“Sürecin muhatabıyla görüşmeden ilerleme nasıl olacak?”

  • GİRİŞ19.11.2025 09:01
  • GÜNCELLEME19.11.2025 09:01

Başlığa tırnak içinde taşıdığım cümle, MHP lideri Devlet Bahçeli’ye ait…

Dün, Meclis Grup toplantısında konuşurken, televizyonların altyazısına son dakika olarak düştü bu cümle.

Yazının ilerleyen bölümlerinde burayı açacağım.

Ama önce bir kulis aktarmak isterim.

Malum, Terörsüz Türkiye projesine karşı olanlar, mesafeli yahut şüpheyle bakanlar, şu soruyu gündemde tutuyor:

“Ne verdik de PKK silah bırakıyor?”

Meğer bir de bunun tersi bir durum söz konusu imiş.

Güvenlik kaynaklarının ifadesine göre, silah bırakma ve fesih kararı alan PKK içindeki bir takım gruplar da bu soruyu tam tersinden gündeme getirip, “Ne aldık da silah bırakıyoruz” diye sormuşlar.

Bu soruları bir yere kadar doğal karşılamak gerekir.

Ancak, bu ‘şablon soruların’ sürecin şimdiye kadar getirdiği kazanımları gölgelemesine de izin verilmemeli.

Neden mi?

Şundan dolayı:

Çünkü yeni, daha önce türüne rastlamadığımız gelişmeler var karşımızda ve bu yeni durumlara yeni gözle bakmak olup biteni doğru anlamak adına da önem taşıyor.

Şöyle ki:

27 Şubat’ta Abdullah Öcalan’ın yaptığı çağrı, hem PKK’nın  çoktan miadını doldurmuş bir örgüt haline dönüşmüş olmasına dönük vurgusu, hem de federalizm, özerklik gibi ayrılıkçılık çağrışımı yapan fikirleri denklem dışına itmesi bakımından “Ne verdik de silah bırakıyorlar” sorusu etrafında biriken korkuları dağıtacak bir niteliğe sahipti.

Nitekim…

Dün Meclis grup konuşmasında yeni cesur çıkışlar yapan MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “Niçin böyle konuştuğuna” dair soruya da “Böyle bir pencereden baktığı için” cevabı verilebilir.

Yani…

Türkiye için sonuç, bölünme değil, bütünleşme olacaksa,

-Sonuç, bu sürecin ‘tehdit algısını’ oluşturan Siyonizm yayılımına karşı güçlü bir cevap olacaksa,

-Sonuç, Türkiye’yi güçlü bir geleceğe taşıyacaksa,

-Sonuç, Türklerle Kürtlerin bin yıllık kardeşliğini tahkim edip, ortak bir geleceğe yürüme imkanı verecekse,

-Sonuç, Türkiye’yi bölgesinde yıldızlaştıracak, helal olsun dedirtecek bir yürüyüşe imza atmak olacaksa, süreçten ziyade sonuca odaklanmak lazım diye düşünüyor olabilir Devlet Bey.

BAHÇELİ’NİN SORDUĞU SORU, YERİNDE BİR SORU

MHP lideri Bahçeli’nin dünkü konuşmasının en çarpıcı bölümü, İmralı’ya Meclis komisyonundan bir heyetin gidip gitmemesi tartışmalarıyla alakalıydı.

Bu konuda ortaya çıkan tereddütleri gidermek adına, önceki açıklamalarına göre daha güçlü vurgular yaptı Bahçeli.

“Günlerdir süregelen İmralı’ya gidilsin mi gidilmesin mi tartışmalarına bir nokta koyulmalıdır.” Dedikten sonra görüşünü çarpıcı bir soruyla gündeme getirdi:

“Dürüst ve samimi ölçülerde Terörsüz Türkiye hedefinin hayat ve zemin bulması isteniyorsa, İmralı’ya gidilmesine ayak sürümenin hiçbir manası da olmayacaktır. Sürecin asıl muhataplarından birisiyle doğrudan temas kurulmayacaksa sonuç nasıl alınacak? İlerleme nasıl kaydedilecek?”

Bahçeli bu soruları sorduktan sonra “Şayet Meclis’te kurulan komisyon bu çerçevede karar alamazsa, hiç kimse bu ziyarete yanaşmazsa, herkes üç maymunu oynamanın merakında ısrar ederse, açık açık söylüyorum; alırım yanıma 3 arkadaşımı, kendi imkanlarımızla İmralı’ya gitmekten gocunmam, çekinmem, bir masa etrafında yüz yüze gelmekten de imtina etmem” dedi.

YENİ BİR İVMELENME BEKLENTİSİ… KOMİSYON YASA TEKLİFİNİ KISA SÜREDE NETLEŞTİRECEK…

MHP lideri Bahçeli’nin meclis grubunda önemine binaen ileride yine tarihiyle hatırlanacak olan (18 Kasım) konuşmasını yapmasından saatler sonra, aynı çatı altında toplanan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, üç önemli ismi, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Başkanı İbrahim Kalın’ı dinledi.

Bu buluşmanın ‘sinyal etkisi’ ne midir?

Şudur:

Komisyon, 5 Ağustos’tan bu yana yaptığı toplantılarda artık somut adımlar atma aşamasına gelmiş olmalı.

Başından bu yana sürece dönük güçlü bir irade ortaya koyan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ifadesiyle ‘münfesih’ terör örgütünün mensuplarının geri dönüşünün hukuki zeminini oluşturacak düzenlemeler için teklifler hazırlamak.

Komisyonun hazırlayacağı teklifin özünde bu hedef söz konusu olacak.

Muhtemeldir Kasım ayı çıkmadan bu gelişme somut şekilde karşımıza çıkacaktır.

Yorumlar1

  • meclis konusmasi 1 saat önce Şikayet Et
    Sureci istemeynler icin her cozume bir engel uretmek normal,.apo mecliste konussun dedikistemezuk,.disarda.konussa sukast yapip sureci bozabilirler,.o halde imraliya gidilmesi gerekiyorsa gidilmelidir,.esaden, netanyahunun trumpun putinin ayagina gitmek de cok farkli bir durum degil, Devlet bahceli gitmek isterse yaninda gideriz,.mesele bagci dovmek degil uzum yemek
    Cevapla Toplam 4 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat