Eğitim karnemizde ezber bozan haberler

  • GİRİŞ07.10.2025 09:23
  • GÜNCELLEME07.10.2025 09:44

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’le 1 Ocak 2024’te, yani geçen yılın ilk günü Kanal 7’de Başkent Kulisi programı yapmıştık.

O programa damga vuran haber, 2002 yıllarında cumhuriyetin 100’üncü yılında açıklanmak üzere yazılan mektuplar olmuştu.

Dönemin öğretmenleri ve öğrencileri tarafından yazılan mektuplar…

2023 yılında Milli Eğitim Bakanlığı koltuğunda oturduğu için, 21 yıl önce yazılmış mektuplar Yusuf Tekin’in önüne gelmişti.

Pazar günü (5 Ekim 2025) Başkent Kulisi’nde yeniden bir araya geldiğimiz programda Bakan Yusuf Tekin, eğitimdeki güncel karnemiz nedir şeklinde bir soru sorunca o mektupları hatırlattı.

Gerçekten de 2002 Türkiye’si ile, günümüz Türkiye’si arasında o kadar büyük farklar var ki…

Mesela o mektuplarda okulları mesken tutan ‘farelerden’ şikayet edilmiş.

1 Ocak 2024’te yaptığımız yayında o mektuplardan bazılarını canlı yayında okuyan Bakan Tekin, “Mesela” diyerek, şu türden örnekler vermişti:

Mesela bir öğretmenimiz 'İnşallah Cumhuriyetin 100. yılında 40-50 kişilik sınıflarda ders anlatırım.' diyor. Ne demek bu? Demek ki öğretmenimiz 70-80 kişilik sınıfta ders anlatıyor ki böyle bir mektup yazmış. Başka bir öğretmenimiz diyor ki 'İnşallah Cumhuriyetin 100. yılında içinde çocuklarımızın ihtiyaçlarını giderebileceği tuvaletlerin, lavabolarının olacağı, içinde suyun olacağı bir okulda görev yaparım.' Başka bir öğretmenimiz diyor ki 'İnşallah okulda bir tane bilgisayarın olduğu okulda görev yaparım.”

TIMMS SONUÇLARINDA AVRUPA BİRİNCİSİ OLMUŞUZ.

Yusuf Tekin konuşmalarında, eğitimdeki altyapı sorunlarının giderilmesi anlamında 2002 ile sonrasını milattan önce ile milattan sonra ayrımıyla tarif ediyor ki, haksız da denemez.

Evet günümüzde de eğitimin bir dünya sorunları var.

Başka başka, yeni sorun alanları gündemimize girmiş durumda, çocukların, gençlerin geleceğine dair endişeler anlamında.

Ancak bu gerçek, öbür gerçeğin üstünü kapatıyor diye düşünmek de haksızlık olur.

Pazar günkü programda benim duyup da şaşırdığım bir haber verdi Bakan Tekin.

Yine aynı ‘eğitimdeki karnemiz’ sorusuna cevap verirken.

Ülkelerin eğitim seviyesini de yansıtan uluslararası sınavlarda, hem de matematik ve fen bilimleri sınavında bizim çocukların artık ‘dökülmediklerini’, aksine büyük başarılar elde ettiklerine dönük bir bilgi bu. 

PISA ve TIMSS değerlendirmelerine değinen Tekin, bu sınavlarda Türkiye'nin eğrisinin sürekli yukarıya doğru çıktığını ifade ettikten sonra, şu bilgiyi verdi:

“Aralık ayında açıklanan TIMSS sonuçlarında Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında birinci, OECD ülkeleri arasında ilk beşte yer aldı.”

ZORUNLU EĞİTİMİN DÜŞÜRÜLMESİ YAYGIN BİR TALEP. DİKKATE ALINMASI İYİ OLDU

Pazar günü yaptığımız programda Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e 4+4+4 12 yıllık zorunlu eğitimin düşürülmesiyle ilgili tartışmaları gündeme getirip sordum.

Bu konuda oluşmuş bir kararınız var mı diye.

Bakan Tekin, bu sorum üzerine her tarafta haber olan ve muhtemelen üzerinde yaygın bir konsensüs oluştuğu için pek bir tartışma üretmeyen açıklamasını yaptı:

“Şu anda bir raporumuzu oluşturduk. Bunu Kabine Toplantısı'nda Sayın Cumhurbaşkanımızın da onayına sunacağız. Eğer siyasi anlamda da bu konuda karar verilirse, farklı alternatiflerimiz var. İlk Kabine Toplantısı'nda çok büyük bir ihtimalle bununla ilgili bir sunum yapmayı planlıyoruz. Bu yıl içerisinde karar verilir. Çünkü önümüzdeki yıl zaten eğitim öğretim takvimi ona göre dizayn edilecek demektir” 

Bu açıklamada gösteriyor ki, bu sene 4+4+4 12 yıl zorunlu eğitimin son yılı olacak gibi.

Mehmet Acet / Haber7

Yorumlar32

  • Analiz 12 dakika önce Şikayet Et
    Zorunlu eğitim kısaltılarak gençlerin ömrünün boşa gitmesini önlemek güzel ama yetersiz. Eğitimin içeri sadeleşmeli gereksiz insan hayatında hiçbir yerde işe yaramayacak konular çıkarılıp doğrudan faydalı bilgiler konulmalı. Üniversiteler de yeniden dizayn edilmelidir. Aslıyok konularla ders anlatmaktan çok hava atıp trip yapan öğretim görevlileri ile geyik yaparak yetişen bi nesil.
    Cevapla
  • Alpagu 22 dakika önce Şikayet Et
    Öncelikle şu öğretmenlerin yazın çalışmadan aldıkları üç aylık maaşları kaldırılmalı yada yarıya indirilmeli. Eğitim fakülteleri kapatılmalı çünkü mezun sayısı bu ülkenin 80 yıllık ihtiyacını rahatlıkla karşılayacak düzeyde. Özel okullardaki öğretmenlerin maaşlarında tıpkı devlet öğretmenlerinin maaşlarıgibi olmalı hem devlette hemde özelde çalışan öğretmenlerin memurlukları bitirilmeli.
    Cevapla
  • Alpagu 22 dakika önce Şikayet Et
    Öncelikle şu öğretmenlerin yazın çalışmadan aldıkları üç aylık maaşları kaldırılmalı yada yarıya indirilmeli. Eğitim fakülteleri kapatılmalı çünkü mezun sayısı bu ülkenin 80 yıllık ihtiyacını rahatlıkla karşılayacak düzeyde. Özel okullardaki öğretmenlerin maaşlarında tıpkı devlet öğretmenlerinin maaşlarıgibi olmalı hem devlette hemde özelde çalışan öğretmenlerin memurlukları bitirilmeli.
    Cevapla
  • Adalet 27 dakika önce Şikayet Et
    Önce insan olmayı ögretin ,saygıyı,başkasının sınırlarını,kimse kimseye güvenmiyor .Allah dan korkan kuldan utanan insanlar yetiştirin.
    Cevapla
  • Misafir 29 dakika önce Şikayet Et
    He kaliteyi yükseltmek, hem çocukları ideolojik saplantıdan kurtarmak hemde çocuğun zihin ve inanç dünyaısnı iyileştirmek için. Bazı temel parametreler vardir. 1- Okul öncesi ve kreşleri kapatmak çocuklarun anneyle daha fazla vakıt geçirmesin sağlamak 2- İlköğretim 4 yıl, ortaokul 3 yıl liseler 3 yıl olcak şekilde süreyi belirmek lazım. Okula başlama yaşını da 6 olarak belirlemek lazım
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat