“Tehditler aldık, saldırıya uğradık, istedikleri şekilde davranmadığımız için hakkımızda yalan haberler çıkardılar. Bağlamından koparılan cümlelerle adeta kirli pazarlıkların bir parçası gibi gösterdiler, sosyal medya linçine uğradık.”

Bu sözler, dün basın toplantısı düzenleyerek Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda Tayyip Erdoğan’ı destekleyeceğini açıklayan Sinan Oğan’a ait.

Bu sözleri de gösteriyor ki, Oğan’ın Erdoğan’a destek kararı almasının gerekçelerinden bir tanesi de, ağırlıklı olarak Cumhuriyet Halk Partisi taraftarlarının sosyal medyada kendisi aleyhine yürüttükleri linç kampanyası olmuş.

Hatırlayalım.

14 Mayıs sürecinde Muharrem İnce’ye yapılanın bir benzeri kendisine de yapılmıştı.

Muhalefetin tek adayı olarak Kılıçdaroğlu tek başına Erdoğan’ın karşısına çıkacak, güya, ilk turda rahat bir zaferle Erdoğan’ı mağlup edecekti.

İnce’nin seçimlere üç gün kala çekilmesinden sonra, benzer bir baskının aynı çevrelerce Oğan üzerinde yoğunlaştığını biliyoruz.

Dünkü konuşmasında iki yerde bu sosyal medya linçinden bahsetmesi, Oğan’ın CHP mahallesine karşı nasıl bir öfke içinde olduğunu gösteriyordu.

Bu bağlamda sözlerinin ilk bölümünü aktarmıştık.

Şimdi de diğer bölümünü aktaralım.

Sinan Oğan diyor ki:

“Linç kültürünü ülkemiz demokrasisi açısından son derece tehlikeli bulmaktayım. Sizden olmayanı aşağılamak, sizinle aynı düşünmeyene hakaret etmek ve türlü türlü metodlarla insanların yarıştan çekilmesini çalışmak, demokrasimize darbedir.”

Bu sözlerin adresi çok belli değil mi?

1’inci tur öncesi yürütülen linç kampanyası dışında Sinan Oğan’ın Erdoğan’a net bir destek vermesinin başka gerekçeleri de tabi.

Açıklamasına bakıldığında da bu görülüyor.

-Savunma sanayiinde istikrarlı sürecin devam ettirilmesi,

-Mavi vatan başta olmak üzere Türkiye’nin sürdürdüğü önemli dış politika hamlelerinin desteklenmesi,

-Türk dünyası ile entegrasyon çalışmalarına hız verilmesi ve Türk Devletleri Teşkilatı’nın daha da güçlendirilmesi,

Gibi başlıkları Erdoğan’a destek çağrısının alt başlıkları olarak kendisi zikretti.

Sinan Oğan’ın, Türk dünyası ve Azerbaycan’a dönük yakın ilgisi biliniyor

Erdoğan’ın yeniden seçilmesi hususunda Türki Cumhuriyetlerden net açıklamalar gelmişti.

17 Mart’ta yapılan Türk Devletleri Teşkilatı toplantısından sonra, bir açıklama yapılması beklentisi olmadığı kendilerine iletilmesine rağmen teşkilata üye ülkelerin liderleri, Erdoğan lehine çok açık beyanlarda bulunmuşlardı.

Dolayısıyla Türki cumhuriyetlerin ve Azerbaycan’ın eğiliminin Sinan Oğan’ın böyle bir karar almasının arkasındaki temel faktörlerden biri olduğu söylenebilir.

Üçüncü bir faktör de ilk tur sonuçları.

Erdoğan %49,52’lik oyuyla ikinci turda zafere çok yakın bir yerde duruyor.

Oğan bir destek açıklaması yapmamış olsaydı bile, Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’na karşı net bir avantaja sahip olduğu ortada idi.

Dolayısıyla, 28 Mayıs’ta Erdoğan’ın ipi göğüslemesi halinde Sinan Oğan, çok rahat bir şekilde buna kendi çağrısının da katkı verdiğini söyleyebilecektir.

Dördüncü bir faktör daha var o da şu.

İlk tur sonuçlarından sonra, biraz da panikle çare arayışları içiresine giren CHP ve Kılıçdaroğlu’nun A takımı, Sinan Oğan’a giden oyları kendi taraflarına çekmek için ‘at pazarlığı’ şeklinde özetlenebilecek bir pazarlık içinde hareket etmeye başlamışlardı.

Ankara siyasetini yakından takip edenlerin bile ismini son günlerde duymaya başladığı bir tabela partisi olduğu çok açık olan Adalet Partisi Genel Başkanı Vecdet Öz, Kılıçdaroğlu’nun adaylığına destek vermek için bazı şartlar ortaya koymuştu.

Bu şartlardan biri de kendisine bakanlık verilmesi şartıydı.

Dün Kılıçdaroğlu, bu tabela partisini ziyaret edip destek istediğine göre, demek ki, bakanlık şartı da CHP tarafından kabul edilmiş diye düşünmemiz gerekecek.

Halbuki, Sinan Oğan’ın Erdoğan’a desteği karşılığında böyle bir pazarlık yapılmadığını, dünkü açıklamasında Oğan’ın bizzat kendisi dile getirdi.

Bu tutumun da, 14 Mayıs’ta Sinan Oğan için oy kullananlar nezdinde pozitif bir karşılığı olacağı aşikar.