NEW YORK

Birleşmiş Milletler (BM) toplantıları için New York’tayız.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geniş bir heyet ile Amerika’da. Bizler de gazeteci olarak ziyareti ve BM toplantılarını yakından takip edeceğiz.

ÇATIRDAYAN BM DÜZENİNİ MUHATAPLARINA EN İYİ ANLATMA YERİ YİNE BM

Amerika’nın doğu sahilindeki New York aynı zamanda İkinci Dünya Savaşı’nın galiplerinin öncülüğünde kurulan BM’ye de ev sahipliği yapıyor.

BM düzeni her ne kadar son yıllarda artık darmadağınık olsa da hala, tarafların buluşma ve kendini ifade etme platformu olarak görev icra ediyor.

Zira Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünya 5’ten büyüktür” cümlesini BM Genel Kurul toplantısında kürsüde söyledi.

BİR YIL ÖNCE BM’DEN İSRAİL’E ATEŞKES ÇAĞRILARI YAPILDI AMA SOYKIRIM DEVAM ETTİ

BM’nin 80’nci Genel Kurulu bu yıl Filistin gündemine kilitlenmiş durumda. Geçtiğimiz yılki BM toplantılarında İsrail’in Gazze’deki orantısız saldırılarına karşılık “ateşkes çağrıları” yapılmıştı. Hamas’a rehineleri bırakması söylenmişti. İsrail’in Gazze’deki soykırıma varan tutumu dile getirilmiş ve “çözüm” için adım atılması istenmişti.

Bir yıl geçti. Ne ateşkes oldu. Ne İsrail’in Gazze’ye çullanması bitti. Hatta şimdi tam işgal için yeni katliamlara başladı. Resmi rakamlara göre 65 bin Gazzeli hayatını kaybetti. Çocuklar açlıktan ölüyor artık. Bir hesaba göre, enkazların altında 300 binden fazla insan can verdi.

ERDOĞAN, BM ZİRVELERİNDE FİLİSTİN DAVASINI ANLATMAYA DEVAM EDİYOR

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM toplantılarını Filistin davasının anlatılması için bir fırsat gördüğünü biliyoruz.

Takip ettiğim bütün BM toplantılarında Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin meselesini, İsrail işgalciliğini hem Genel Kurul’daki konuşmasında hem ikili görüşmelerinde gündemde tutuyor.

Bu kez de aynısı olacak.

Zira, Amerika’ya yola çıkmadan önce Filistin Devlet Başkanı Abbas’ı kabul eden Erdoğan, verdiği fotoğrafta ve kullandığı dilde, “Türkiye’nin, devlet olarak Filistin’in BM’deki en güçlü savunucucu olacağını” ilan etti. Biliyorsunuz, Amerika İsrail’in tam da istediğini yaparak Abbas ve Filistin heyetinin vizesini iptal ederek BM’ye katılmasını engelledi.

BM ZİRVESİ FİLİSTİN MESELESİNE KİLİTLENMİŞ DURUMDA

Bu yılki BM zirvesi, Filistin ve Gazze’deki soykırım üzerinden İsrail’e “dur” diyemeyen ancak iç kamuoyu baskısıyla yeni bir pozisyon alan devletlerin tavırlarını netleştirmesine sahne olacak.

İngiltere, Portekiz, Kanada ve Avusturalya BM marjında Filistin’i tanıdı. Fransa’nın aksiyon alması ve tanıma yolundaki kararlılığını sürdürmesi, dünya kamuoyunda etki uyandırdı. Başka ülkelere ise tanıma için sırada bekliyor.

Ne var ki İsrail hükümeti, son ana kadar Amerika’nın muhataplarını baskılaması için tam saha pres yapıyor.

TRUMP’A İSRAİL SOYKIRIMI DOĞRUDAN ANLATILACAK

Bu yılki BM toplantılarından biri var ki bizim için çok önemli. 23 Eylül Salı günü sabah Cumhurbaşkanı Erdoğan Genel Kurul’a hitap edecek ve Filistin meselesini gündeme taşıyacak.

Öğleden sonra ise ABD Başkanı Trump ile “Gazze” başlıklı bölgesel toplantıda bir araya gelecek.

Bu toplantıyı Türkiye çok önemsiyor.

Trump’a doğrudan bölgeyle ilgili, Gazze’deki soykırım ile ilgili tüm ayrıntılar anlatılacak. New York’a gelirken uçakta kulağıma çalınan bilgilere göre eğer mümkün olursa Türkiye bölge ülkelerinin bazı liderlerini de toplantıya dahil edecek. Böylece Trump, İsrail’in soykırımını Türkiye ve bölge ülkelerinden doğrudan duymuş olacak.

Takip edeceğiz.

BEYAZ SARAY’DA TRUMP -ERDOĞAN GÖRÜŞMESİ VE İLİŞKİLERDE YENİ DÖNEM

Türkiye – Amerika ilişkileri Biden döneminde oldukça sorunluydu. BM marjında bile ikilinin görüşmeleri çok soğuk ve mesafeliydi.

Hatırlarsanız bundan 4 yıl önce yine New York’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Biden ile görüşecek misiniz? Randevu verildi mi” gibi bir soru sorulmuştu BM binasında. Erdoğan’ın cevabı, “O Biden’se ben de Erdoğan’m” cevabı vermişti.

Şimdi Amerika’da Trump dönemi var. Trump ikinci kez Beyaz Saray’a döndüğünden bu yana Türkiye-Amerika ilişkileri daha pozitif.

Erdoğan-Trump ilişkisi de ha keza.

BM zirvesi için yola çıkmaya hazırlanan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, sosyal medya hesapından Beyaz Saray’a davet eden Trump, pozitif tutumunu sürdürdü.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu davete “mevkidaşım ve dostum” diyerek karşılık verdi.

Şimdi gözler BM toplantılarından sonra Washington’daki Trump-Erdoğan görüşmesine odaklandı.

Zira Amerika ile F-35’den, Suriye’ye, Caatsa yaptırımlarından, F-16 alımlarına hatta ticari uçaklara kadar çözülmesi gereken konular var.

Açıkçası bizi ilgilendiren kısım daha çok Amerika ile Suriye konusunda son günlerde SDG üzerinden “çatallaşan” ya da derinleşen ayrışma konusunda bir “orta yol” bulunup bulunamayacağı.

Beyaz Saray’daki toplantının çıktılarının önümüzdeki döneme damga vuracağını biliyoruz.

Dileriz ki Türkiye’nin “kırmızı çizgileri” karşılık bulsun. Amerika -Türkiye ilişkileri eşit, adil, göz hizasında yürüsün.

New York’tan şimdilik bu kadar.