CHP’nin yapay dünyası  Beşiktaş Belediyesi'nde patlak veren Aziz İhsan Aktaş Suç Örgütü iddianamesi, bir taşla kuş sürüsünü vurmuş gibi ortalığı karıştırdı.

578 sayfalık bu belge, öyle boş bir kâğıt parçası değil; içinde yolsuzluklar, örgütlenmeler ve rezaletler dolu. 

Karşısında CHP'nin elinde ne var? 

Ne somut bir tez ne de karşı bir argüman… 

İddianamenin içinin doluluğu ve karşısında CHP’nin tez oluşturamadığını oluşturamayacağını gören muhalif medya, “iddianamenin %25’i yapay zekadan yazılmış”diyerek; ‘yapay gündem’ üretme peşinde… 

Hatırlayın, daha dün CHP'liler "Yargılamalar TRT'de canlı yayınlansın" diye yaygara koparıyordu. Siyasi şovun kralını yapacaklardı güya…
Peki ne oldu? 
CHP'den tık yok! 
Bir atraksiyon, bir hamle? 
Yok efendim, sıfır. 

Mahkemede ortaya dökülecek rezaletler yüzünden, siyasi şov yapmak için ‘TRT’de yayınlansın’ yaygarası çoktan unutuldu bile…

Oysa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ‘yayınlanmasına’ yeşil ışık yakmıştı.

Geçen gün ben de bunun üzerine sosyal medya hesabımdan sordum: "Neden yayınlanması için yasa tasarısı sunmadınız?" diye. 

Bazıları sazan gibi atladı, "Mayıs 2025'te başvuru yapıldı" diye belgeleri salladı. 
Güler misiniz, ağlar mısınız? 

2025 Mayıs'ı hangi yasama dönemine denk geliyor, bir düşünün bakalım. 
O dönemde ne yaptılar teklifle? 

Kulaklarının üstüne yattılar, tabii ki! 
Akıbeti mi? 
Kadük kaldı, hükümsüz sayıldı. 
TBMM içtüzüğü açık…
Sonuçlanmayan teklifler çöpe gider. 

Anayasa hukuku bunu ‘kadük olma’ diye tanımlar, ama CHP için bu ‘korkuyla kaçma’ demek olsa gerek.

Neden mi kaçtılar?

Soruşturmanın detayları ortaya çıkmaya başlayınca, Aziz İhsan Aktaş iddianamesinin vahim içeriği ‘Ekrem İmamoğlu Suç Örgütü’ iddianamesinin ‘bir önizlemesi’ mahiyetinde olunca ‘eyvah’ dediler. 

"İçi boş" diye kendi tabanlarını oyalama stratejisi çöktü.  

Canlı yayın mı? 

Aman ha, o rezaletler TRT'de dökülürse, CHP'nin maskesi düşer! 
O yüzden ağızlarına bile almıyorlar artık. 

19 Mart'ta başlayan İmamoğlu soruşturmasıyla birlikte, gündem saptırmaktan başka çareleri kalmadı. 

Zemberekleri şaşırmış gibi oraya buraya saldırıyorlar.
Dönelim şu yapay zekâ komedisine… 

İddianame çıkar çıkmaz, daha okumadan "Bir tane bile somut belge yok" diye feveran eden Özgür Özel'e bakın. 

İmamoğlu'nun gölgesinde genel başkanlık yapan bu zat, şimdi yapay zekâ masallarıyla mı kurtulacak? 

Sözcü'nün "yüzde 25'i yapay zekâ" haberi, komik desem komik değil…
Aslında trajik…

Çünkü CHP'nin çaresizliğini gözler önüne seriyor. 

Yerel seçimlerde belediye başkan adaylarını yapay zekâ ile belirlemişlerdi, değil mi?
Aynen öyle! 

Kendi yapay zekalarıyla aday seçenler, şimdi iddianamenin yapay zekayla yazıldığını iddia ediyor. 

Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu? 

Yapay siyasetin meyveleri bunlar; yapay gündemler, yapay savunmalar, yapay liderler.
Ama organik olan her zaman kazanır. 

Vatandaş, bu yapaylıktan sıkılır, yüzüne bakmaz. 

CHP'nin yüzüne de kimse bakmayacak gibi duruyor.

Anlaşılan o ki; rezaletler mahkemede dökülecek, suç örgütleri bir bir deşifre olacak. 
O zaman göreceğiz, yapay zekayla mı savunacaklar kendilerini, yoksa gerçeklerle yüzleşip hesap mı verecekler? 

Benim tahminim; Daha çok yapay gündem, daha çok kaçış… 

Ama unutmayın, gerçekler er ya da geç su yüzüne çıkar ve o zaman CHP'nin yapay dünyası yerle bir olur.

AK PARTİ’LİLER KOLLANIYOR MU?

Yapay gündemci CHP, ayrıca şu soruyu da soruyor; “Aziz İhsan Aktaş AK Partili belediyelerden de ihale aldı. Orada neden tutuklu yok?”

Aziz İhsan Aktaş’ın ihale aldığı şehirlerdeki AK Partili belediyelerde CHP’nin meclis üyeleri yok mu?

Bu meclis üyeleri, denetim komisyonlarında yer almıyor mu? 

Denetim komisyonlarda ihalelerde fahiş bir fiyat veya yolsuzluk emaresine rastlamışlar mı? 

Buna dair bir açıklama duyduk mu? 

Rastlamışlarsa neden herhangi bir hamle yapmamışlar?

CHP’nin söz konusu illerde ilçe veya il başkanları yok mu?

Sorun bulabildiler mi? 

Cumhuriyet Başsavcılıklarına CHP tarafından herhangi bir başvuru var mı?

Başvuru varsa savcılıklar takipsizlik kararı mı vermiş? 

Verdiyse bunun yaygarası neden yapılmamış?

Kestane kebap, bu sorulara acilen cevap!
Tabi verilebilecek bir cevap söz konusu ise…

Bu arada İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Kütahya ve Isparta’daki cumhuriyet başsavcılıklarından Aziz ihsan Aktaş’ın aldığı ihalelere dair evrakları istedi. 

Anlattığım yapay gündem stratejisi gereği ‘giyotin’ diyerek itibarsızlaştırmaya çalıştıkları Akın Gürlek’in başsavcısı olduğu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Merkez Bankası’na yönelik bir soruşturma başlattı. 

Merkez Bankası’ndaki tutuklanan eski başkan yardımcısı AK Parti tarafından atanmıştır, öyle değil mi? 
En azından CHP tarafından atanmamıştır. 

Yine Kırıkkale’de AK Partili Yahşihan Belediye Başkanı yolsuzluk ve rüşvet suçlamalarından tutuklandı. 

Antalya İl Emniyet Müdürü Antalya Büyükşehir Soruşturması kapsamında tutuklandı. 
Yunus Emre Enstitüsü Başkanı yolsuzluktan tutuklandı. 

DHMİ’deki yolsuzluğun üzerine gidildi.

Yani yolsuzluğu kim yapıyorsa; gözünün yaşına bakılmıyor.
Gidilmesi de gerekir…