsiniz. Bu süreçte karakter; parayla, makamla, şöhretle, güçle, iktidarla, işkenceyle, aile fertleriyle, teknolojiyle yani, şantajla... tehdit ve tahriş edilerek, hücreleri değişime tabi tutulmuş ve çoktan başkalaşım / metamorfoz sürecine bırakılmıştır bile. Karakterin ihanete dönüşme süreci bazen çok kanlı bir süreçtir.
Her karakter kolay kolay ihanete dönüşmez, kendi kendisiyle savaşır, fakat mesela, "güç" karşısında karakter sonunda iflas eder. Bunu bana PKK'nın üst düzey yöneticisi ve kurucularından biri olan ve daha sonra 12 Eylül döneminde yakalandığında "itirafçı" olup tüm PKK yönetim kadrosunu ele veren Şahin Dönmez anlatmıştı. Birçok defa onunla Diyarbakır Askeri Cezaevindeki koğuşunda veya koğuş dışında mahkemeye götürürken, getirirken kendisi ile konuşmuştuk.
Hem bir Alevi hem de Kürt olduğundan, "itirafçı" olduğuna ve üstelik Kemalizm'i savunduğuna akıl erdiremediğim için onu uzun uzun konuşturup dinlemiştim. Bana bir gün şunu sormuştu Şahin Dönmez: "Sizin hiç karakteriniz iflas etti, hafızanız tükendi, şuurunuz boşaldı mı?" “Hayır.” dedim. “Ama”, dedi, "Ben güç ve işkence karşısında tamamen iflas ettim ve teslim oldum, şimdi gördüğün gibi bir Kemalist'im artık.” Daha sonra bu kişiye, bildiğim kadarı ile yüz nakli yapılıp bıraktılar ama PKK onu İstanbul Bağcılar dolaylarında bir yerde öldürdü. Her şeye rağmen insanın saf karakteri, yani insan karakterinin temiz ve "lekesiz" hali hiçbir ihaneti masum olarak kabul edemedi, edemiyor. Tarihte nice ihanetler vardır, hatta bunlardan bazıları da masum görünebilir ama sonuçta bunların hepsi ihanettir ve ihanet olarak kalacaktır. Nice sultanlar, krallar, padişahlar, paşalar, şehzadeler, komutanlar, âlimler, bilginler, liderler, cemaatler, hocalar… Tarihte ihanet etmiş veya ihanete uğramışlardır. İhanetlerin hepsi de ihanet edenden çok, ihanet ettirenlerin, ihanete özendirenlerin işine yaramıştır. Hatta ihaneti yaptıranlar, yapanları, maksat hâsıl olup ihanet gerçekleştikten sonra ortadan kaldırırlar. Yani bir bakıma ihanet de bir başka ihanetle yok edilir. İhanetler, şahıs planında elbette önemli tahribatlar yapar, yıkımlar oluşturur. Dostluklar, akrabalıklar, arkadaşlıklar, aileler, eşler planında çok büyük yıkım ve felaketler yaşanır, fakat bir de ihanetlerin devlet başkanlarına, hükümet başkanlarına, komutanlara… yapıldığını düşünün. İşte o zaman adeta tarihin yönü, akışı değişir.
Savaşların, devletlerin, milletlerin durumu umulmadık, beklenmedik bir yöne doğru gider. Mesela; Kara Tatarlar, Germiyan, Aydın ve Saruhan birlikleri ansızın Timur'un safına geçmeyip Yıldırım Beyazıt tarafında kalmış olsalardı Ankara Savaşı belki de Beyazıt'ın galibiyetiyle sonuçlanır ve tarih başka türlü akardı. Milletlerin tarihinde, tarihin yönünü değiştiren büyük ihanetler vardır. Ama itiraf edelim ki bizim tarihimizde ihanet bolluğu vardır.
İÇERİDEKİ HAİNLER DIŞARIDAKİLERDEN DAHA TEHLİKELİDİR
Gerek Türk tarihinde gerek Osmanlı’nın yıkılış sürecinde üst üste yaşanan ihanetler tarihimizin yönünü değiştirmiştir. Mesela ülkemizin birçok yeri işgal altındayken ve ayrıca İttihat Terakki Dönemi’nde müteselsil ihanetler bugünlere gelmemizde çok etkili olmuştur.
Diğer taraftan Ahmet Keleş, Mehmet Fırıncı, Latif Erdoğan, Abdullah Yeğin gibi ilimleri ile âmil, saygın, mütefekkir insanların FETÖ Terör Örgütünün ihanetleri hakkında söylediklerine ve yazdıklarına dikkatle bakarsak, bu konuda yazdıkları kitapları okursak ülkemizin çok büyük bir felaketten kurtulduğunu söyleyebiliriz.
Eğer Allah’ın koruması olmasaydı ve bu hainler 15 Temmuz'da başarılı olsalardı ülkemiz Irak, Suriye, Libya ve Sudan gibi parçalanacaktı.
15 Temmuz kanlı darbe girişimi sonunda, nerdeyse yarım asır Türkiye’nin bütün kurum ve kuruluşlarına sızmış olan örgütün binlerce haini tespit edildi, ayıklandı.
Aksi takdirde Türkiye temizlenemeyecek; 70’li, 80’li ve 90’lı yıllarda olduğu gibi içerideki sivri sineklerle mücadele edilecekti.
Mağaralardan ve ülkemizin içinden PKK da atılamayacaktı.
Bunu anlamak için başımızı kaldırıp etrafımıza bakmak yeterlidir.
Geçenlerde FETÖ’nün ileri gelen isimlerinden biri olan ve Amerika’da yaşayan akademisyen Sinan Ciddi, İsrail’in önemli gazetelerinden Haaretz’de bir makale yayımladı.
Katar’dan sonra Türkiye konusunu işleyen Ciddi, İsrail’in soykırımcı Siyonist yönetiminden daha da ileriye giderek şöyle diyor: “Türkiye PKK’ya karşı operasyon yapabiliyorsa, İsrail de terörist HAMAS’a karşı operasyon yapma hakkına sahiptir.”
İhanet' in en büyük başarısı, kendisine güvenip sırtınızı dönmenizden sonradır, değilse, ihanet başlı başına bir başarı değildir. Diyelim; devlet yönetiyorsunuz, devlet başkanısınız. Devletin çok önemli gördüğünüz, köprübaşlarını, enerji noktalarını, beynini, kalbini... Sizin çok iyi tanıdığınız kişilere emanet ettiniz. "Yüreği de beyni de onlardan daha iyi koruyanlar olamaz." diye düşündünüz. Sonuçta, koskoca ülkeyi tek başınıza yönetecek değilsiniz, birilerine güvenmek zorundasınız. İşte ihanet de tam orada, ‘güven’in ardına saklanmıştır.
Güvenin ardına gizlenen ihanet kendini emniyette gördüğü sırada ayaklarını sağlamca yere bastığında ortaya çıkar ve kalbi de beyni de ele geçirir. Çok zor zamanlar yaşıyoruz. Dedim ya Allah korusun, devletler için çok daha büyük ve tamiri imkânsız yıkımlar getirir ihanet. Çünkü; ihanet, avının peşinde can havliyle seğirten bir ‘arslan’ gibi değil, leş peşinde olan sinsi ve tüysüz bir ‘sırtlan’ gibidir.
Hepimiz pür dikkat olmalıyız. İçerideki kripto hainler, bugün dışarıdakilerden daha tehlikelidir.
Ferman Karaçam / Haber7
Yorumlar15