Kızılelma, gökyüzünde paradigmaları değiştirdi

  • GİRİŞ02.12.2025 08:52
  • GÜNCELLEME02.12.2025 08:52

Önceki gün sabah saatlerinde Sinop açıklarında bir jet motoru uğultusu duyuldu…

Balıklar rahatsız oldu mu bilemiyorum ancak birilerinin rahatsızlığı manşetlere yansımaya başladı bile…

Sebebini anlatalım…

Bayraktar Kızılelma, Türkiye’nin ilk insansız muharip uçağı, havalandıktan kısa süre sonra MAM-L mühimmatını hedefi tam isabetle vurdu.

Bu, sıradan bir test atışı değildi.

Bu, 21’inci yüzyılın hava harp doktrininin yeniden yazılmaya başladığı andı.

Tarih, savaş teknolojilerinde ‘sıçrama anlarıyla’ doludur.

1415’te Agincourt’ta İngiliz uzun yayları, zırhlı Fransız şövalyelerini yere serdiğinde feodal şövalyelik çağı kapanmıştı.

1916’da Somme’da tank ilk kez göründüğünde siper savaşı kavramı çatırdamaya başladı.

1940’ta Blitzkrieg’in gölgesinde radar ve monoplane savaş uçakları eski hava doktrinlerini çöp tenekesine attı.

Şimdi sıra, insan pilotu kokpitten tamamen çıkaran, yapay zekâ destekli, süpersonik potansiyelli insansız muharip uçaklarında...

Kızılelma’nın yaptığı şey tam da bu…

Pilotun G kuvvetine, oksijenine, yorgunluğuna, korkusuna ihtiyaç duymadan 0.9 Mach’ın üzerinde uçup hassas vuruş yapabilmek ‘en öne çıkan’ özelliği…

Kızılelma, sadece bir ‘drone’ değil; F-16’nın yapabildiği çoğu şeyi yapabilen ama hiçbir zaman eve dönmek zorunda olmayan bir savaş uçağı aynı zamanda…

Bir F-35’in birim maliyeti 80-100 milyon dolar civarındayken Kızılelma’nın hedeflenen maliyeti onun sadece dörtte biri civarında…

Yani aynı parite artık 1’e 1 değil, 1’e 4-5 olacak…

Bu, hava üstünlüğü matematiğini kökünden değiştirir.

Bu o kadar önemli bir mesele ki sabahtan akşama kadar bunu konuşsak yine de önemini tam anlamıyla anlatamayabiliriz…

İşte tam bu noktada, Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Dendias’ın birkaç gün önceki cümlesi olaya bir nebze ışık tutabilir…

Dendias, “Türkiye’nin 1 milyondan fazla İHA’sı var. Bu konuda çok gerideyiz, hızla gelişmemiz gerekiyor. Bu Yunanistan için etkileyici bir tehdit” dedi…

Yunanistan bizim dengimiz değil, ayrı mesele…

Ancak konuyu birçok Türk’ten çok daha ciddiyetle takip ettikleri kesin…

Dendias’ın dediği doğru…

Türkiye, 2010’larda birkaç yüz adet basit keşif İHA’sıyken bugün Bayraktar TB2, Akıncı, Anka, Kızılelma ve yakında KE (Kaan ile birlikte çalışacak versiyon) ile tüm İHA spektrumunu kapatmış durumda bulunuyor.

Üstelik bunları TEI aracılığı ile üreteceği kendi motoru, Roketsan’ın ürettiği kendi mühimmatı, ASELSAN’ın ürettiği kendi haberleşme sistemi ve kendi yazılımı ile ürettiği yapay zekâsıyla yapıyor.

Bu, bağımlılık zincirinin tamamen kırılması anlamına geliyor.

Dendias’ın ve benzerlerinin endişesi boşuna değil...

Çünkü İHA’ların savaşı değiştirdiği yer tam da ‘çokluk’ ve ‘ucuzluk’ kesişimidir.

2020 Dağlık Karabağ Savaşı’nda Azerbaycan, 100-150 adet Bayraktar TB2 ile Ermenistan’ı felç etti.

Paşinyan raks edemedi…

8 Kasım’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Zafer Günü programına eşlik etmiş ve yapılan geçitte en fazla alkışı da Bayraktar TB2’nin aldığını gözlemlediğimi bu sütunlarda yazmıştım.

Libya’da Hafter’in Pantsir’leri Türk İHA’ları ile birer birer avlandı.

Ukrayna’da ise Rus hava üstünlüğü hayali, birkaç yüz Bayraktar ve Switchblade ile delik deşik oldu.

Şimdi Kızılelma devreye girince bu denklem daha da korkutucu hale geliyor…

Artık sadece yavaş keşif-gözetleme İHA’ları değil, hava-hava füzesi taşıyabilen, SEAD/DEAD (düşman hava savunmasını bastırma) görevleri yapabilen insansız jetler sahada.

Bir düşünün…

50 adet Kızılelma, TCG Anadolu’dan kalkıp Ege’de devriye gezerken, insanlı Yunan F-16’ları her sorti için pilot yorgunluğu, bakım süresi, risk hesabı yapmak zorunda!

Kızılelma ise 24 saat havada kalabilir, gerekirse kendini feda edebilir.

Bu, caydırıcılık dengesini geri dönülmez biçimde Türkiye lehine çevrilmesi anlamına geliyor.

Batı dünyası bu dönüşümü henüz sindirebilmiş değil…

ABD’nin MQ-28 Ghost Bat’i, İngiltere’nin Tempest ekosistemindeki Loyal Wingman projeleri, Fransa-Almanya’nın FCAS içindeki Remote Carriers’ları hâlâ prototip aşamasında…

Türkiye ise Kızılelma’yı 2026’da envantere almaya hazırlanıyor.

Kızılelma’nın dün yaptığı test atışı sadece teknik bir başarı değil, aynı zamanda jeopolitik bir mesajdır…

Artık hava sahamızı insanlı uçaklarla değil, sürü zekâsına sahip, düşük maliyetli, yüksek risk alma kapasiteli insansız platformlarla kontrol edeceğiz…

Dünya başkentleri bunu gördü…

Ben de göremeyenler için yazmak istedim…

Gökyüzünde yeni bir çağ başladı…

Ve bu çağın anahtarı, bir Türk mühendisin elinde.

Var ol Selçuk Bayraktar…

Ferhat Murat / Haber7

Yorumlar3

  • Yaşar Cerancı 5 dakika önce Şikayet Et
    MAM-L değil, Gökdoğan füzesi; yer hedefi değil , uçan hava hedefi. Azerbaycan ve Ukrayna'nın kullandığı TB2 nin sayısının 150 200 olması baya abartı sanki. 15 -20 adet diye söz edilmişti. Şu an Türkiye'nin kullandığı TB2 bile ancak 150 adettir.
    Cevapla
  • Zeki AKTAŞ 9 dakika önce Şikayet Et
    RABBİM başarılarını daim eylesin. Bir TÜRK dünyaya bedeldir sözünün vücut bulmuş halisin diyorum
    Cevapla
  • AKLIN YOLU 38 dakika önce Şikayet Et
    Allah razı olsun BAYRAKTARLARDAN. RABBİM MÜVAFFAK EYLESİN. SAĞLIK AFİYET VERSİN
    Cevapla Toplam 3 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat