“Tarih tekerrürden ibarettir..” der atalarımız..

İstiklal Marşı Şairimiz Mehmet Akif Ersoy, “İbret alınsaydı, hiç tekerrür mü ederdi?” diye devam eder..

Ben Cem Uzan diyeyim..

Siz Ekrem İmamoğlu olarak okuyun..

Ben “Cem Uzan’ın eşi” diyeyim..

Siz “Ekrem İmamoğlu’nun eşi” diye okuyun..

Ben, “Cem Uzan’a Süleyman Demirel desteği” diyeyim..

Siz “Ekrem İmamoğlu’na, Abdullah Gül desteği, Bülent Arınç desteği, Hüseyin Çelik desteği” diye okuyun..

Ben “Cem Uzan’a, Deniz Baykal tespiti” diyeyim..

Siz “Ekrem İmamoğlu’na, Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘arkadan hançerlendim’ tespiti” diye anlayın..

Ben, “Cem Uzan’ın Cumhuriyet gazetesinde tam sayfa ilanları” diyeyim.. 

Siz, “Ekrem İmamoğlu’nun İBB kasasından Cumhuriyet’e verdiği 4 sayfa reklamları anlayın.. Cumhuriyet’te yayınlatılan Ekrem İmamoğlu yazıları” diye anlayın..

Buyrun başlıyoruz..

Uzan ailesi, inşaat işinden elektrik dağıtımına.. Mobil telefondan banka sahipliğine, spor klübü sahipliğine, televizyon, gazete sahipliğine kadar onlarca alanda faaliyet gösteren bir holding..

İş dünyasında Koç bir, Sabancı iki, Uzan üç..

Ama öylesine karanlık işleri var ki..

Onları perdelemek için, ailenin oğlu Cem Uzan siyasete giriyor, parti kuruyor.. 

Emekli generallerden bürokratlara, eski bakanlara kadar.. Hukukçular, akademisyenler.. Akın akın partiye katılıyorlar.

Şimdinin Ekrem İmamoğlu’na güzelleme yapan, sağdan soldan onlarca siyasetçi, eski bürokrat gibi..  

Müthiş bir algı operasyonu..

Umutsuz Türkiye, Cem Uzan etrafında buluşuyor..

(Aslında ‘yarım ekmek döner-ayran’ etrafında buluşuyor ama.. Algı, Cem Uzan etrafında buluşulduğu yönünde.)

2002 seçimlerinde, Cem Uzan’ın partisi Genç Parti, ciddi de bir oy alıyor: % 7,5.

Aldığı % 7,5 oyu kullanarak karanlık işlerini sürdürmek isteyince..

Kendisine “Dur” deniliyor..

Cumhuriyet gazetesine tam sayfa ilan veriyor. Yanlış okumuyorsunuz, burjuvanın kralı diyebileceğimiz bir isim, emekçilerin gazetesi denilen Cumhuriyet’te tam sayfa ilan yayınlatıyor:

“Sippenhaftung” diye başlıyor..

Almanca kelimenin anlamı, “İşlenen suçtan dolayı tüm kan bağı olan akrabaları sorumlu tutma” demekmiş.. Hitler Almanya’sındaki uygulamalar için yaygın olarak kullanılırmış..

İlan metninde de şöyle yazılı:

“Yasemin UZAN daha annesinin karnındayken ‘Banka kaynaklarını kendi amacı için kullanmakla’ suçlandı. Henüz iki aylıkken ‘olmayan’ malvarlığına el kondu. 4 ayı dolduğunda hakkında ‘Banka parasını zimmetine geçirdiği’ gerekçesi ile suç duyurusu yapıldı.”

Dürüst pozlarında, masum rollerinde kendisini siyasetçi gibi tanıtan, işadamı gibi tanıtan ve Cumhuriyet gazetesinde tam sayfa ilanlarını yayınlatan bu adamın, şimdi Fransa’da kaçak yaşadığını hatırlatmama gerek yok sanırım..

“Çocuklarımdan bile intikam alınıyor” diyen bu adamın, Türkiye’nin çocuklarının 20 milyar dolarını zimmetine geçirmeye kalktığını hatırlatmama gerek yok sanırım..

2023 seçimlerinde Türkiye’ye gelip, Cumhurbaşkanı adayı olacağını iddia eden, utanmaz gazetecilerin, Sözcü’de buluştuklarını hatırlatmama gerek yok sanırım..

“Adamın 18 yıl kesinleşmiş mahkumiyeti var. Nasıl Türkiye’ye gelecek. Sizde milim akıl yok mu?” diye sorduğumuzda, “Patron, bu numara tutmayacak herhalde, sen bizi de çukura gömüyorsun” deyip, o propagandadan vazgeçmişlerdi..

Ama 2025 Türkiye’sinde, Ekrem İmamoğlu lehine yapılan konuşmaları daha iyi anlayabilmek için.. 

2003 Türkiye’sinde, imza attığı hırsızlıkları yargılama aşamasında olan Cem Uzan için söylenilenleri ben size aktarayım:

Tarih 10 Temmuz 2003.. O günlerde eski Cumhurbaşkanı sıfatı ile zaman zaman aktüel konulara değinen Süleyman Demirel, Cem Uzan’ın sahibi olduğu Star TV’nin Ankara Temsilcisi Hayrullah Mahmud’a off the record şartıyla şunları söylüyor: “Kemal Bey (Kemal Uzan) benim kadim dostumdur. Kendisini severim. Kazandığı her şeyi tırnaklarıyla kazıyarak elde etti. Başlarına gelen hadise tamamıyla gasptır. Bunun başka bir açıklaması olamaz.”

Bugünlerde de, Ekrem İmamoğlu’na yönelik yolsuzluk operasyonunu, “gasp” olarak niteleyenler var değil mi?

Ne kadar da birbirlerine benziyorlar..

İmarbank’ın içini boşalt..

Veya bugünden örnekle.. 

Çal, çırp.. “Sen bir villa dört daire vereceksin. O, üç villa verecek” de.. Sonra gözaltına alınınca, “Bu bana gasptır” de..

O yıllarda CHP’nin Genel Başkanı Deniz Baykal’a da, Uzan’a operasyon soruluyor..

Baykal’ın değerlendirmesi ilginç:

“Ya hapse girip Mandela gibi özgürlük savaşçısı olacaklar ya da yurt dışına kaçacaklar. Mutlaka bağlantılı oldukları bir ülke vardır.”

Baykal’ın tahmininin ikincisi tutmuş..

Şimdilerde birileri de, Ekrem İmamoğlu için “özgürlük savaşçısı olacak” diyor, değil mi?

“Yolsuzluktan yargılanan Cem Uzan, özgürlük savaşçısı oldu ise, Ekrem de olur” diyelim, devam edelim..

O yıllarda Saygı Öztürk, Uğur Dündar, Fatih Çekirge, Yılmaz Özdil, Can Ataklı, Mustafa Mutlu, Salih Neftçi ve benzeri daha birçok tanınmış gazetecinin Cem Uzan medyasında yolsuzlukları savunduklarını hatırlatıp, tekrar soralım:

“Bu isimler, Cem Uzan’ın işlediği suçların gizlenmesini sağlayabilmişler miydi?”

Yargılama biraz uzun sürmüştü ama..

Başarılı olamamışlardı..

Şimdi de, Ekrem İmamoğlu için aynı şeyleri söyleyebiliriz..

Hem yolsuzluk faillerinin, utanmaz bir şekilde siyasete soyunarak, işledikleri suçları örtme girişiminin tekrarlanması açısından tarih tekerrür ediyor..

Cem Uzan’ın yaptığını, şimdi Ekrem İmamoğlu yapmaya çalışıyor.

Cem Uzan’ın, para dağıtarak yolsuzluklarının üstünü örtme girişimi gibi..

Şimdi de Ekrem İmamoğlu, para saçarak, yolsuzluklarının üstünü örtmeye çalışıyor..

Hem de, yolsuzluk soruşturulurken, Cem Uzan’ın yaptığı gibi, eş üzerinden, çocuklar üzerinden malvarlığını aklamaya çalıştığını saklayıp, “Eşimizden, çocuklarımızdan ne istiyorsunuz” diyerek, üste çıkmaya çalışıyor..    

Mızrak, çuvala sığmıyor, Ekrem..

Cem Uzan’ın başından geçenler..

Bir farkla..

O, senden biraz daha güçlü idi.. Erken kaçtı.. Mahkum olmasına rağmen, şimdi yurtdışında kaçak yaşıyor..

Senin, ona göre, gücün biraz daha az..

Ulaşmaya çalıştığın peyniri ele geçireceğini sandığın için, kaçamadın..

Şimdi kodese tıkıldın..

Olay bundan ibaret..

Yolsuzluklara sahip çıkan, rüşveti, kirli parayı aklamaya çalışan solcular, kemalistler şimdi dağılabilirler..

2003’te burjuva Cem Uzan ile işbirliği yapan Cumhuriyet gazetesi ve avanesi..

2025 Türkiye’sinde bir başka burjuva Ekrem ile işbirliği yapan Cumhuriyet ekibi, dağılabilir..

Harç bitti beyler..

Rüşvet bitti.

Kapatılan kameralar ifşa oldu..

Jammerlar, kara paraları gizleyemedi..

Yapı paydos!

Ali Karahasanoğlu / Yeni Akit Gazetesi