Raşit Küçük Hoca ile hayat hikayesini konuştuk - 33

  • GİRİŞ28.09.2025 09:04
  • GÜNCELLEME28.09.2025 09:04

Türkiye'nin yetiştirdiği en değerli ilim insanlarımızdan Prof. Dr. Raşit Küçük Hoca, Hadis konusu başta olmak üzere çok yönlü bir alim olarak birçok alana damgasını vurmuş, mebzul miktarda insan yetiştirmiştir.

Bugün ülkemizi yöneten en üst düzeydeki şahısların gerek yetişmesinde, gerekse onlara danışmanlık yaparak yönetme başarılarında önemli pay sahibidir. Hocanın hayat hikayesine dair kendisi ile yaptığımız konuşmalarımızı yani hayat hikayesini burada her pazar sizlerle paylaşmaya çalışacağız.

Hoca ile yaptığımız bu konuşmalarımızı, “Raşit Küçük, Hatırımda Kalanlar” adı ile Hayat Yayınları kitap olarak yayımladı.

Yine bu fakir kardeşiniz Hoca’nın panel, makale ve bilimsel yazılarını toparlamaya çalıştım, o da Hayat Yayınlarından kitap olarak çıktı.

İnşallah bu vesile ile kitaplar gündeme gelir ve umuyor, diliyoruz ki, Hocamızın;

Türkiye’nin en ücra köylerinden birinden başlayan, başarılarla dolu hayat hikayesi genç nesillerimize yol gösterici olsun.

MİLLİ TÜRK TALEBE BİRLİĞİ (MTTB)’NİN SANCILI DEĞİŞİM KONGRELERİ

FK: Hocam bilmiyorum görmüş müydünüz? 

Cemil Meriçle son konuşmayı bu fakir yapmıştım. Yeni Şafak Gazetesinde ve bazı dergilerde de yayımlandı. O son konuşmanın kahramanı da Ümit Hanımdır. Kendisinden Allah razı olsun. Babası çok hastaydı, hatta konuşmakta zorluk çekiyordu ve röportaja pek yakın durmadı, ama Ümit Hanım onu ikna etti.

RK: Öyle mi? 

Evet Ümit Hanım da çok değerli bir kardeşimizdir, Allah hayırlı ömürler versin kendisine. 

FK: Pekala bu derneklerin, federasyon ve cemiyetlerin ve bunların faaliyetlerinin çoğu Konya’ya özgü idi diyebilir miyiz, ayrıca sizin mensup olduğunuz gruplar mı böyle çalışmalar yapıyorsunuz? 

RK: Yok canım, olur mu öyle şey..! 

Elbette onlar da birçok faaliyet yapıyorlardı, ayrıca şunu da söyleyeyim, onlarla aramızda çok ciddi sürtüşme hatta çatışmalar da oluyordu, mesela MTTB Kongresi de bunlardan biridir.

O dönemde Burhanettin Kayhan ağabeyin seçilmesi hadisesi çok kolay olmadı. Önce Kayseri’de yapıldı MTTB’nin kongresi. Ama Kayseri’deki kongrede seçim gerçekleştirilemedi, netice alınamadı. Çünkü orada kavgalı, dövüşlü bir kongre oldu. Ülkücü kesim yönetime hâkimdi ve o dönem sembolü de kurt resmi idi.

Millî Türk Talebe Birliğinin eski rozetlerinde -hatta onlardan bir tane vardır bende, hatıra olarak saklarım- bayrağın ortasında kurt vardır. Talebe Birliğindeki böyle bir ırkçılık anlayışı veya Türkçülük anlayışı da diyebiliriz, bundan biraz sıyrılma refleksi Rasim Cinisli ağabey zamanında başladı. Rasim Cinisli, İsmail ağabeyden önceki başkan. Rasim Bey, daha sonra Erzurum milletvekilliği de yaptı.

Sonra İsmail ağabey zamanında daha dindar bir sürece doğru evirildi. Ama Kayseri kongresinde oraya sivil subaylar gönderdiğini duyduk rahmetli Türkeş’in, ayrıca “Milli Türk Talebe Birliğini almak mecliste 25 milletvekili almaktan daha önemlidir” dediğini de duyduk.

Sonra kongreyi kaçırmak istediler. Ama muvaffak olunamadı, tatil edildi, yapılamadı.

SONUÇTA BURHANEDDİN AĞABEYİN SEÇİLMESİ GERÇEKLEŞTİ

FK: Tatil edildi, dediniz. Yani uzun zaman mı tatil edildi, daha sonra yapılamadı mı kongre? 

RK: Tabi yapıldı ama bu sefer kongre İstanbul’da yapıldı tekrar. İstanbul’da da gürültüsüz, kavgasız olmadı. Ama neticede Burhanettin ağabey seçildi. Burhanettin Kayhan’ın dönemi daha bir arılaşma dönemidir diyebilirim. Siyaseten biraz gerileme gibi görenler oluyordu. Fakat benim kanaatim öyle değildi, bir samimiyet dönemidir. Ama İsmail Kahraman ağabey tabi siyasi pozisyonu daha etkin olan biriydi. Burhanettin ağabey onun kadar çevresi geniş, her kesimle görüşen biri değildi, daha sade bir ağabeydi.

Allah rahmet eylesin. Burhanettin ağabeyden sonra gelen arkadaşlarımız tabi Ömer Öztürk de bunlara dâhil, onlar zamanında da doğrusu talebe birliği biraz daha içe kapanık... Yani bir cemaat gibi oldu maalesef. Milli Selamet Partisinin biraz müdahaleleri de oldu o dönemde.

Neticede talebe birliği güç kazanarak değil, biraz münakaşaların merkezine oturarak devam edip gitti.

O bir bahs-i diğerdir.

Kendimden sonrasını çok fazla bilemem. Yani duyumlarıma dayanan bilgilere sahibim.
FK: Sanırım seçimlerden sonra bir parça rahatlama olmuştur. O gerginlik devam etmemiştir.

RK: Elbette önceki kadar bir gerginlik devam etmedi fakat, kısmen bir gerginlik oldu, bu da zaman içinde gerginlik kalmadı.

Ama benim burada esas söyleyeceğim husus merhum Mehmed Zahid Kotku Hocaefendi, bazı arkadaşlar kendisine bir şeyler sorduğunda mesela Yıldız’da okuyan veya Teknik Üniversitesinde okuyan veya herhangi bir fakültede okuyanlara Burhaneddin ağabeyi için, “Siz orada efendi, samimi, Müslüman bir çocuk var, ona sorun yapacağınız işi, onunla görüşün” dediğini hatırlarım. Zaten merhum Burhanettin ağabeyin evliliğinde de etkili olduğunu, Burhanettin Bey’in kendisinden dinlemiştim. Çünkü eşinin babası yokmuş, vefat etmiş, Burhanettin ağabey bu hanımefendiyi isteyince Hocaefendiye gitmiş annesi.

Kızımızı, böyle bir isteyen var, demiş.

O da, “durma ver” demiş, “o çok kıymetli bir delikanlıdır, çok ahlak amiline sahip bir gençtir, gençlere istikamet de gösteren biridir”, diye tavsiye etmiş. Tabi, Burhanettin Bey’le uzun bir geçmişimiz hem Milli Türk Talebe Birliğinde hem Erzurum’da da bulunduğu için bilirim. Sonra Başbakanlık’ta, MSP-CHP koalisyon hükümeti döneminde hükümette bir danışmanlığı da vardır, gani rahmet olsun.
 (Devam Edecek) 

 

Ferman Karaçam / Haber7
YouTube     : youtube.com/c/Ferman Karaçam
Twitter        : twitter.com/fermankaracam  
Instagram   : instagram.com/fermankaracam
Facebook   : facebook.com/karacamferman
E-mail         : fermankaracam@gmail.com
Web Sitesi : fermankaracam.com

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat