FETÖ’nün kirli “kaset kumpası” sonucu CHP’nin başına geçen Kemal Kılıçdaroğlu, “17-25 Aralık Yargı Darbe Girişimi”nden sadece 13 gün önce Amerika’ya gitmiş…

Biri Türk-Amerikan Birliği, diğeri Fethullah Gülen’in onursal başkanlığının yaptığı ve FETÖ’nün ABD’deki en eski kuruluşlarından biri olan Rumi Forum’un düzenlediği iki toplantıya katılmıştı.

Kılıçdaroğlu’nun mahut ziyareti ile ilgili değerlendirme yapan CHP Genel Başkan Yardımcılarından Faruk Loğoğlu, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında;

“Amerika’daki toplantıda Fethullah Gülen’in F’si bile gündeme gelmedi” demişti.

Oysa Kılıçdaroğlu’na plaket verenlerin arasında Rumi Forum’un başkanı Emre Çelik, Mahmut Yeter, Türki Amerikan Dernekleri Konseyi Başkanı Furkan Koşar ve 15 Temmuz darbe girişimini yöneten FETÖ imamı Adil Öksüz’ün kardeşi Kemal Öksüz bulunuyordu.

Takvimler 2016’yı gösterdiğinde ise ilginç bir gelişme oldu.

FETÖ’nün ürettiği montaj tapeleri partisinin Meclis grubunda yayımlayan ve kirli iftiralar üzerinden iktidarı hedef alan dönemin CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun tam üç yıl boyunca “başdanışman”lığını yapan Doç. Dr. Fatih Gürsul, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü “FETÖ soruşturması” kapsamında Ankara’da gözaltına alındı.

Gürsul; FETÖ’nün gizli haberleşme programı ByLock’u en çok kullananlardan biri olduğu için “kırmızı liste”de yer alıyordu.

Gürsul’un gözaltına alınmasından sonra en dikkat çekici açıklama, o dönem “CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel”den geldi.

Özel;

“Bizim tarlada her şey yetişir ama FETÖ'cü yetişmez, habitat uygun değil. Büyümez, gelişmez bizim oralarda” dedi.

Eczacı kökenli olan ve kendi ifadesiyle “Pembe çizgili gebelik testi” satarak önce oda başkanlığına sonra da siyasete terfi eden Özgür Özel’in “habitata” olan ilgisini pek anlamasam da “Bizim tarlada FETÖ'cü yetişmez” sözü, bana oldukça ilginç gelmişti.

Çünkü FETÖ’cüler tarlada yetişen organik ürünler değil…

Topraksız alanlarda, laboratuvar ortamında yetiştirilmiş ve genetiği değiştirilmiş inorganik mahsullerdi.

Yıllar yılı “Can” diye bildiğimiz isimler, 15 Temmuz sonrası bir anda “John”a dönüşüyordu!..

Kemal’ler “Kevin”, Yusuf’lar “Josef” çıkıyordu.

Sonuçta bir çocuktan “katil”, bir kasetten “lider” imal eden bir yapının mamulleriydi.

Dolayısıyla CHP’nin tarlalarına FETÖ tohumu atılmasa bile laboratuar ortamında yetiştirilen haşhaşiler pekâlâ partiye doldurulmuş olabilirdi.

Asıl ilginç olanı ise “habitat uygun değil” şeklinde beylik laflar eden Özgür Özel’in tavrıydı.

Kızı İpek’i, FETÖ'nün “eğitim üssü” olarak bilinen İzmir Yamanlar Koleji'nde okutan Özel, 17-25 Aralık sürecinden itibaren Zaman, Taraf, Samanyolu, Bugün, Kanaltürk gibi örgütün yayın organlarında adeta cirit attı.

Gözaltına alınan FETÖ’cülerin ziyaretine koştu.

10 Ekim 2015’te, İzmir’deki FETÖ/PDY operasyonunda gözaltına alınan 25 kişinin ardından karakola koşarak, “gözaltı görüntüleri hepimizin yüreklerini sızlattı” dedi.

Cezaevindeki üst düzey FETÖ’cüler Hidayet Karaca, Mehmet Baransu, Gültekin Avcı ve eski hâkim Süleyman Karaçöl ile görüştü.

MİT’in devlet sırrı niteliğindeki yardım TIR’larını durduran ve istihbarat görevlilerini tartaklayan 5 üst rütbeli FETÖ’cüyü ziyaret etmekte sakınca görmedi.

FETÖ’ye destek vermek için o kadar çok çırpınıyordu ki o dönem “TBMM Başkanvekili” olan Meral Akşener bile dayanamayıp, Özel’i “haşarı çocuk” ilan ediyordu.

Özel, 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında ise 180 derece çark etti.

Darbe sırasında anında Meclis’e koşarak, FETÖ’nün hain girişimine ilişkin “15 Temmuz; bizim Meclis’te yaşadığımız, her yönüyle şahit olduğumuz, ardından yaşananları bütün yargı süreciyle takip ettiğimiz, başarısız olmuş bir darbe girişimi, tiyatro miyatro değil” ifadelerini kullandı.

5 gün sonra ise bu kez verilen OHAL kararını hedef alarak “20 Temmuz OHAL darbesi” dedi.

Bir öyle bir böyle davranan Özel, boynuna yağlı urgan geçiren FETÖ’cü hainlere direnen dönemin Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’a dil uzatırken…

“Fuat Avni” adlı FETÖ’cü köstebeğin, “Korkma titre” cümlesini, TBMM çatısı altında tekrar etmekten çekinmedi.

ByLock yazışmalarında FETÖ’cülerin kendisinden neden “övgüyle bahsettiğini” izah etme gereği bile duymayan Özel’in geçmiş skandalları gündemdeki yerini korurken, dün tüm maskeleri düşüren bir gelişme yaşandı.

Sosyal medya platformu “X”e, yani eski adıyla Twitter’a gelen bir güncellemeyle, kullanıcıların konum bilgisi gösterilmeye başlandı.

Hesabın hangi ülkede açıldığı ve son erişimin nereden yapıldığı gibi özelliklerin görünür hale gelmesiyle, yıllarca “Samimi Atatürkçü” ve “Öz hakiki CHP’li” olarak bilinen ve Cumhur İttifak’ına yönelik sistematik bir karalama kampanyası yürüten muhalif sosyal medya kullanıcılarının adresleri yurtdışında çıktı.

Profil fotoğrafında CHP’nin altı oku veya İmamoğlu’nun portresi olduğu halde buram buram “maklube” kokan operasyonel hesapların neredeyse tamamının “okyanus ötesi”nden, yani Amerika’dan ve Kanada’dan yönetildiği ifşa oldu.

Türkiye'deki 'muhalif' görünümlü “Büyükşehir Çalışıyor” ve “Atakız” gibi hesapların yurtdışı merkezli çıkmasıyla, aslına Özgür Özel’in suratına kocaman bir tokat atıldı.

Zira bırakın sürmeyi, CHP’nin tarlası tamamen Fetullahçı Terör Örgütü üyeleri tarafından ele geçirilmiş de Özgür Özel bunu herkesten gizlemiş.

Bakalım artık FETÖ’nün trollerinin desteği olmadan, İmamoğlu’nun yolsuzluklarını nasıl perdeleyecekler?!.