Babadan CHP’li!
- GİRİŞ09.09.2025 09:12
- GÜNCELLEME09.09.2025 09:12
İzliyorsunuz değil mi, CHP’deki durumlar ne hazin.
Ana muhalefetin bu kadar “şedit” iç çekişmeler içinde bulunması memleketimiz için ne hazin.
CHP, kurulduğundan beri “krizler partisi” olmuştur. Memleket evlâdı, bunların birbirleriyle didişmelerine, çekişmelerine, çatışmalarına nice kereler şahitlik etmiştir ama bu seferki hepsinden farklı.
Ne Atatürk–İnönü çekişmesine benziyor; ne İnönü–Ecevit, ne Ecevit–Baykal, ne Baykal–Sarıgül, ne Kılıçdaroğlu–İnce çekişmesine…
Bugünkü hâl bambaşka.
CHP ağır toplarının birbirlerine böylesine feci hakaretler savurduğu, böylesine ithamlarda bulunduğu bir başka dönem yok. Seviye hiç bu kadar düşmedi CHP’de.
Aman Allah’ım! CHP’nin aklı başında bilinen simalarından “Kemal Kılıçdaroğlu o seccadeye Erdoğan seçim kazansın diye bastı!” zırvasını bile duydu bu kulaklar.
Meşhur hadiseyi hatırlarsınız: Saadet Partisi’nin düzenlediği iftar programına katılan Kılıçdaroğlu’nun, fotoğraf çektirirken seccadeye basmasının yol açtığı büyük tartışmalar…
İktidar cenahı, Kemal Kılıçdaroğlu zihniyetinin değerlere saygısızlığı alışkanlık hâline getirdiğini söylemiş ve seccadeye basma olayının da bu durumu gösterdiğini öne sürmüştü.
Kılıçdaroğlu ve ekibi ise seccadenin farkına varılmadığını, dolayısıyla bilerek basma durumunun olmadığını; namaz kılan insanlara ve ibadetlerine saygı duyulduğunu söylemişti.
Bugün, Kemal Kılıçdaroğlu’nun “şaibeli kurultay” meselesinden dolayı geri dönmesi ihtimal dâhilinde ya…
Onu “ihanetle” suçlayanlar arasından, “Kılıçdaroğlu o seccadeye seçimi Erdoğan’ın kazanması için bilerek bastı!” diyenler bile çıktı.
El insaf!
Kılıçdaroğlu böyle bir şey yapar mı?
Erdoğan seçim kazansın diye seccadeye basar mı?
Hem de Saadet iftarında, böyle bir eylemi yapar mı?
Yok, bunları söyleyenlerin ruh halleri normal değil!
Bakıma girmeye ihtiyaçları var…
Mesela, gelsinler Kastamonu’ya…
Bol bol oksijen çeksinler ciğerlerine ve beyinlerine!
Ne tuhaf işler, arkadaş…
Her ekrana çıkan, kendisinin “babadan CHP’li” olduğunu söylüyor…
Babadan CHP’li!
“Benim babam da CHP’liydi; hem zaten benim ninem de başörtülüydü!”
Eee, ne olmuş yani?
Ben de “dededen” CHP’liyim.
Şaka maka değil, gerçekten de öyle.
Merhum dedem CHP’liydi…
Bu beni CHP üzerinde hak sahibi mi yapar?
Bunların televizyonlarında hep bu bahis var: “Babadan CHP’li.”
Bu “iman tekrarını” ya da “ispatını” yapma ihtiyacı nereden doğuyor?
Birbirlerine “Kripto CHP’li” diyorlar da oradan doğuyor…
Kemal Kılıçdaroğlu, meğer gizli Tayyip Erdoğan destekçisiymiş!..
Hepsi bir oyundan ibaretmiş; hepsini keklemiş Kılıçdaroğlu!
Akla ziyan lâflar bunlar!
Koskoca 6’lı Masa bir oyun muydu yani?
Hatırlayacaksınız, bunlar Muharrem İnce için de söylemişlerdi aynı şeyi…
Sözde “Saray’a” çalışıyormuş İnce!
Öyle diyorlardı…
O kadar diyorlardı ki…
Muharrem Bey hasta oldu bunların psikolojik saldırıları, iftiraları yüzünden…
Neyse…
Partisini kapatıp, birlikte parti kurdukları yüz üstü bırakıp “Baba Ocağı”na, CHP’ye döndü de kurtardı işi!
O kurtardı ama…
Şimdi de Gürsel Tekin, “ihanetle suçlananlar” arasına girdi.
Hâlbuki o, babadan CHP’li…
Tıpkı Bedri Baykam gibi, tıpkı Muharrem İnce gibi, Kemal Kılıçdaroğlu gibi…
Ben ise, dedim ya: Dededen CHP’li.
Yani aslında şöyle;
Daha önce de yazdığım gibi, Fenerbahçe’yi, sigarayı ve CHP’yi bırakıp rahata ermişlerdenim…
Garibim Gürsel Tekin, CHP İstanbul İl Başkanlığı önünde pet şişeler yiyor kafasına kafasına…
Bir de kahramanca, “İsterse kurşun yağdırsınlar!” diyor.
“Şerefim üzerine yemin ederim ki, bu bağırıp çağıranların hiçbiri CHP’li değil!” diyor.
Birbirlerini aslında CHP’li olmamakla suçlayan taraflar…
Ve bu saçma atışmayı izleyen milyonlar!
CHP öyle bir parti hâline geldi ki…
“Her CHP’li bir gün hain denmeyi tadacaktır!” gibi bir durum oluştu.
Hepsine büyük haksızlık…
Zira hepsini çok iyi tanırım ben, hepsi tepeden tırnağa CHP’lidir!
*
Ya arkadaş;
Dünyanın ve memleketin bin türlü derdi var:
Gazze’de insanlık tarihinin en büyük soykırımı, öldüren açlık…
Bizde olan biteni izlemekten ve böyle tepki göstermekten başka bir şey yapamamanın utancı…
Memleket evlâdının talepleri, geçim sıkıntıları…
Bitmez tükenmez fırsatçılık…
Bin türlü mesele var…
Ana muhalefet, sözde iktidar adayı, sokaktaki vatandaştan tamamen kopmuş…
Babaları yarıştırıyor…
Hangisi CHP’li babanın evlâdı, hangisinin babası daha CHP’li…
Öbür tarafta Ekrem İmamoğlu var…
Unutulmuş gibi…
O “babadan CHP’li” değil…
Babadan ANAP’lı!
Merkez sağdan sayılıyor biraz…
“Yeni parti hazırlığına” dair bir şeyler sızıyor kulislere…
Babadan ANAP’lı İmamoğlu parti kurar mı?
Kurdurur mu?
Başına bir emanetçi koyar mı, koydurur mu?
Belli mi olur, zamanın neler neler getireceği…
*
Ben böyle “dededen CHP’li” olan biteni izliyorum…
Ekranlardaki CHP’li gazetecilerden bazıları, “Böyle giderse partimiz bölünecek arkadaş!” diyor!…
Orası belli de, acaba kaça bölünecek?..
Babadan CHP’li olanlar birbirlerini yiyor…
Ya CHP’de bulunup da babadan CHP’li olmayanlar?
Mesela…
Mansur Yavaş?
Bakalım, o tarafta neler yaşanacak orta vadede…
Yerel seçim galibiyetleri, SHP’nin yavaş yavaş silinip gitmesine sebep olmuştu hatırlarsınız…
Şimdi çok daha büyük bir sıkıntıyı CHP yaşıyor!
Dededen CHP’li bir vatan evlâdı olarak, böyle olmasını ister miydim hiç?
İstemezdim ama elimden gelen bir şey de yok…
Birbirlerini “Erdoğan’ın adamı” olmakla suçlayan CHP’lilere ben ne diyeyim?
Atatürk ne desin?
“Rahat uyu Atam!” deyip duruyorlar da…
Partisi bu hallerdeyken nasıl rahat uyusun?
Serdar Arseven / Haber7
Yorumlar21