Takke düştü kel gözüktü
- GİRİŞ25.11.2025 08:52
- GÜNCELLEME25.11.2025 08:52
Yıllardır haykırıyorduk ama pek de kulak asan yoktu…
Ta ki Elon Musk şarteli indirene kadar…
Hayatı sosyal medyadan ibaret sananlar, bu hafta sonu bir tokat etkisinde bir hamle ile karşılaştı…
Ne diyorduk?
Sosyal medya yorumları ya da verileri, bir demokrasi ölçütü değil; çoğu zaman manipüle edilmiş bir yankı odasıdır…
Nicel verilere; like'lara, retweet'lere, görüntülenmelere körü körüne inanmak, bizi gerçeklikten uzaklaştırır.
2023 seçimlerinden önce bu cümleleri hep söyledim…
Ve işte, 24 Kasım 2025'te Elon Musk'ın X platformunda devreye soktuğu "hesap konum" özelliği, birilerinin ısrarla görülmesini istemediği bu illüzyonu paramparça etti.
Muhalefeti destekleyen, iktidarı ya da iktidarı destekleyenleri hedef alan ‘trol’ hesapların büyük kısmı yurtdışından yönetiliyormuş…
Amerika, İsrail, Kanada, Almanya, Tayland...
"Takke düştü, kel gözüktü" deyişi, bu olayı ne de güzel anlatıyor…
X'in yeni ‘About this Account’ yani ‘Bu hesap hakkında’ özelliği, kullanıcı profillerinde hesapların açıldığı ve son erişim yapılan ülkeyi gösteriyordu ‘botlara ve sahte’ hesaplara karşı bir kalkan olarak lanse edildi.
Türkiye’de yaşanan etkinin benzeri Amerika’da da yaşandı ve kaosa dönüştü…
ABD'de ‘MAGA’ yanlısı hesapların Amerika dışından yönetildiği ortaya çıktı…
Yine Filistin yanlısı gözüken hesapların da İsrail'den kumanda edildiği anlaşıldı...
Özellik, ABD’de birkaç saat aktif olduktan sonra kaldırıldı ama kısa sürede hasar verilmişti.
Türkiye'de ise manzara daha vahim…
Muhalif görünümlü hesapların, Amerika'dan Tayland'a, Irak'tan Avrupa'ya uzanan bir ağın parçası olduğu gün gibi ortaya çıktı…
Türkiye'nin iç meselelerine ‘aşırı meraklı’ profiller; muhalefete ‘avantaj’ sağlıyor gibi görünürken öte yandan da ‘hunharca’ dezenformasyon pompalıyordu…
Hatta Ekrem İmamoğlu’nun suçsuzluğunu savunuyor, belediyeyi ‘görmeden ve yaşamadan’ çılgınca övüyordu…
FETÖ ve farklı örgütlerle bağlantılı olduğu değerlendirilen hesapların ifşası aslında bize nasıl büyük bir tehdit aldında olduğumuzu bir kez daha gösterdi.
Mart ayında yine halkı kin ve düşmanlığa sürükleme amacını taşıyan bazı hesapların askıya alınmasına ‘bazı’ sözde özgürlükçüler karşı çıkmış, farklı bir algı oluşturmayı amaçlamışlardı…
Şimdi de o isimlerden bazıları bu ifşaları hafifletmeye çalışma görevini üstlenmiş…
Mesele Hatay’da ‘baraj patladı’ yalanını atan Oğuzhan Uğur bunlardan biri…
Uğur, konuyu sulandırmaya çalışan bir paylaşım yaptı…
İfşa olan sayfaların ‘uzun uzun açıklama’ yapma gereği duyması da tam bir panik haliydi aslında…
Bu hesaplar, sadece yorum yapmıyor; kamuoyunu zehirliyor.
Alenen yalan bilgileri gerçekmiş gibi pazarlamaya çalışıyor.
Aslında bu zehirin en acı meyvesi, 2023 seçimlerinde görüldü.
Hatırlayın, Kemal Kılıçdaroğlu'nun katıldığı YouTube programları rekor izlenmeler kırıyordu…
Milyonlarca görüntülenme, binlerce yorum alıyordu…
X'teki gönderileri de benzer şekilde viral oluyordu; etkileşim oranları, muhalif seçmeni ‘seçimi kazandık’ diye umutlandırdı.
Erdoğan karşıtları, sosyal medyanın ‘halkın sesi’ olduğuna inanmıştı…
Ama sonuç?
Büyük bir hayal kırıklığı…
Erdoğan'ın zaferi, muhalif kanatta şok etkisi yarattı çünkü o ‘nicel’ veriler, yabancı trol çiftliklerinin eseriydi…
Seçim kampanyasında da dezenformasyon zirve yapmıştı…
Sahte videolar, manipüle edilmiş anketler...
Peki, bu durum muhalif seçmen için sadece bir "hayal kırıklığı" mıydı?
Hayır, aslında çok daha derin izler de bıraktı…
Dezenformasyon üzerinden siyaset yapma alkışlanlığını muhalefete miras kaldı…
Dezenformasyon, Türkiye'nin verimliliğini düşürüyor, kamuoyunu zehirliyor.
2023 seçimlerinde sosyal medya, yabancı müdahalelerin arenası oldu…
Amerika'dan İsrail’e, çeşitli aktörler etki operasyonları yürüttü.
Dezenformasyonla mücadele yasası da bu operasyonları durduramadı…
Sonuçta, toplum kutuplaştı, gençler umutsuzlaştı...
Kamunun paraları bu trol ağlarına akıtıldı…
İBB başta olmak üzere; CHP’li birçok belediye tasması dışarıda olan bu trol hesapları beslemeye devam etti.
Ancak Musk'ın 2025 hamlesi, bu zinciri kırdı…
Artık ortalama zekâ seviyesinde ve vicdanı olan herkes ‘yerel’ gibi görünen bu hesapların, yabancı parmakların oyuncağı olduğunu öğrenmeye başladı…
FETÖ’nün ‘renklendirme’ özelliğinin farkında olan herkes için aslında taşlar yerine oturdu.
Malum Türkiye’de en provakatif yayınları ‘Sol’ isimli dergi gerçekleştirmişti…
İşin arkasında da FETÖ mensubu bir örgüt üyesi çıktı.
Şimdi herkes uyanmalı…
Gözünü kapatmaya niyet edenler de dahil…
Çünkü sosyal medyada gerçek sandığınız birçok şey sahte…
Türkiye’de sosyal medyada gördüğümüz haberlerin yüzde 86’sı yalan haber…
Bu konuda dünyada ilk sıradayız.
Bunu da ben değil, Oxford Üniversitesi söylüyor…
Nedenlerinden bazıları da yavaş yavaş ortaya çıkıyor…
Kalan kısmı da aslında sahipleri yurtdışında olan televizyon ve gazeteler…
Evet uyanalım, uyuyanları uyandıralım…
Çünkü bu demokrasimizi korumanın bir anahtarı…
‘Belki geç kalınmış bir uyanış’ da diyebiliriz ancak zararın neresinden dönersek kardır…
Sosyal medyayı kutsallaştırmayı bırakalım…
Çünkü bu platformlar, küresel güçlerin aracı…
Türkiye, kendi dijital filtrelerini kurmalı…
Yoksa dezenformasyon, verimliliğimizi eritmeye devam eder.
2023'ün hayal kırıklığı, muhalefet için bir ders olmalıydı…
Ancak olmadı…
Bakalım bundan sonra olacak mı?
Nicel verilere değil, nitel gerçeğe odaklanmak gerek...
Yoksa bir sonraki ‘ifşada’, kim bilir hangi ‘takkeler’ düşer?
Yorumlar4