Yeniden Refah neden böyle bir karar verdi?

  • GİRİŞ21.03.2023 08:24
  • GÜNCELLEME22.03.2023 08:07

Yeniden Refah Partisi ve Genel Başkan Fatih Erbakan’ı bir süredir izliyorum.

Kendisini, Kanal 7’de 17 yıldır yapmakta olduğum Başkent Kulisi programında da iki kere ağırladım.

Nerede durduklarını, nasıl bir çizgi ile hareket ettiklerini, diğer partilerle ‘mesafelerinin’ ne olduğunu sorduğum sorularla anlamaya çalıştım ve bu soruların cevaplarının neler olduğunu az buçuk biliyorum.

Kişisel bilgilerim ve kanaatlerim üzerimden şöyle bir özet geçeyim:

2018 yılının sonlarında doğru Fatih Erbakan, Saadet Partisi’nden çok şiddetli bir gerilimin ardından yollarını ayırıp Yeniden Refah Partisi’ni kurmuştu.

O süreçte Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun Fatih Erbakan’la ilgili çok ağır lafları oldu.

Örneğin, Yeniden Refah Partisi kurulduktan hemen sonra kendisini doğrudan hedef alarak yaptığı şu açıklama, siyasi içeriği bakımından çok ağırdı:

“Liderlerin çocukları babalarından varis kalmış gibi hareket ediyorlar, ama bu hiç işlememiştir, işlemeyecek de. Abdulhamit'in torununa gelince, dünyada babadan oğula sistemi kalktı. Bu yüzden böyle bir durumun, ismin bizim için önemi yok.”

Fatih Erbakan’a yaptığımız ilk televizyon programında, “Saadet Partisi varken neden başka bir parti kurdunuz” sorusunu yöneltmiştim.

Genel anlamda iki tane gerekçe sıralamıştı:

1-Saadet Partisi’nde kendisine siyaset yapma fırsatı verilmediği için;

2-Saadet Partisi, CHP ile aynı istikamette yürüdüğü için, onlarla birlikte olma ihtimali kalmamıştı.

Fatih Erbakan, bu ikinci şıkla ilgili olarak kendisine, “İyi ama rahmetli babanız Necmeddin Erbakan’da 70’lerde CHP ile koalisyon yapmıştı” diye bir hatırlatmada bulunduğumda ise, “Erbakan Hoca, o koalisyona girerken kendi politikalarını CHP’ye kabul ettirmişti. Halbuki şimdiki Saadet Partisi, CHP’nin politikalarına teslim oldu” şeklinde bir cevap vermişti.

Fatih Erbakan’ın etrafından duyduğum bir bilgiyi de aktarayım:

İlk kurulduğu dönemlerde Yeniden Refah Partililer, destek için çarşı/esnaf dolaşmaya çıktıklarında, kendilerini en başta Saadet Partili zannedenlerin tepkisine maruz kalmışlar, durumu izah edip, “Biz onlardan değiliz” dediklerinde ise, o tepkinin yatıştığını fark etmişlerdi.

Bu durum, onlar için şöyle bir mesaj niteliği taşıyordu:

Saadet Partisi’nin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a karşı sergilediği saldırgan dile karşı, Yeniden Refah Erdoğan’a karşı daha dengeli bir dil tutturmalıydı.

Belki bu durumun da bir etkisi vardır, Erbakan’ın ve Yeniden Refah’ın Saadet Partisi dışında, DEVA ve Gelecek Partisi’ne ve bu iki partinin genel başkanlarına karşı da net bir mesafe içinde olduklarını, yer yer bu partilere dönük çok sert eleştiriler yönelttiklerini de hatırlatmış olayım.

Yeniden Refah Partisi, muhalefet blokuyla bir ittifak içinde yer almayacağını en baştan çok net bir şekilde ortaya koymuştu.

Herkesin bildiği gibi, partinin son düzlükte AK Parti üzerinden Cumhur İttifakı’na katılması gündeme geldi.

AK Parti Genel Başkanı vekili Binali Yıldırım ile Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz Erbakan’ı parti merkezinde ziyaret etti.

Devamında parti içinde MKYK, İl Başkanları ve en son geçen Cuma günü MYK toplantıları yapıldı.

Görüş ayrılıkları olmasına rağmen, Cuma günü itibarıyla Cumhur İttifakı ile birlikte hareket etme anlamında pozitif bir eğilimin olduğu kulislere yansımıştı.

Ancak, günün sonunda bu anlamda bir uzlaşma sağlanamadı ve dün Erbakan, “14 Mayıs’ta yapılacak milletvekili seçimlerine ittifaka dahil olmadan girme kararı aldık” açıklamasını yaptı.

Erbakan, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendisinin de aday olduğunu duyurdu.

20 VEKİL TALEBİ Mİ? KENDİ AMBLEMİYLE SEÇİMLERE GİRME ARZUSU MU? İTTİFAK İŞİ NEDEN OLMADI?

Gelinen nokta itibarıyla karşımızda duran önemli bir takım sorular var:

Birincisi, uzlaşma neden sağlanamadı sorusu.

Dün kulislerde, Yeniden Refah’ın ittifaka girmek için 20 milletvekili şartını öne sürdüğü, bunun AK Parti’de kabul görmediği iddiası dolaştı.

İkinci bir iddia, partinin kendi amblemiyle seçimlere girme şartının kabul edilmediği yönündeydi. 

Yeniden Refah Partisi, Cumhur İttifakı’na kendi amblemiyle seçimlere katılma şartıyla dahil olmuş olsaydı, yüzde 7 olan ülke barajına takılma sorunu ortadan kalkmış olacaktı.

Diğer yandan, kendi amblemleriyle seçime girmeleri halinde, ülke barajını aşsalar bile, il barajı sorunuyla karşı karşıya kalabilirler, böyle bir durumda da, aldıkları oylar ‘artık oy’ kategorisine gireceği için, kendileri meclise giremedikleri gibi Cumhur İttifakı’nın alabileceği toplam milletvekili sayısını aşağı doğru çekebilirdi.

Fatih Erbakan, Cumhur İttifakı’na katılmama sebeplerine yönelik soruyu, "Zamanı geldiğinde teferruatlı şekilde açıklarız. Şimdilik bu kadarla yetinelim. Sonuç olarak biz bu yönde karar aldık. Böyle olmasını parti kurullarımız uygun gördüler. Biz de öyle uygun gördük. İnşallah hayırlı olur" diyerek cevapladı.

İTTİFAK OLMADI ANCAK KÖPRÜLER DE ATILMADI

Yeniden Refah Partisi, seçimlere tek başına girme kararı almış olsa da, bu karar AK Parti ile köprülerin atılması anlamına gelmiyor.

Kararın açıklanmasından sonra ortaya çıkan ‘sessizlik’, bunun bir işareti.

Ayrıca, Erbakan’ın "Bu süreçte Yeniden Refah Partimizi Cumhur İttifakı’na davet eden AK Parti yetkililerine de teşekkür ediyor ve kendilerine seçim çalışmalarında kolaylıklar diliyorum şeklindeki açıklaması da, köprülerin atılmadığı anlamına geliyor.

Seçimlerin ikinci tura kalması halinde, Yeniden Refah Partisi’nin muhalefetin adayına destek vermeyeceği kesin olmakla birlikte, öyle bir senaryoda Cumhur İttifakı’nın adayı olan Erdoğan’a destek olmaları, ciddi bir ihtimal olarak karşımızda duruyor.

Köprülerin atılmamasının bir gerekçesi de bu.

Yorumlar252

  • mert 1 yıl önce Şikayet Et
    Eğer zillet ittifakı kazanırsa, bu ülkeye, İslam alemine olacaklardan ilk sorumlu muhafazakâr görünüp, cumhur ittifakına destek vermeyenlerdir. Bunun vebalinin altından kalkmak çok zordur.
    Cevapla Toplam 9 beğeni
  • Kompataro 1 yıl önce Şikayet Et
    Refah partisi neden münafık karakterlilere yanaşsın ki, Fatih Erbakan anlayamadı ama seçmeni anladı ve uzak tuttu.. helal olsun
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • ali 1 yıl önce Şikayet Et
    bu cocuk kendini adam saniyor bebe siyasetten ne anlar ,babasinin mirasini yesin yeter ,isloam davasiyla bir isi olmaz
    Cevapla Toplam 8 beğeni
  • ŞAHİN 1 yıl önce Şikayet Et
    Yeniden Refah neden böyle bir karar verdi? Ayasofya'nın camiye olarak ibadete açılmasından veya başörtüsünün her alanda serbest olmasından rahatsız olmuş olabilirler mi? Hak ile batıl mücadelesinde tarafsız olmak Müslümanca bir duruş değildir. YRP'nin duruşuna küfür cephesi bayram ediyorsa o cepheye zımni destek verdikleri içindir.
    Cevapla Toplam 24 beğeni
  • Ayışığı 1 yıl önce Şikayet Et
    Ummadığımız ne taşlar başımızı yardı ama.
    Cevapla Toplam 21 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat