New York Belediye Başkanı Mamdani’ye nasıl bakmalı?..
- GİRİŞ13.11.2025 08:50
- GÜNCELLEME13.11.2025 08:50
Tam adı, Zohran Kwame Mamdani…
Amerika’daki siyasi dengeleri değiştireceği iddia edilen New York’un seçilmiş yeni belediye başkanı…
Kazandığı seçim zaferi, Trump’ın ve Siyonistlerin telaşlanmasına ve hatta köpürmesine neden oldu.
Öyle ki, Yahudilerin New York’u terk etmesi bile gündeme geldi ve bu husus hâlâ tartışılıyor.
Peki, kim bu Mamdani?..
Öyle sanıyorum ki herkes, Sudan’da doğduğunu, henüz 7 yaşındayken ailesinin Amerika’ya göçtüğünü ve Hint kökenli olduğunu ezberledi artık.
Ebeveynlerinin her ikisi de dünyanın en seçkin üniversitelerinden birisi olan Harvard mezunu. Müslüman olan babası bir akademisyen Hindu olan annesi ise ünlü bir film yönetmeni…
Hanımı ise Suriyeli bir sanatçı…
Yani zahirde esmer olsalar da elit tabakaya mensuplar.
Mamdani’nin Amerikan vatandaşlığına geçiş tarihi daha çok yeni sayılır… 2018…
Spordan müziğe geniş bir ilgi alanına sahip.
Hem çalmış hem oynamış yani…
İlk gençlik yıllarından beri Filistin’i desteklemiş ve Siyonizm’e karşı aleni bir tavır almış…
Müslüman olduğunu her fırsatta açıklayan Mamdani, İsnâaşeriyye (Şia’nın en mutedil fırkası) mezhebine bağlı…
Müslümanlığına yaptığı vurguyla yetinmiyor, hızlı bir sosyalist olduğunun da özenle altını çiziyor.
Fakat sıkı durun, aynı zamanda esaslı bir LGBTİ destekçisi…
Bütün bu özelliklerine baktığımızda Mamdani’nin, İslâm coğrafyasının herhangi bir iklimine mensubiyetinden söz edemeyeceğimiz gibi tipik bir Amerikalı olduğunu görürüz.
Müslümandır ama İslâm’la ilişkisi folkloriktir.
Şii’dir lakin İran’daki Şiilerle ortak yanı neredeyse yok gibidir.
Sosyalist olduğunu söyler ama gelin görün ki dünyanın diğer yerlerindeki sosyalistlere de pek benzemez.
Filistin’e adalet isterken ve Siyonizm’e karşı çıkarken temel motivasyonu inançtan ziyade fikri yaklaşımıdır ve bu da onu daha çok bir aktivist pozisyonuna konuşlandırıyor…
Mamdani belediye başkanı olmadan önce New York eyalet meclisi üyesi idi.
Düşünün, 2018’de vatandaşlık hakkı kazandıktan 2 yıl sonra eyalet meclisine giriyor.
Sonrasında, başkan adayı olabilmesi bile ‘hayal’ diye değerlendirilirken rakibinin bir skandalla gözden düşmesi üzerine önce aday, sonra da başkan oldu.
Hem de ezici bir çoğunlukla…
Mamdani’nin New York’un belediye başkanı olması tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ciddi tartışmalara sebebiyet verdi.
Doğrusunu söylemek gerekirse, Türkiye’deki tartışmalar biraz daha farklı bir düzlemde seyretti.
Tartışmaların mihverinde, hiç şüphesiz ki, Mamdani’nin, yukarıda saydığımız kişisel özellikleri vardı.
Müslüman olduğu için bunu bir zafer addedip Siyonizm’in yenilgisi gibi görenlerden tutun da, “Böyle Müslüman mı olur, bu bir tezgâh, arkasından kim bilir ne çıkacak” diyenlere ve hatta “Nihayet, Sosyalizmle İslâm’ı yan yana getirecek formül bulundu” diyen gırtlağına kadar komplekse batmış kimi sözde İslamcılara varıncaya kadar geniş bir kitle bu meseleyi tartıştı ve uzun bir süre daha tartışmaya devam edecek gibi görünüyor.
İslâmî kesimde memnuniyetini izhar edenler kadar, bunun çok kötü olduğunu savunanlar varken, Mamdani’nin Müslüman kimliğine özellikle vurgu yapıp Siyonizm’e karşı oluşundan rahatsızlık duyan kimi solcular ve Kemalistler de, “Eh, en azından sosyalist” deyip teselli buluyor ve hele de LGBTİ’yi savunuyor olmasından ötürü de epey bir rahatlama hissediyorlar.
İslâm’dan uzun bir süre önce uzaklaşan ve “İslam’la sosyalizm arasında ortak bir payda bulundu” hezeyanına kapılan eşhası tartışma dışı tutarsak karşımıza şu soru çıkıyor.
“Peki, Mamdani’ye nasıl bakmalı?”
Evet, yazımızın başlığı da bu…
Karşımızda hayli karmaşık bir husus var gibi görünüyor ama aslında sanıldığı kadar kompleks bir durum söz konusu değil.
Mevzuya, angaje olduğumuz görüşler ve kimi önyargılarımızın penceresinden değil de daha geniş bir açıdan bakarsak, meselenin hiç de öyle olmadığını görürüz.
Nedir o geniş açı?
Dilerseniz önümüze konan fotoğrafının renkli kalemle yuvarlak içerisine alınmış kısımlarına değil de tamamına birlikte bakalım.
Bu kez sorularımız şunlar olsun.
New York’a, Mamdani değil de adı sözgelimi Geroge diye birisi belediye başkanı olsaydı, yine aynı şeyleri tartışır mıydık?
Hadi biraz daha ileri gidip şunu da soralım…
New York’un bundan önceki belediye başkanı kimdi?
Mesela neden bundan önceki belediye başkanlığı seçiminden sonra böyle bir tartışma yaşanmadı?..
Devam edelim…
Mamdani değil de George diye biri belediye başkanı olsaydı ve akabinde, “Filistin’i destekliyorum, Siyonizm’e de şiddetle karşıyım” deseydi, ne düşür, ne hissederdik?
Bu sorulara vereceğimiz cevaplar aslında duruşumuzdaki tuhaflığı da açıkça ortaya koyar nitelikte doğrusu…
Herkes Mamdani’ye olduğundan fazla bir misyon yüklüyor ve “Müslümanım” demiş olmasından ötürü sorguluyor.
Sevinenler de üzülenler de sırf bu açıdan baktığı için yanılıyorlar.
Oysa bize ne Müslümanlığından?
Yahut sosyalist olmasından veya LGBT savunuculuğundan?..
Sahi biz, İspanyolların Filistin’e verdikleri destek sonrasında onların inançlarını yahut ideolojilerini sorguladık mı?
Hayır!
Hiç tartışmasız bir şekilde, “helal olsun!” dedik hep bir ağızdan ki, gerçekten de helal olsun!
İster komünist olsunlar, ister ateist!
İnanışları yahut düşünceleri ne olursa olsun, gösterdikleri duruştur takdiri şayan olan!
Mamdani meselesine de böyle bakmalıyız kanımca.
Mamdani’nin, ezici bir çoğunlukla New York belediye başkanlığı seçimini kazanması Amerika’daki yerleşik sistemi az da olsa sarstı mı?..
Filistin’e tam destek verdi mi?..
Siyonizm’e lanet dedi mi?..
Evet!
Ee?..
Tavrımızı, haklılığı noktasında zaten ciddi bir ivme kazanmış Filistin davasının zafere doğru ciddi bir mevzi kazanması hususunda netleştirirsek eğer, diğer hiçbir şey bu bakış açımıza halel getirmemelidir.
Aynı şekilde, Siyonizm’in koruyucu kanatlarının kırılıp tüm dünyada lanetli bir yapı olduğu yönündeki kanaatin yaygınlaşmasına katkıda bulunuyorsa bu gelişme, neyi sorun ediyoruz ki?
Meseleyi bu anlaşılır mecraından uzaklaştırıp ona bir mücahit, bir kurtarıcı, bir devrimci payesi vererek işi çığırından çıkaran ve tartışılır hale getiren aslında bizleriz.
Oysa yapılması gereken, Filistin davasına yaptığı vurgunun ve Siyonizm’in bir insanlık suçu olduğuna dair yaklaşımının husule getirdiği sonuçları doğru bir şekilde değerlendirip bunu Filistin halkının lehine olacak bir şekilde kullanabilmek…
Gerisi gerçekten anlamsız ve gereksiz bir tartışmadan ibaret…
Yorumlar15
-
Mehmet kara
16 dakika önce
Şikayet Et
çok güzel, aydınlatıcı, bilgilendirici bir yazı olmuş, kafamda Mamdaninin kimliği netleşti, Allah razı olsun
Beğen
Cevapla
-
Mİ ACABA
27 dakika önce
Şikayet Et
Tam bir proje yani...
Beğen
Cevapla
-
Aydın
52 dakika önce
Şikayet Et
Ne yapalım envanjelistleri Siyonistleri mamdaniye tercih mı edelim orasınıda tartismak gerekir ne kadar muteber bilemiyorum
Beğen
Cevapla
Toplam 1 beğeni
-
Abuzer
14 dakika önce
Şikayet Et
Aynen. Hemen bir eleştiri. Ne kardeşim tam da senin gibi mi olacak ABD de yetişmiş biri. illa ki bazı eksiklikleri olacaktır.
Beğen
-
Haydar Ali ARSLAN
1 saat önce
Şikayet Et
Lgbt destekçisi bir figür
Beğen
Cevapla
-
ALİ
1 saat önce
Şikayet Et
Rakiplerine karşı sadece çok karizmatik olduğu için kazandı
Beğen
Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle