Özgür Özel adaylığını açıklayarak teslim bayrağı çekti!..

  • GİRİŞ20.11.2025 09:08
  • GÜNCELLEME20.11.2025 09:08

“İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü” ile ilgili iddianame yayınlandıktan sonra CHP’de kazanlar kaynamaya başladı.

Yaklaşık 4 bin sayfalık dünyanın en uzun suç romanı CHP’lilerin dengesini bozarken belgelerin ve itirafçıların ortaya koyduğu deliller, kelimenin tam manasıyla bir panik hali yaşamalarına neden oldu…

Bu tehevvür hali sonrasında, 3 ayrı tavır öne çıktı CHP’de...

Birincisi, daha iddianamenin tek sayfasını okumadan “boş” demeleriydi.

Sonrasında düştükleri komik ve acınılası hali fark edip bu kez de “yapa zekâ” çukuruna düştüler.

Bunun da öncekinden farkı olmadığı anlaşınca suç bastırma operasyonunu ellerine yüzlerine bulaştırdıkları ortaya çıktı ve ne yapacaklarını bilemez hale geldiler.

İkincisi, tüm iddialarının merkezine yalan koymayı adet ettiklerinden olsa gerek, bu kez “partiyi kapatmak istiyorlar” hezeyanı sökün etti.

Bunun üzerine başsavcılık, meseleyi tavzih eden bir açıklama yaparak, iddianın tamamen dezenformasyon maksadı taşıdığını, meseleyi saptırmak amacıyla ortaya atıldığını ve bütünüyle yalan olduğunu söylemek mecburiyetinde kaldı.

Başsavcılık, Özgür Özel’in bu iddiayı ortaya atarken verdiği isimlerin meseleyle ilgisinin olmadığını ve Özel’in baştan sona uydurma bir senaryo ile ortaya çıktığını delilleriyle ortaya koyduktan sonra, hep birlikte, müfterilerin dut yemiş bülbüle döndüğünü gördük…

Evet, CHP ve genel başkanı, tabanının hırsızlığa ve yağmaya tepki vermesini engellemek maksadıyla böyle bir yalana müracaat etmişti lakin yalancının mumu ancak yatsıya kadar yanabildi…

Üçüncüsü ve en önemlisi, Özgür Özel’in İmamoğlu’ndan aldığı talimat sonrasında kendi cumhurbaşkanlığı adaylığına dair söyledikleriydi.

O güne kadar İmamoğlu’nun adaylığına dair hiçbir tartışmaya girmeyen ve adeta başka bir aday ismini yasaklayan Özgür Özel, birdenbire Sayın Cumhurbaşkanına hitaben, “seninle sandıkta yarışmaya varım” deyiverdi.

Tüm Türkiye’yi şaşkınlığa gark eden bu ilginç açıklamanın arka planı, ayrıntılarıyla irdelenmeye değer doğrusu.

Zira bütün stratejisini İmamoğlu’nun adaylığı üzerine bina eden Özgür Özel yönetimi, bu söylemiyle o güne kadar adeta avaz avaz bağırarak seslendirdiği tüm iddiasından vaz geçmiş oluyordu.

Özgür Özel kendi adaylığını bir şarta bağlıyordu aynı açıklamada.

“Bu milletten özür dilersen…”

Sebep?..

Ortada Sayın Cumhurbaşkanının milletten özür dilemesini gerektiren nasıl bir durum var ki?

Sahi, asıl özür dilemesi gereken, milletin malını çalıp çırparak cumhurbaşkanlığı adaylık fonu oluşturan, kendi delegesinin iradesini parayla satın alan İmamoğlu ve tetikçisi Özgür Özel değil miydi?

Siyaset kulislerinde sıkça dile getirilen bir söylentiye göre İmamoğlu, “cumhurbaşkanlığına aday olmayacağım, yeter ki hakkımda açılan dava düşsün ve hapisten kurtulayım” şeklindeki itirafını aracılar vasıtasıyla Sayın Cumhurbaşkanına ulaştıramayınca, Özgür Özel’e böyle bir açıklama yaptırarak sesini duyurmaya çalıştı…

“Nasıl yani?” diye sorduğunuzu duyar gibiyim.

Efendim, tavzih edeyim.

İmamoğlu, itirafçıların ve aleyhindeki somut belgelerin kendisini çok uzun yıllar hapiste tutacağını kesin olarak anlamıştı yapılan değerlendirmeler sonunda…

Önce kim yahut kimler olduğunu tahmin edemeyeceğimiz bazı şahıslar üzerinden Erdoğan’a ulaşmaya çalıştı.

Hapis yatmamak ve suç örgütü lideri olarak tarihe geçmemek için her türlü entrikaya başvurmasında şaşılacak bir şey olmayan bu özne, bu hususta mesafe alamayınca, işi Özgür Özel’in ağzından yapılmış bir deklarasyonla tüm kamuoyunun bilgisine sunma yoluna başvurdu bu kez… 

Aslında sözde “af” dilerken bile hinoğlu hinlik yapmayı ihmal etmiyordu elbette…

Nasıl mı?

Şöyle…

İmamoğlu ve tetikçisi Özgür Özel, doğrudan Sayın Cumhurbaşkanını muhatap alarak tüm bu hukuki sürecin aslında “siyasi” olduğu düşüncesini yaymaya çalışıyorlar.

Öyle ya, eğer İmamoğlu babasına atfedilen, “oğlum haddini aştı, adaylıktan vaz geçiyor, hapishanelerde sürünmesin, bu mesele de kapansın” sözleriyle yansıttığı gibi gerçekten bir nedamet duyuyorsa, neden savcılığa ve hukuki makamlara değil de Erdoğan’a anlatıyor derdini?

Dediğim gibi, böyle davranarak aslında bir taşla iki kuş vurmayı deniyorlar o kuş akıllarıyla…

Oysa Erdoğan’ı tanısalardı, böyle bir ahmaklığa asla tevessül etmezlerdi.

O Erdoğan ki, en yakınındaki insanlara bile yaptıkları yanlışların bedelini ödeten, gerekirse tek kalemde silen bir anlayışa sahiptir.

Nitekim tüm Türkiye, olanca çarpıcılığı ile yaşanan olaylara tanıklık etti geçmişte… 

Kaldı ki, hadise, bütünüyle hukuki gelişmelerin bir neticesidir ve devlet, yargı eliyle, bu ülkeye yapılan hain bir saldırıyı püskürtmekten başka bir şey yapmamıştır.

Bununla birlikte İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olamayacağı sadece bu mahkeme süreçleriyle ilgili değildir. Herkes biliyor ki İstanbul Üniversitesi rektörünün belgeleriyle ortaya koyduğu gibi, İmamoğlu’nun sahtekârlık yaparak edindiği diploma yasal anlamda yok hükmündedir ve bu da hiçbir suça karışmamış olsa dahi aday olamayacağının delilidir.

Evet, Özgür Özel, “seninle sandıkta yarışmaya varım” derken artık tükendiklerinin ve yolun sonuna vardıklarının farkında ama en başında teslim olduğu ve her emrini sorgulamadan yerine getirmeye söz verdiği İmamoğlu’nun saçmalıklarından bir türlü yakasını kurtaramıyor.

Geldikleri yerin dönülemez bir nokta olduğunu, bu saatten sonra, “ben genel başkanlık uğruna tetikçiliğe razı oldum ve delege iradesinin satın alınmasına bizzat eşlik ettim” diyemeyeceği için, lafı dolandırarak kurtulmanın bir yolunu arıyor.

Bu hadise bağlamında bulunacağı en küçük teşebbüste bile İmamoğlu’nca kayıt altına alınan videoların ve belgelerin bir anda ortaya çıkacağını ve toplum nezdinde rezilliğin de altında bir noktaya düşeceğini gayet iyi bildiği için, elinden çırpınmaktan başka bir şey gelmiyor…

Önümüzdeki aylar bu anlamda çok daha büyük ilginçliklerin yaşanacağı bir süreç olacak…

Yorumlar12

  • Misafir 16 dakika önce Şikayet Et
    Bilgilendirici ve anlamlı bu yazınızdan dolayı teşekkür ederiz. Bir deyim vardır: " Camızın alnındaki sakar " misali, gerçeklerin ortaya çıkması gibi bu özelliği vardır. Kiminle aşık attıklarını anlamaya başladılar. Elhamdülillah, Devletimiz ve Devlet Başkanımız güçlüdürler. Önemli olan Millet Olarak, Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Devletimizin yanında olmalıyız.
    Cevapla
  • Sakaryali 20 dakika önce Şikayet Et
    Güzel bir detaylandirma ama hirsizlar yaptıklarını yaptılar daha da devam edecekler bunlarda ne utanma arlanma ne pişmanlık görünmüyor YUZSUZLERDE
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Vatandaş 20 dakika önce Şikayet Et
    Kuyruğu dik dutmaya çalışıyorlar Özellikle Ekrem, Özgür Özel, ve bazı Ekremci vekiller.bu saatten sonra donemiyorlar dönseler bütün suçlamalari kabul etmiş sayılırsınız.o yüzden inşaALLAH , CHP nin oyunu eski yerine getirince ya kadar yüzde 25,ler civarında bu oy.. özgür Yalan ve inkâra devam edecek.Zaten ondan sonra ne Ekrem kalır ne özgür ikside gidecekleri İyi biliyor
    Cevapla
  • hakikat 21 dakika önce Şikayet Et
    harika bir yazı, elinize sağlık.
    Cevapla
  • nur yzg 41 dakika önce Şikayet Et
    doğru olanlara ne denir
    Cevapla Toplam 4 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat