Anıtkabir’in bayrak direğinin ipi olsa, gurur duyarlardı!

  • GİRİŞ25.07.2025 09:17
  • GÜNCELLEME25.07.2025 09:17

Dünya, 1947 yılından Sovyetler Birliği’nin yıkıldığı 1991 yılına kadar, “Soğuk Savaş” adı verilen çok tehlikeli bir döneme sahne oldu.

Batı bloğunun lideri konumundaki ABD, Doğu bloğunun başındaki Sovyetler Birliği’ni dizginlemek için 1957 yılında, NATO üyesi ülkelere orta menzilli balistik nükleer füze olan “Jüpiter”i yerleştirmeyi teklif etti.

Ancak, İtalya dışında hiçbir ülkeden olumlu sonuç alamadı.

Ruslardan aldığı silah yardımı ile kurtuluş mücadelesi veren, sonra da komünizm tehdidi yüzünden Sovyetler Birliği'ne dirsek çevirerek dümeni ABD’ye kıran Türkiye ise aynı yıl füzelerin kendi topraklarına yerleştirilmesi için başvurdu.

Dönemin ABD Silahlı Kuvvetleri Avrupa Başkomutanı Lauris Norstadt, hazırladığı raporda “Türkler savaş yanlısı... Savaş istekleri artar” kanısına varınca, Amerikan hükümeti bırakın füzeleri vermeyi Türkiye ile müzakere başlatma gereği bile duymadı.

Fakat!..

NATO ülkelerinden başka gönüllü çıkmayınca, ABD çaresiz Türkiye’ye nükleer başlıklı balistik füze verilmesine yeşil ışık yaktı.

Böylece, Ruslara gözdağı verecek nükleer başlıklı 15 adet Jüpiter füzesi,1961 yılında Türkiye’ye teslim edildi.

ABD’nin “geçici” hediyesi olan ve Hiroşima’ya atılan nükleer bombanın 100 katı gücündeki bu füzelerin fırlatma anahtarlarından biri ABD’li diğeri ise Türk subaylarda duracaktı.

İzmir Çiğli’ye yerleştirilen “orta menzilli balistik füzelerin” İngilizce kısaltması “IBRM” olduğu için Jüpiter füzelerine Türkçe “İbrahim II” kod adı verildi.

Jüpiter’den İbrahim’e dönüşen füzelerin ilk fırlatma rampası, 6 Kasım1961’de cuntacı Cemal Gürsel’in iktidarında faaliyete geçti.

Yaklaşık 50 ton ağırlığında ve 18 metre yüksekliğindeki bu füzeler açıkta durduğu için merak edenlere, “minare” oldukları anlatılıyordu.

20 Kasım 1961’de iktidara gelen ve ABD füzelerine Türk bayrakları çizen İsmet İnönü Başbakanlığındaki CHP iktidarı, 1962 yılında bütün İbrahim’leri operasyonel hale getirdi.

Ayrıca, ABD’nin gönderdiği füzeler için asker ve sivillerden oluşan yaklaşık 2 bin personel görevlendirdi.

Hatta füzelerin idaresini devralması için ABD’ye eğitime gönderilen subaylar, 18 Nisan 1962’de NASA’nın Cape Canaveral’daki üssünde bir de deneme atışı gerçekleştirdi.

Takvimler 22 Ekim 1962’yi gösterdiğinde, ABD hükümeti sözde bu 15 füzeyi tamamen Türk ordusuna devretti.

12 Şubat 1963’te, Türkiye’nin harp gücüyle ilgili senatoda bilgilendirme yapan İsmet İnönü'nün Savunma Bakanı CHP’li İlhami Sancar, “ordumuzun atom başlıklı silaha sahip olduğunu” belirterek, ABD'nin geçici olarak Türkiye'ye gönderdiği “İbrahim II” lakaplı Jüpiter füzelerin artık tamamen “bize ait” olduklarını söyledi.

Derken…

ABD ile Sovyetler Birliği’ni nükleer savaşın eşiğine getiren “Küba füze krizi”nin, Kennedy ile Kruşçev arasında devam eden mektuplaşma sonrası tatlıya bağlanması ile garip bir gelişme yaşandı.

Ford şirketinin başındayken 1961'de Başkan John F. Kennedy tarafından Savunma Bakanlığı'na atanan Robert McNamara, Türkiye'deki Jüpiter füzelerinin sökülmesi kararını aldı.

Türkiye “İbrahim II” ismini verdiği ve kendisine ait sandığı füzelerin sökülmesine dirense de McNamara’nın talimatıyla 1963'te gerçekleşen “Pot Pie” operasyonuyla Jüpiter füzeleri bize haber verme gereği bile duyulmadan sökülerek “tanımlanamaz” hale getirildi.

1961’de verdiği füzeleri 2 yıl sonra parçalayarak götüren ABD ise CHP hükümetinin kırılan gönlünü almak için füzelerin atış rampalarının teknolojik olarak çok eskidiğini ve daha modern silahlar vereceğini öne sürerek bizimkilerin ağzına bir parmak bal çaldı.

Yaklaşık 70 yıl önce meydana gelen bu hadise, dönemin CHP medyasının oldukça ilgisini çekmişti.

Amerika’nın sırf Rusya’yı hizaya getirmek için gönderdiği ve bir gece ansızın söküp götürdüğü Jüpiter füzeleri, başını Cumhuriyet’in çektiği yandaş gazetelerin manşetlerini sık sık süslüyordu.

20 Nisan 1962 tarihli sayısında Türkiye’nin 15 balistik füzeden oluşan bir filosu olduğunu gururla birinci sayfasına taşıyan Cumhuriyet gazetesi, 22 Ocak 1963’teki manşetinde ise Jüpiterlerin sökülüp yerine daha modern olan “Polaris” füzelerinin verileceğini…

CHP hükümetinin ise bu durumu memnuniyetle karşıladığını belirterek, aslında arka planda yaşanan hayal kırıklığını gizliyordu.

İşte…

Missouri zırhlısını resmi törenle karşılayan kendileri değilmiş gibi her fırsatta “antiemperyalist” olduklarını iddia eden ve 6. Filo’ya karşı yaptıkları “Go Home” çıkışıyla kahramanlık destanları yazan CHP zihniyeti ve kiralık medyası…

Amerika’nın sırf kendi çıkarları için geçici olarak gönderdiği balistik füzelerini bile sahiplenip, onlarla gurur duyarken…

Tamamen yerli imkânlarla üretilen ve İDEF 2025 savunma fuarından ilk kez görücüye çıkan “Tayfun Blok 4” hipersonik füzelerinde haber değeri bile görmedi.

Başını Cumhuriyet’in çektiği ve aralarında Sözcü, Birgün, Evrensel gibi mevkutelerin yer aldığı fondaş gazeteler, aradan geçen 4 güne rağmen milli gururumuz olan ve ROKETSAN tarafından geliştirilen Tayfun Blok 4 füzeleri hakkında birinci sayfalarında en ufak bir ifadeye yer vermedi.

Hemen her meselede konuşan ve Türkiye ile İngiltere arasında imzalanarak 40 adet Eurofighter Typhoon savaş uçağının satışını içeren anlaşmadan bile kendine pay çıkaran Özgür Özel de milli füzemiz hakkında tek kelime etmedi.

Bu nasıl bir hazımsızlıktır, arkadaş?!…

Yıllarca Anıtkabir’in bayrak direğinin ipinin milli imkânlarla üretilmesinden gurur duyan malum zihniyet, Türkiye’yi savunmada bağımsız hale getirecek olan bu tarihi adımı nasıl takdir etmez?

Birileri için “milli” meseleleri sahiplenmek sahiden bu kadar zor mu?

Zekeriya Say /Haber7

Yorumlar37

  • Ercan Çömez 6 saat önce Şikayet Et
    Harikasın kardeşim. Fevkalade kıymetli bilgiler. Ancak yeni nesile naıl anlatacağız? Allah razı olsun sizden bu tür (arşivlik) yazılarınızın devamını rica eder, başarılar dilerim.
    Cevapla
  • İbrahim 11 saat önce Şikayet Et
    CHP' millilik üzerine kurulmuş bir parti değildir.Avrupa hayranlığı üzerine kurulmuş bir parti.Biz kurduk dedikleri Cumhuriyet döneminde milli olan özellikle silah sanayii kapatmakla meşhur bir partiye biraz daha zaman tanımak gerekir.Bir nevi madde bağımlılığı gibi düşünün, Şimdilik Tedaviye cevap vermiyorlar.Milli Evlatların bunları yapmasını hazmedmek onlar için çok zor.
    Cevapla Toplam 5 beğeni
  • Adımın önemi yok 15 saat önce Şikayet Et
    Efendileri olan İsrail'in canını sıkan bir gelişmeyi niye haber yapsınlar ki. Adamlar hiç bir zaman bu milletten olmadılar.
    Cevapla Toplam 4 beğeni
  • Göktürk 16 saat önce Şikayet Et
    Bayrak ipi yaptık diye sevinen birzihniyetten ne beklenirki....
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • Maraşlı 16 saat önce Şikayet Et
    Vatanımızda birileri yerli ve milli değiller maalesef. Bu birileri için Devletimiz adım adım gereğini yapmalıdır. Hainlik yapanlara hadleri bildirilmelidir.
    Cevapla Toplam 4 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat