Üniversite eğitimi üç yıla inerse vakıf üniversiteleri ücretlerde artış yapacak mı?

  • GİRİŞ25.12.2025 08:56
  • GÜNCELLEME25.12.2025 08:56

YÖK yükseköğretimde birbiri ardına yenilikler, değişiklikler yapmaya hız kesmeden devam ediyor.

YÖK Başkanı Sayın Prof.Dr.Erol Özvar, önceki ay yaptığı açıklamada önümüzdeki dönem üniversitelerde isteyen ve şartları oluşan öğrencilere eğitimlerini 3 yılda tamamlayabilme imkânı sunacağız açıklamasını yapmıştı.

Prof. Dr. Özvar, bu hafta yapmış olduğu açıklamada ise üniversite eğitiminin 3 yılda bitirilebilmesine olanak sağlayacak düzenlemeye ilişkin, öğrencilerin program yeterlilikleri ve öğrenim çıktılarından taviz vermeden daha kısa sürede mezun olmalarının önünü açmak istediklerini kaydetti.

Bu konudaki çalışmaları yoğunlaştırdıklarını belirten Özvar, şu ifadeleri kullandı:

"Bir sene içinde 3 sömestri mantığıyla, 14 haftayı biraz daha kısaltarak ama öğrencinin alacağı kredileri, yapacağı projeleri, yapacağı çalışmaları kısaltmadan, eylülde başlayıp temmuzda bitecek şekilde 11-12 haftalık bir sömestri mantığıyla programları yeniden düzenliyoruz. Önümüzdeki yıla yetiştirmeyi, eğer yetişemezse de bir sonraki döneme yetiştirmeyi arzu ediyoruz. 4 yıllık lisans eğitiminde öğrencilerimiz aynı kredi sayısıyla yani 240 AKTS ile mezun olacaklar. 4 yılda bir öğrencimiz 240 AKTS alır. 2 yıllık ön lisans programlarında ise 120 kredi alır. Biz onlarda bir kısalmaya meydan vermek istemiyoruz. Yine 8 sömestri eğitim görecek çocuk ama 8 sömestri 3 yılda tamamlayabilecek. Bu Türkiye'de ilk defa uygulanacak. 1-2 üniversitemizde, bir vakıf üniversitemizde bunun denemeleri birkaç yıldan beri zaten yapılıyor."

PEKİ YA 2 YILLIK ÖN LİSANSLAR?

Açıklamada ilk dikkati çeken sadece lisans bölümleri ile ilgili bir açıklamanın yapılmış olması.

Milyonlarca öğrencinin öğrenim gördüğü 2 yıllık ön lisans bölümlerinde durum ne olacak? Zaten 4 dönem olan MYO’larda bir yılda 3 dönem eğitim alındığı zaman 2 yıllık mezuniyet süresi öyle ya da böyle 1.5 yıla düşmüş olacak.

Bu konu ile ilgili şu an için bir açıklama bulunmuyor ancak bu konu çok merak ediliyor.

VAKIF ÜNİVERSİTELERİ ALDIKLARI YILLIK ÖĞRENİM ÜCRETİNE ZAM YAPACAKLAR MI?

YÖK Başkanı Sayın Özvar’ın yapmış olduğu açıklamalar aslında yüksek öğretimde köklü bir değişikliğin fitilini ateşlemiş durumda.

Öğrenciler, akademisyenler işin bir tarafında oladursun işin bir de vakıf üniversitesi kısmı var ki bu konu çok tartışılacağa benziyor.

Neden mi?

Çünkü vakıf üniversiteleri yıllık maliyetlerini hesaplarken sadece sabit ücret ödedikleri akademisyen giderlerini değil, yemek, elektrik, su, doğalgaz, temizlik vb. giderler gibi genel giderleri ayrıca dışarıdan anlaşma yaptıkları DSÜ (ders saat ücretli) hocaların maliyetleri ve tabi ki yüklü bir maliyet olan ulaşım (servis) maliyetleri olarak göze çarpıyor.

Devlet üniversitelerinde ve bazı vakıf üniversitelerinde servisler ücretsiz olmakla birlikte bugün itibariyle özellikle büyükşehirlerdeki bazı vakıf üniversiteleri servis hizmetini ücret karşılığı vermekte. Ankara’yı baz alacak olursak bir öğrencinin kayıtlı olduğu vakıf üniversitesine ödediği servis ücreti yıllık 80 bin TL civarında.

Hal böyle olunca en çok merak edilen ve belki de en çok tartışılacak olan konu eğer 12 sömestr ve 4 yılda bitirilecek bir lisans bölümünü yine 12 sömestr ve 3 yılda bitirilecek olması, vakıf üniversitelerinin maliyet hesabında “üniversite açısından” bir dengesizlik yaratır mı?

YÖK yılda 2 sömestr yerine 3 sömestr şeklinde düzenlemeye gittiğinde acaba üçüncü sömestr “yaz okulu” mantığıyla kurgulanıp öğrencilerden sadece her yılın üçüncü sömestrini kapsayan bölüme mi ayrıca bir ücret belirleyecek vakıf üniversiteleri?

Biz bu konuyu bugünkü yazımızla gündeme almış olduk. Acaba YÖK bu konu ile ilgili bir açıklama yapacak mı, sonrasında ne tür fikirler öne sürülecek hep birlikte göreceğiz.

ASIL İTİRAZ DEVLETTE GÖREVLİ AKADEMİSYENLERDEN GELEBİLİR Mİ?

YÖK’ün yapacağı en son düzenlemede belki de en sessiz duran ama belki de en çok itirazda bulunacak olan kesim devlet üniversitelerinde görevli akademisyenler olur mu acaba?

Çünkü “kazanılmış hak” olarak görülecek bir yaz tatili acaba ellerinden mi alınacak? Yoksa “benden ders mers yok, açmam dersi olur biter!” mi derler hep birlikte göreceğiz.

VAKIF YA DA DEVLET ÜNİVERSİTELERİ KENDİ ARALARINDA ANLAŞACAKLAR MI?

Özellikle büyükşehirlerdeki vakıf ya da devlet üniversiteleri hemen aksiyon alıp “şu şu şu dersleri şu üniversite, bu bu bu dersleri bu üniversite açsın” şeklinde bir konsorsiyuma gidip üçüncü sömestr yaz tatilinin içerisine denk geleceği için acaba akademik kadroların gizli bir ittifakı ya da dayanışması ortaya çıkacak mı?

ÜÇ AYLIK GÜZELİM YAZ TATİLİ GİTTİ!

Ve herkeslerin diline pelesenk olan “3 aylık yaz tatili” deyimi artık tarihin tozlu sayfalarında yerini alacak mı?

Dile kolay 3 aylık yaz tatilinin kısalması aslında yılda 3 dönem ile 3 yılda üniversite mezuniyetini mümkün kılacak.

Ancak kısalan üniversite sürelerinin yanı sıra kısalan bir de yaz tatili var ki bu durum sadece eğitimcileri değil, turizmi, ulaşım sektörünü kısacası çok ama çok büyük bir kitleyi de yakından ilgilendiriyor.

Sadece akademisyen ya da idari personel olarak değil milyonlarca üniversite öğrencisi ve ailesini de hesaba katarsak oldukça büyük bir nüfusa tekabül ediyor bu sayı.

Hal böyle olunca otellerin doluluk oranından, uçak ve otobüs biletlerinin satışlarına kadar her sektörün kendi içinde dinamikleri oynamış da olacak.

ÜNİVERSİTELER TAMAM ŞİMDİ SIRA LİSELERDE!

Millî Eğitim Bakanı Sayın Prof.Dr.Yusuf Tekin Hocam aslında sayın YÖK Başkanı Prof.Dr.Erol Özvar’dan çok öncesinde liselerin kısalması ile ilgili açıklamayı yapmış ve harekete geçmişti hatırlanacağı üzere.

Günün sonunda üniversitelerin kısalması liselerden önce planlanmış ve uygulamaya geçecek gibi görünüyor.

Ama eğitim politikası açısından bakacak olursak sanki liselerin kısalması da YÖK’ün hamlesi ile sanki daha kolay ve kabul edilir hale gelmiş gibi görünüyor.

Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin hocamdan da bir açıklama gelmesi sürpriz olmaz.

Ne dersiniz?

 

***

Bugünkü köşe yazımızla birlikte 2025 yılının son köşe yazısını da siz değerli okuyucularımızla paylaşmış oluyoruz. Bu vesileyle 2026 yılının ülkemiz eğitim camiasına güzellikler getirmesini diliyor; depremsiz, pandemisiz bir eğitim-öğretim yılı diliyorum.

 

Günün Sözü:

Eğitimin pahalı olduğunu düşünüyorsanız, cehaletin bedelini hesaplayın. " (Sokrates)

İsmail Yolcu

Eğitimci-Yazar

Çankaya Üniversitesi İletişim Koordinatörü

Haber7.com yazarı

Yorumlar19

  • müsafir 51 dakika önce Şikayet Et
    zorunlu eğitim-öğretim süresi 4-5 yıl kadar olmalıdır. ilk adım bunun için atılmalı
    Cevapla
  • Antonio Tahtaravalli 1 saat önce Şikayet Et
    İngiltere'de üniversitesi 3 yıl hatta bazıları 2 yıldır yüksek lisanslar 1 yıldır Avustralya, Yeni Zelanda'da aynı şekilde 3 yıl
    Cevapla
  • Misafir 1 saat önce Şikayet Et
    Tıp fakülteleri n'olacak?
    Cevapla
  • Demokrasi. 1 saat önce Şikayet Et
    kontenjan açıklamaları bekleniyor 15 aralığa kadar açıklayacağız demişti sayım bakan. öğretmen ataması bekleyenlerin de öğrecilerin psikolojisi bozuldu.
    Cevapla
  • Hüsnü 2 saat önce Şikayet Et
    Fason üretim...Mezun olan İŞ İSTEYECEK..Acilen ilkokul 1+5 yıl olmalı.ortaokula gidecek öğrenci imtihanla belirlenmeli ( yada sınıf öğretmeni belirlemeli)O.okula gidemeyenler devlet gözetiminde mesleğe yönlendirilmeli(meslek öğrenme sürecinde maaşı devlet tarafından babanın hesabına yatırılacak
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Kemalettin 47 dakika önce Şikayet Et
    Kac cocuk var Husnu abi?
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat