Gönüllere şifa sunan bir Sultan
- GİRİŞ26.09.2025 08:37
- GÜNCELLEME27.09.2025 10:02
Mevsimler Yayınevi’nin sahibi kıymetli Akif Öztürk “Sana seveceğin bir kitap bıraktım” deyince hemen heyecanlandım. Binlerce kitabın içindeyiz ama bu heyecan bitmiyor. Her yeni kitapta içimiz çiçekleniyor. Dünyada her şeye doyulur ama kitaba doyulmaz.
Akif Ağabeyin bıraktığı paketi açtığımda çok güzel bir eserle karşılaştım. Yakın Türkiye tarihinin önemli isimlerinden Sultan Babanın hayatının anlatıldığı kıymetli bir çalışma.
Vahit Göktaş’ın hazırladığı bu kitap büyük bir boşluğu doldurmuş. Allah dostlarının hikmetli hayatlarını okumak bana her zaman iyi geliyor. Kitabı bir solukta okudum. Mübarek zatın hayatına dair bilmediğim çok şeyi öğrenmiş oldum.

Hem Yetim Hem Öksüz
Asıl adı İhsan Tamgüney olan Sultan Baba, halkın gönlünde derin bir iz bırakmış, sevgiyle anılmaya devam eden büyük bir şahsiyet. Onun için kullanılan “Gönül Sultanı, Maneviyat Sultanı” hitabı, hem halkın sevgisinin hem de manevi tasarrufunun bir nişanesi.
1904 yılında Artvin’in Arhavi ilçesinde dünyaya gelen Sultan Baba, daha üç yaşında annesini, dokuz yaşında ise babasını kaybederek hem öksüz hem de yetim kalmıştır. Çocukluk yılları, kimsesizliğin ve gurbetin çilesiyle yoğrulmuştur.

Babasının vefatından sonra amcasıyla birlikte Çanakkale’den ayrılarak Gölpazarı’na yerleşmiş, buradan da Anadolu’nun farklı şehirlerini dolaşarak ticaretle meşgul olmuştur.
1954 yılında İstanbul’a yerleşen Sultan Baba, Zeytinburnu’nu kendisine mekân edinmiştir. Onun hayatında dönüm noktası, Dağıstanlı büyük veli Şeyh Şerafettin-i Veli Hazretleri’nin manevi terbiyesine girmiş olmasıdır.
Bu kutlu yolda yoğrulan Sultan Baba, yıllar sonra irşad görevini üstlenmiş, halka manevi rehberlik yapmıştır.
Güzellik Taşıyıcısı
Her nefesini hak yolunda harcayan Sultan Baba, ömrü boyunca insanların gönüllerine güzellik taşımıştır. Derdi olanın derdine ortak, gönlü kırıklara sığınak olmuştur. Kimsesizlere gariplere kapısını her daim açık tutmuştur. Rahmet-i Rahman’a kavuşuncaya dek yüreklere dokunmuş, manevi neşeyi bütün bir topluma yaymıştır.
Sultan Baba ümmetin derdiyle dertlenmiş sorunlara çözüm yolları sunmuştur. O, yalnızca tekkesinde tesbihiyle meşgul olan bir mürşid değil; Ümmet-i Muhammed’in toparlanması için çareler arayan gönül eridir.

Ümmetinin dağınıklığının bitmesi Tevhid sancağı altında birleşmesi için çabalamış, Müslüman halkın başına adil, imanlı, Hakk’a riayet eden yöneticilerin gelmesi için de gayret göstermiştir. Secdelerde İslam milletinin selameti için gözyaşları dökmüştür.
Sahte Şeyhlere Karşı Uyarı
Manevi yolları istismar eden sahtekarlara karşı hiçbir zaman müsamaha göstermemiştir.
Sapla samanın birbirine karıştığı, gerçekle sahtenin ayırt edilmesinin zorlaştığı bir çağda Sultan Baba sevenlerini bu hususta sıklıkla uyarmıştır “Her önüne gelenin şeyhlik iddiasında bulunup müminleri istismar etmesine” çok üzülmüştür.
Sohbetlerinde, hakiki mürşidi sahte olandan ayırt etmenin ölçülerini net çizgilerle ortaya koymuştur.
Ona göre hakiki mürşidi tanımak için dört esas vardır:
- Ehl-i sünnet ve’l-cemaat çizgisinde çok sağlam bir inanç.
- Kitap ve sünnete uygun, derin bir ibadet hayatı (sâlih amel).
- Düzgün bir muâmelât.
- Muhammedî bir ahlâk.
Bu ölçülere sahip olmayan kimselerin mürşidlik iddiasında bulunmasının sapkınlık olduğunu söylemiştir. Onun için mürşid, sadece insanları yönlendiren bir rehber değil; her haliyle Peygamber Efendimiz’in ahlâkını yaşayan, Kitap ve Sünnet’e bağlı, inancı sağlam bir rehberdir.
Sultan Baba’nın hassasiyetle yaptığı uyarıların günümüzde de ne kadar önemli olduğunu yaşayarak görmekteyiz.
Müslüman Siyasetçilere Destek
Sultan Baba çağındaki diğer çoğu mürşid-i kâmilin aksine yalnızca bireylerin ıslahıyla meşgul olmaz. Ona göre devletin düzelmesi için de Müslümanların sorumluluk üstlenmesi gerektiğini düşünür.
Dönemindeki Müslüman siyasetçilere bu yönden açık destek vermiştir. Milli Görüşe ve hareketin lideri Necmettin Erbakan’a desteğini hiçbir zaman gizlememiştir. Hem açıktan destek vermiş hem de sevenlerini yönlendirmiştir.
Siyasetin asla dünyevi bir çıkar kapısı olarak görülmemesini salık vermiş, sevenlerine daima Hakk’ı üstün tutan zihniyetin yanında yer almalarını tembihlemiştir. Sonucu ne olursa olsun mazlumdan yana, adaletten yana bir tavır almayı ve sırat-ı müstakîmden bir an olsun sapmamayı öğütlemiştir.
Sultan Baba, Müslümanların devlete talip olmalarını, yönetime talip olmaktan çekinmemelerini, çünkü hakkın ikamesinin ancak böyle mümkün olacağını dile getirmiştir. Osmanlı ruhunun yeniden dirilmesi gerektiğini, ümmetin adaletle, irfanla ve tevhit şuuru ile toparlanmasından başka şansının olmadığını vurgulamıştır.
İncelikler Üstadı
Sultan Baba’nın sohbetlerinde küçük görülen kimi meselelere de büyük anlamlar yükler. Hayatın her alanına dair ince uyarılarda, derin nasihatlerde bulunur. Yeme içmeden ticarete, aile hayatından komşuluk ilişkilerine kadar her hususta talebelerini bilinçlendirir.
Özellikle beslenme konusunda titizdir. “Yediklerinize gereği kadar önem vermiyorsunuz, dikkatli olun; boğazınızdan güzel gıdalar girsin” der, bunun sadece sağlıkla değil, manevi hayatla da ilgisi olduğunu vurgular.
O, incelikler üstadı olarak diğer insanların çok da aldırış etmediği hususlarda bile derin bir bakış açısına sahiptir. Mesela şu tavsiyesi onun hassasiyetinin bir göstergesidir:
“Tezgâhlardan aldığınız gıdalara dikkat edin. En öndeki güzel, gösterişli, gelip geçenin nazarlarının olduğu yiyecekleri almayın. Onları yerseniz, alamayanların, yiyemeyenlerin nazarı üzerinize gelir; hastalanırsınız.”
Bu söz, onun gündelik hayatı bile manevi bir ölçüyle yorumladığının göstergesidir. Sultan Baba için her lokma, her bakış, her nefes bir imtihan vesilesidir.
Her Alanda Cihad
Sultan Baba hayattan kopuk bir tasavvuf anlayışına sahip değildir. Gündemi yakından takip eder ve dünya meselelerinde de müminlere yol gösterir.
İslam coğrafyasının yüz yıllar süren bir kuşatma sonrası darmadağın edilmesini kabullenemez. Yaşanılan buhranların temel sebebinin bu parçalanmışlık olduğunu anlatır.
Müslümanlar üzerindeki zulmün kaynağının Yahudi fitnesi olduğunu da sıkça dile getirir, Siyonist ve Haçlı ittifakının kurduğu sömürü düzeninin sadece Müslümanların değil bütün insanlığın başına bela olduğunun altını çizer.
Son yüzyıldaki tasavvuf büyükleri arasında cihad kavramını tam manasıyla en çok dillendiren isimlerdendir. Kılıçla olduğu kadar kalemle, fikirle, ahlakla da yürütülmesi gereken bir mücadele olarak görür cihadı.
Kalemin de yeri geldiğin de kılıç kadar etkili olacağını hatırlatır. Ona göre Hak için yazmak da cihadın bir parçasıdır. Yanına gelen gençlere yazarak küfrün kalelerini yıkın demiştir.
Çocuklara ve kadınlara yönelik çalışmaları her zaman teşvik etmiş bu hususta da kendisi öncülük etmiştir. Kadınlara erkeklerden daha çok anlam yüklemesinin sebebini soran evladına şu manidar cevabı vermiştir:
‘Oğlum kafirler İslam toplumunu kadınlarla yıktı. Biz de bu toplumu kadınlarla yeniden kuracağız’’
Sultan Baba gibi ömrünü ümmetin dirilişine, mazlumların kurtuluşuna, insanlığın saadetine adamış bir gönül sultanı hakkındakileri okumak bile insana ayrı bir huzur veriyor.
Hem bireylerin hem toplumların ıslahı için gayret göstererek geride izler bırakan her nefesini dua, hizmet ve cihad ile tüketen bu mana sultanını tanımayanlara mezkur eseri tavsiye ediyorum.
Vahit Göktaş’ın kitabını okuduğunuzda sevenlerinin etkileyici şahitliklerini ve değerli yazar Sibel Eraslan’ın Sultan Baba hakkındaki güzel yazısını okurken gözyaşlarınızı tutamayacağınıza inanıyorum.
Rabbimiz Sultan Baba’nın ve onun gibi bütün gönül sultanlarının bereketini bu topraklardan eksik etmesin.
Mahmut Bıyıklı / Haber7
Yorumlar23
-
Nazife veli
4 hafta önce
Şikayet Et
Allah ım bizim de gönlümüze kalbimize koyduğun için sana şükürler olsun bizisultanımın izinden ayırma bu dünyada da gerçek dünyada hep beraber tevhid sancağında halkasında olalım inşallah
Beğen
Cevapla
-
Fatma Mueyyet Bayram
1 ay önce
Şikayet Et
Sultanımın Sultanııı
Beğen
Cevapla
Toplam 4 beğeni
-
Nazımiye
1 ay önce
Şikayet Et
Allah rahmet eylesin bin şükür ki bızımde gonlümüze gırdi sultan babam
Beğen
Cevapla
Toplam 5 beğeni
-
Şüheda
1 ay önce
Şikayet Et
Amin.
Beğen
Cevapla
Toplam 6 beğeni
-
Betül İşgören
1 ay önce
Şikayet Et
Zeytinburnundaydı dergahı gelen herkese dua eder yardımcı olurdu
Beğen
Cevapla
Toplam 9 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle