Netanyahu'ya neden sırtlarını döndüler!

  • GİRİŞ27.09.2025 09:34
  • GÜNCELLEME27.09.2025 09:34

80. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, dünya siyasetinin yönü hakkında çarpıcı mesajlar verdi hepimize.

23 Eylül akşamı ABD Başkanı Donald Trump'ın kibrini, nezaketsizliğini gördük. Aynı akşam konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan ise liderlik dersi verdi New York'tan. 26 Eylül'de ise barbar bir başbakanın nasıl cezalandırıldığına şahit oldu uluslararası toplum.

NETANYAHU'DAN VAZGEÇİLDİ Mİ?

İsrail'in katil başbakanı Netanyahu BM Genel Kurulu'nda kürsüye çıktığında BM oturumlarında görülmemiş bir protesto eylemi kendisini bekliyordu.

Vicdan sahibi katılımcılar İsrail başbakanını görünce önce yuhaladılar. Ardından konuşmasını dinlemeyi reddettiler. Salondan çıktılar.

Tarihi anlardı. Çünkü bu denli katılımı yüksek bir walk out hamlesine şahit olmadı BM Genel Kurulu. Artık Netanyahu'nun konuşmasını boş koltuklar dinleyecekti.

O boş salonda İsrailli yetkililer elleri parçalanırcasına alkışladılar katil başbakanlarını. Fakat dünya Netanyahu'nun safsatalarının boş salonda nasıl yankı yaptığını gördü. İzlediğimiz sahne İsrail'in diplomatik yalnızlığının en çıplak fotoğrafıydı artık.

"Lanet" haritasını çıkarıp nasıl başarılı katliamlar yaptığını anlattı Netanyahu. Vücut dili, böylesine olağandışı bir hareketten duyduğu öfkeyi ele veriyordu. Öyle ya üstün ırka sahip kimliği böylesine aşağılanmayı nasıl hazmedecekti? 

"Bizi eleştiren liderler bize gizlice teşekkür ediyorlar" gibi laflar etti kibrinden. Filistinlilerin galip geleceğinin nişanesiydi o oturumda Netanyahu'nun düştüğü durum.

BATI NEDEN İSRAİL'İN KARŞISINA GEÇİYOR?

Saatler öncesine gidelim. Trump Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı görüşme hakkında açıklamalarda bulunuyordu. Batı Şeria'daki İsrail ilhakına ilişkin "izin vermem" dedi.

Böylesine net bir ifade kullanmamıştı daha önce. Neden böyle bir çıkış yaptığını düşünelim.

İki önemli sebep var aslında. Biri; Katar'a yönelik saldırı, ABD'nin işbirliği içerisinde olduğu Körfez ülkelerinde endişeye neden oldu mu, Oldu. Bu ülkeler, NATO benzeri yapılar kurmak üzerine aralarında fikir alışverişi yapmaya başladı mı, Başladı.

Diğeri, Trump'ın BM süreci boyunca yaptığı Rusya karşıtı açıklamalarda çıkıyor karşımıza. Washington net olarak Moskova'nın karşısında pozisyon alıyor artık. Trump Zelenskiy ile yaptığı görüşmede NATO sınırlarını ihlal eden Rus uçaklarının vurulabileceğini, Ukrayna'nın işgal edilmiş toprakları geri alıp 1991 sınırlarına geri dönebileceğini dile getiriyor ve Rusya ile enerji işbirliğindeki ülkeleri yanına çekmeye çalışıyor artık. Türkiye de bu ülkelerden biri.

Amerika'nın Ankara Büyükelçisi Tom Barrack'ın yaptığı açıklamalarda da Türkiye'nin ne kadar kıymetli bir NATO ülkesi olduğuna dikkat çekiliyor. Batı ile Rusya arasındaki gerilim, son dönemdeki en yüksek seviyeye ulaşmış durumda. Sözün özü, bu atmosferde Trump'ın Orta Doğu'daki İsrail sorunlarından daha değer verdiği öncelikleri var ve Tel Aviv'e sınır çizilmiş durumda.

Bu hamleyi Microsoft'un İsrail Savunma Bakanlığı'na bağlı birimlerin kullandığı bazı hizmetlere getirilen sınırlamada da görüyoruz.

BM Genel Kurulu'yla başlayıp konuyu biraz dağıttık ancak tekrar dönelim hafta içinde yaşanan gelişmelere. 2024 yılında İspanya, İrlanda, Norveç gibi ülkeler Filistin'i tanımıştı. Zirve öncesi BMGK üyesi İngiltere eklendi bu halkaya mesela. Bir diğer BMGK üyesi Fransa, Cumhurbaşkanı Macron'un ağzından BM Genel Kurulu'nda ilan ettiği Filistin'i tanıdığını.

Almanya, Gazze'de kullanılabilecek silah ve teçhizat ihracatını askıya aldı.

İtalya'da Meloni, Filistin'i tanımadığı için genel grev ilan edildi, başkent Roma ve Milano gibi şehirlerde ciddi protesto gösterileri düzenlendi. 60 Polis yaralandı çıkan olaylarda. İtalya'da hükümet baktı ki vaziyet kötüleşiyor, Sumud Filosuna destek olma kararı aldı.

"Ne oluyor?" diye sorası geliyor insanın değil mi?

BELKİ DE ACİL ÇÖZÜM GEREKİYOR!

Avrupa halklarının başlattığı onurlu duruş da elbette engel hükümetlerin İsrail'in yanı başında konumlanmasına. Ancak birkaç satır önce zikrettiğimiz gibi bir Rusya gerilimi var Batı'da. Cephelerin önemi her geçen gün daha çok artıyor. Doğu ve Güney cephesinde mücadele mi, sadece Doğu'ya odaklanmak mı? Filistin meselesinde hızlı bir çözüm arayışı başka bir mücadeleyi rahatça göğüsleyebilme çabasından ötürü olabilir mi?

Toparlayacak olursak, BM Genel Kurulu ve hafta içinde New York'tan yapılan açıklamalar 2 noktayı keskinleştirmiş oldu.

1- Netanyahu hükümeti uçurumdan aşağı sürükleniyor ve başarısız olacaklar. Uluslararası toplum er geç hak ettikleri cezayı kendilerine verecek. Kaçınılmaz bir son kendilerini bekliyor.

2- Ukrayna-Rusya savaşında ateşkes ihtimali giderek uzaklaşıyor. Zelenskiy'i azarlayan Trump gitti, yerine "Gerekirse Rusya'yla savaşırız" Trump geldi.

Bakalım önümüzdeki süreç bize daha neler gösterecek.

Hüseyin Akif Küçükal / Haber7

Yorumlar4

  • Mazotçi 1 saat önce Şikayet Et
    Benn Mazotçi. Mazot alır mazot satarım. İsrail'i Mevla kahretsin
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Burhan 1 saat önce Şikayet Et
    ABD. maraba için yani Ukrayna için kesinlikle savaşa ğirmez yeri gelince satacaktıeir.
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • Menzil 1 saat önce Şikayet Et
    İsrail Silahlarinin menziliispanyayi ve aveupayi rahat vuracak Gucte, haliyle İrani,katar yemwni vuran bir ulkenin ispanya,portekiz fransa,italya ve adogi avrupayi vuramayacagi dusunulmez, Gazzeden sonraki adimlari neden avrupa ollasin, Turkiye zaten hedefte
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • Yusuf yıldız 1 saat önce Şikayet Et
    Güzel bir analiz teşekkürler.
    Cevapla Toplam 3 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat