Kendi seçmenini bu kadar çantada keklik sanan başka parti yoktur…

CHP’den bahsediyorum.

Kendi seçmenini öylesine cepte görüyorlar ki; “yaşam tarzınız değişir, onlar kazanırsa şeriat gelecek” gibi safsatalarla nasıl olsa onları kandırırız diye düşünüyorlar…

Parti logosunu bile kullanma gereği hissetmiyorlar…

Aslına bakarsanız belirli ölçüde haksız da değiller…

Özellikle İzmir’de; Çankaya ve Beşiktaş gibi ilçelerde belediye başkanının hizmet etmesine gerek olmadan seçim kazandıklarına şahit olduk senelerce…

Geçenlerde Değerli Dostum Cumhur İttifakı Beşiktaş Adayı Serkan Toper, anlattığında “bu kadar da olmaz” dedim ama oluyor…

Beşiktaş Belediye Başkanı ve yeniden CHP’den aday gösterilen Rıza Akpolat, Beşiktaş’ta yıllardır var olan bir parkın sadece basketbol potalarını yeniliyor ve tekrar açılış töreni yapıyor…

Açılışa da dönemin genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu davet ediyor.

Ve Kemal Bey de muhtemelen açılış töreni düzenlenen parkı yeni yapıldı zannederek kurdelesini kesiyor.

Logo konusuna dönecek olursak…

Size şöyle bir örnek vereyim…

CHP’nin Ankara, Balıkesir ve Bursa adaylarının ortak bir özelliği var. O da; CHP logosunu kullanmaktan imtina etmeleri...

Sebebi ise kendi partilerinin oyları yetmeyeceği için diğer partilerin seçmenlerinden oy almak zorunda olmaları…

Bunu yaparken de CHP seçmenine; “Nasıl olsa tıpış tıpış bize oy vermek zorundasınız” demiş olduklarını atlıyor olabilirler…

Konuyu CHP seçmeninin takdirine bırakıyorum.

Ancak söz konusu adaylara, pusulada isimlerinin CHP logosu altında yer alacağını hatırlatmak istiyorum…

Hatırlayacaksınız CHP’nin önceki genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, 2014 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde seçmeni için sarf ettiği; “Adam gibi tıpış tıpış sandığa gideceksiniz. Oyunuzu kullanacaksınız” ifadelerini kullanmıştı…

Özgür Özel, değişim diyerek kurultayda ipi göğüsledi ancak CHP’de değişimin olmadığı, belirlenen adayların bakış açılarıyla ortada…

CHP’liler, CHP’de değişim diyerek değişmeyen zihniyeti değiştirmek için bu seçimde partilerine oy vermeyerek ciddi bir ikazda bulunmalı…

Aksi halde bu zihniyet CHP’den asla gitmeyecek, değişmeyenler bildiğini okumaya devam edecek…

İSTANBUL’U KİM KAZANIR?

Bugünlerde en fazla sorulan sorular arasında, ‘İstanbul’u kim kazanır?’ sorusu öne çıkıyor…

Murat Kurum, kampanyasına hızlı başladı…

Ve saha araştırmalarına bu hız yansımış durumda…

Adaylığının ilanından bu yana üzerine koyarak devam ediyor.

İyi Parti adayının da belirlenmesiyle beraber, seçmen kararlarını yavaş yavaş netleştirmeye başlıyor…

An itibariyle Murat Kurum’un rakibi Ekrem İmamoğlu karşısında burun farkıyla öne geçtiğini söyleyebiliriz…

Geriden gelerek öne geçen aday her zaman daha avantajlıdır…

Rakibinin stratejisini ve psikolojisini bozarak daha fazla hata yapmasına neden olur.

Sandığa gitmemize bugünü saymazsak 60 gün kaldı…

60 günlük süre, seçim kampanyası için çok ciddi ve yeterli bir süredir…

Kampanya bu ivmeyle devam ederse; Murat Kurum’un ipi göğüsleme ihtimali çok daha yüksek…