Uluslararası diplomasiye Türkiye’nin bilgece katkısı — Gazze’den Filistin devletinin şafağına

  • GİRİŞ12.10.2025 09:25
  • GÜNCELLEME12.10.2025 09:25

Tarihin Kırılma Noktası

Ortadoğu bir kez daha tarihî bir eşiğe geldi. Gazze’de yaşanan acılar, uluslararası diplomasiyi yeniden şekillendiriyor. Bu süreçte Türkiye, hem insani hem de stratejik boyutta bilgece bir rol üstleniyor.

Hamas’ın kararlı direnişi, Donald Trump’ın somut barış girişimi ve Türkiye’nin aktif katkısı, bağımsız Filistin devleti fikrini yeniden mümkün kılıyor.

Hamas’ın Direnişi ve Yeni Gerçeklik

Hamas, Gazze’de yalnızca askeri değil, siyasi bir varlık olarak da direndi.

Ateşkes müzakerelerinde tavizsiz tutumu ve halk desteğini koruması, Filistin davasını yeniden küresel gündemin merkezine taşıdı.

Bu direniş, “barış” kelimesinin anlamını değiştirdi: artık kalıcı çözüm, Filistin halkının iradesi olmadan mümkün değil.

Trump Planı ve Gerçekçi Barış

Trump’ın 20 maddelik planı, uzun yıllardır ertelenen bir meseleyi gerçekçilik zeminine taşıdı.

Aşamalı çekilme, uluslararası gözetim ve güvenlik garantileri gibi unsurlar, barış sürecini somutlaştırdı.

Elbette her madde tartışılabilir; fakat bu plan, Filistin’in uluslararası meşruiyete sahip bir devlet olarak yeniden inşası için yeni bir fırsat sunuyor.

Bu fırsatın başarıya ulaşması ise ancak Türkiye gibi güvenilir garantör ülkelerin varlığıyla mümkün.

Türkiye: Vicdan Sesinden Stratejik Güce

Türkiye, yıllardır Filistin halkının yanında duran bir ülke olarak, bu defa sadece konuşmadı, sahada da etkili oldu.

Gazze’ye yapılan insani yardımlar, Türk-Filistin Dostluk Hastanesi gibi projeler, Ankara’nın kararlılığını gösterdi.

Son ateşkes görüşmelerinde Türkiye’nin garantör devlet olarak davet edilmesi, bu güvenin diplomatik karşılığıdır.

Artık Türkiye, bölgesel dengeleri etkileyen akil bir güç konumundadır.

Filistin Devletinin Şafağı

Türkiye’nin girişimleri, Hamas’ın direnci ve uluslararası planın yapısal çerçevesi, iki devletli çözüm vizyonunu yeniden canlandırdı.

Gazze’de kurulacak geçici yönetim ve uluslararası denetim mekanizması, kalıcı barış için bir temel oluşturuyor.

Bu süreç, Filistin halkına kendi kaderini belirleme fırsatı verebilir — eğer dünya, bu defa samimi davranırsa.

Türkiye İçin Stratejik Dönem

Bu süreç Türkiye için sadece dış politika başarısı değil, aynı zamanda ulusal birlik ve özgüvenin yeniden inşası anlamına geliyor.

Türk milleti, tarih boyunca olduğu gibi bugün de mazlumun yanında durarak hem ahlaki hem jeopolitik bir üstünlük kazanıyor.

Gazze barışında oynadığı rol, Türkiye’yi hem İslam dünyasında hem Batı’da saygın bir arabulucuya dönüştürüyor.

Türkiye’nin diplomatik başarısı, milli birliği ve ulusal gururu güçlendirecektir.

Zira dış politikadaki istikrar, iç barışın en güçlü dayanaklarından biridir.

Sonuç: Birlik, Bilgelik ve Barış

Bugün, Hamas’ın direnişi, Trump’ın barış planı ve Türkiye’nin akıllı diplomasisi, Filistin meselesinde tarihi bir fırsat penceresi açtı.

Eğer Türkiye, adalet ve bilgelikle bu çizgiyi korursa, sadece Filistin’e değil, tüm bölgeye yön verebilir.

Türk milletinin birliği, hem Türkiye’nin çıkarlarını hem de insanlığın barış umudunu koruyacaktır.

Bugün Türk milleti için zaman; birlik olma, bilgece liderlik etme ve tarihin akışını barışa çevirme zamanıdır.

Dr. Mansoor Malik

Yorumlar2

  • Mehmetcik 6 saat önce Şikayet Et
    Umarım içimizdeki hainler anlamıştır.
    Cevapla
  • ismailbey 6 saat önce Şikayet Et
    inşallah hedefine ulaşılacak ümmetin kıblesi ümmetin olacak hz allahın izniyle
    Cevapla Toplam 2 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat