CHP genel başkanı Özgür Özel’in de içinde bulunduğu bir grup partilinin, vefat etmiş Tunceli eski milletvekili Kamer Genç’in mezarı başında ellerindeki rakı bardaklarıyla çekilmiş görüntülerinin ortaya çıkması başka bir gerçeği daha tebarüz ettiriyordu esasen…

Bunların, ölmüş bir insana, dini umdelere ve toplumun çeşitli vesilelerle hassasiyet gösterdiği değerlere zerre kadar saygılarının olmadığı gerçeğini tabii…

Görüntüler medyada arz-ı endam eder etmez, bu terbiye ve ahlâk sınırını zorlayan öznelerden birisi olan Veli Ağbaba, zevahiri kurtarabilmek için anında bir yalan uydurdu ve “Kamer Genç’in ‘mezarıma rakı dökün’ şeklinde bir vasiyetinin” olduğunu iddia etti ve ekledi.

“Biz orada rakı içmedik mezara rakı döktük…”

“Özrü kabahatinden büyük” sözü tam da bu gibi durumlar için söylenmiş.
Toplumun, vahim ve ahlaksızca bulduğu bir fiili meşrulaştırabilmek için yalana başvurmakla kalmayıp daha iğrenç bir mazeret uydurmanın başka bir izahı da olmaz zaten.

Bu, ‘kör parmağım gözünü’ kabilinden bir mazeret uydurmadır ve elbette ki yalandır!
Bunu biz söylemiyoruz.

Bir gazetecinin, Genç’in ailesiyle görüşüp böyle bir vasiyetinin olup olmadığını sorması üzerine ailenin, ‘böyle bir şeyden ilk kez haberdar olduklarını’ söylemelerinin ardından Kamer Genç’in avukatının da devreye girerek yaptığı açıklamadan anlıyoruz bu gerçeği…

Bu kuyruklu yalanı aynen şöyle tekzip etti Kamer Genç’in ve ailesinin avukatı olan Ergün Özer…

“Ben Kamer Genç'in 15-20 yıl kadar avukatlığını yaptım ailenin hâlâ da avukatıyım. 
Aramızda ağabey kardeş ilişkisi vardı. 

Kamer Bey, böyle bir talebi olsaydı bana söylerdi. 

Kamer Genç’in tek vasiyeti tabutunun Türk bayrağına sarılmasıydı. 
Genç’in kesinlikle böyle bir talebi yoktur. 

Bu, vefat eden kişinin hatırasına hakarettir ve en hafif tabiriyle saygısızlıktır.”

Avukat Ergün Özer bu açıklamayı yapmakla yetinmeyip aile ile istişare ettikten sonra ilgililer hakkında hukuki işlem başlatılacağını da söyledi.

Meselenin aile ile ilgili kısmı kendi bilecekleri bir şey elbette.

Gelişmeleri ve sonuçlarını hep birlikte izleyip göreceğiz.

Bizi ve toplumu ilgilendiren kısmına gelince…

Kelimenin tam manasıyla bir rezaletle ve toplumsal değerlere yönelik ahlaksızca bir saldırganlıkla karşı karşıyayız!

Bu saldırı bizi ve toplumu ilgilendiriyor zira bahse konu eşhasın işlediği fiil, kişisel özgürlük yahut tercih olarak nitelenemeyecek müstekreh bir saldırıdır. 

Terbiyeden nasip almamış, toplumsal değerlere saygı bağlamında en küçük bir hassasiyet taşımayan bu nobran tavır, CHP’lilerin klasik ve hatta gündelik tavırlarından birisidir sadece.

CHP’lilerin derken, yönetim kademesini ve parti elitlerini kastediyorum elbette.
Bu partiye oy veren kesimde bu gibi hareketleri sorun etmeyen kimseler olduğu kadar bu terbiyesizliğe şiddetle karşı olanlar da vardır ki, buna hiç şüphe yok. 

Ezan duyduğunda edebini takınan, milli ve manevi değerler söz konusu olduğunda hassasiyet gösteren bu toprağın çocukları için beklenen bir durumdur bu.

Sürekli içki içtiği halde Cuma geceleri ve ramazan ayında bu alışkanlığını terk edip, ibadetlere saygıda kusur etmeyen insan portresi eminim ki hepiniz için yakından tanın bir kimliktir.

İşte CHP’yi tüm toplumdan ayıran husus tam da bu noktada kendini gösterir.
Kurulduğu günden beri mevcudiyetini bu milletin değerlerine düşmanlıkla anlamlı kılan bu partinin ileri gelenlerinin mezar başında yaptığı saygısızlık, genlerindeki bu düşmanlık saikıyla alakalıdır. 

Başka türlü davranmayı beceremiyorlar ve bilinçlerinin altına demir atmış husumeti her vesile ile dışa vuruyorlar. 

Üstelik bu tavırlarını gayet tabii bir şeymiş gibi sergilemekten ve hatta bunu bir ayrıcalık gibi görüyor olmaktan da geri durmuyorlar. 

Hülasa, milletle ve toplumsal değerlerle kavga etmek, o değerleri aşağılamak, bunların gerçek kimlikleridir…

Bakmayın siz, görüntüler nedeniyle oluşan infiali bastırmak için başvurdukları inkâra ve yalana…

Bunu, çok yaklaştıkları iktidarı ellerinden kaçırmamak için yapıyorlar. 

Maksatlarına ulaştıkları zaman, gerçek yüzlerini göstermekten asla perva etmeyeceklerdir. 

İşin hazin tarafı, bu kimliklerini hiçbir zaman, hiçbir hal ve şartta terk etmeyen bu anlayışın, bu toprakları vatan yapan değerlere yönelik düşmanlığı herkes tarafından bilindiği halde bu partinin hâlâ iktidar alternatifi olmasıdır.

Bu apaçık hakikate rağmen, İstanbul’da, Ankara’da İzmir’de ve sair şehirlerde belediyeleri ellerinde tutabiliyor olmalarıdır ürküntü verici olan.

CHP idarecilerinin mezar başında içki partisi düzenlemiş olması esasen hiç şaşırtıcı değildir.

Fütursuzca gerçekleştirilen böyle bir nobranlığa, saygısızlığa ve terbiyesizliğe hâlâ hatırı sayılır bir tepkinin yükselmemiş olmasıdır bizleri şaşırtması gereken…

Yoksa, CHP ve genel başkanı tam da budur ve böyledir zaten!..

Nihat Nasır /Haber7