Gezi’cilerin medya organlarında, dün çok sevindikleri bir haber yapıldı.

Hangisine baksanız, “Al al.. İşte bak.. Gezicileri pala ile kovalayan, pez.. çıktı” türünden haberler.

Önce olayı hatırlatalım.

Gezi olayları sürerken..

Haftalarca dükkanını açamayan Taksim’deki esnaftan bazıları..

Gezi eylemine katılanlara itiraz etmişlerdi.

“Sizin yüzünüzden dükkanlarımızı açamıyoruz. Sürekli sokakları işgal ettiğiniz için, polis tedbir alıyor. İnsanlar buradan geçmiyor. Biz de dükkanımızı işletemiyoruz.”

Eylem bir gün olur, anlarım..

İki gün olur, “Haydi biraz uzadı ama, bir seferlik yine olsun” derim..

Ama haftalarca süren sokak işgallerinde, esnaf dükkanını açamıyorsa..

Tepki göstermekte haklı değil mi?

Haklı..

Ama..

İşi abartanlar da oldu..

Taksim civarında dükkanı olanlardan birisi, elinde pala ile, gösterici kovalamaya kalktı.

Hani pala ile vuracağından değil de..

Korkutmak için.

Ama palanın şakası olur mu?

Gösterici şu veya bu sebeple, paladan korkup, adamı tutmaya falan kalksa..

İtiş kakış içinde, pala ya esnafı yaralayacak ya da göstericiyi.

Dolayısı ile..

Gezi’cilerin yaptıkları ne kadar yanlış ise..

Artık boğazlarına geldiği için, esnafın pala ile gösterici kovalaması da o kadar yanlış idi.

Ama, Gezi’ciler, kendilerini haklı çıkartacaklar, saf gençleri sokakta tutmaya devam etmek isin, her olayı istismar edecekler ya..

Bir rüzgar estirdiler..

“İşte Gezi karşıtları, gençleri pala ile doğramaya kalktı” diye, haberler, sloganlar, açıklamalar..

Oysa pala ile gösterici kovalayan adam bir tane..

Elinde pala veya yoldan topladıkları herhangi bir taş veya sapan veya devirdikleri trafik işareti direği veya yerinden çıkarılmış kaldırım taşı veya kalın sopalar veya yağmaladıkları dükkanlardaki sert cisimlerle polislere saldıranlar?

Yüzlerce.. Binlerce..

Buna rağmen..

Bir esnafı dillerine doladılar..

Sanki Gezi olaylarına karşı çıkanlar da, o palalı kişinin ölümüne destekçisi imiş gibi, “Bakın bakın. Gezi’ye karşı çıkanlar, böyle pala ile insan doğramaya kalkarlar” diye algı oluşturdular.

 O palalı kişi üzerinden, şimdi bir malzeme daha bulmuşlar.

Gezicilerin o tarihte devirmeye çalıştığı AK Parti iktidarı..

Tam da bir sınavdan geçerek..

Kendisini, Gezi’cilere karşı destekliyor gibi görünen o palalı kişinin suçlarını görmezden gelmemiş.

Emniyet mensupları vasıtası ile, o palalı kişi, Faslı kadınları Taksim ve civarında gece kulüplerinde para karşılığı çalıştırırken, fuhuşa zorlarken yakalanmış..

“Afferin lan! Sen 2013’te, Gezi’cilere pala ile saldırmıştın. Memlekette o kadar pez.. var iken, bir seni mi içeri tıkacağız? Senin suçunu da görmezden geliriz, olur biter” dememiş.

Palalı kişiyi, fuhuş suçundan gözaltına almış.

Siyasi iktidarı bu gözaltı işleminden dolayı alkışlaması gereken Gezi’ci medyası, hemen kafayı çıkarıp, manşetleri attılar:

“Gezicilere saldıran palalı, pez.. çıktı.”

Biri bu başlığı atarken..

Bir başkası da “Gezi eylemlerinde göstericilere palayla saldıran Sabri Çelebi’ye fuhuş operasyonu” başlığı atmış.

Kadınların gece kulüplerinde baskı ile çalıştırıldıkları, pasaportlarına el konularak kaçmalarının önüne geçildiği, erkeklere satıldığı vesair birçok suçlama söz konusu..

Olay mahalli ise, tam da Gezi olaylarının merkezi olan Taksim.

Beşiktaş ve Beyoğlu’ndaki gece kulüplerinde yaşanan suçlar.

Bu suçlardan dolayı, palalı gözaltına alınınca..

Sanki Gezi’cilerin tamamı püri pak insanlar..

Hiçbirisinin ne gece kulübü, ne bar pavyon müşteriliği, ne fuhuş, ne uyuşturucu, ne kadın satıcılığı suçları varmış da..

Gezi’cilere saldıran palalının böyle bir suçu ortaya çıkmış gibi..

“Yaşasın.. Biz haklı çıktık. Gezici’lere saldıran palalı kişi, pez.. çıktı” diye, bize nazire yapıyorlar..

İyi de..

O adamı gözaltına aldıranlar da, Gezi’cilerin devirmek istediği AK Parti iktidarı..

Palalının fuhuş işlerine yöneldiğini bulan, ortaya çıkartan siz değilsiniz ki?

Daha önemlisi..

Palalı o işleri, tam da Gezi’cilere hitap edecek şekilde yapıyor ki, Taksim’i kendisine mekan almış..

Zaten Gezi’ciler, bir ayakları gece kulüplerinde, bir ayakları barlar, pavyonlarda olarak, o gösterileri organize etmemişler miydi?

Şimdi palalı da, o pavyonların ortağı veya sahibi çıktı..

Burada kimin utanması gerekiyor?

Gezi’cilere, “Yapmayın, etmeyin. Devlet malına zarar vermeyin. Ortalığı savaş yerine çevirmeyin. Derdiniz ağaç ise, kesilen bir ağaç yok. Yerinden çıkarılıp, başka yere dikilecek ağaçlar var. Onların da tamamı üç tane” diyen bizler mi..

Yoksa..

Üç tane ağaç üzerinden kavga çıkartıp, polislere sapanlarla taşlar atıp, polis araçlarını devirip, üzerlerine örgüt isimleri yazan, belediye otobüslerini kullanılamaz hale getiren, kaldırımlardaki taşları bile yerlerinden çıkartıp, polislere atmak için silah gibi kullanan, sonra da bölgedeki insanlarla kavga ettiklerinde “Bize saldırıyorlar” diye algı üreten Gezi’ciler mi?

Gezi’cilere karşı çıkan birisi, evet pez.. çıkmış.

İyi de..

O pez.. de, zaten yüzlerce Gezi’cinin müşteri olduğu pavyonların sahipliğine evrilmiş.

O “palalı”yı ne dün savunduk, ne bugün savunuyoruz.. Ama siz, bize onu gösterip, “Bak bak adam pez.. çıktı” diyorsunuz..

Ama sizler..

Gezi’cilerin polise yönelik saldırılarını savundunuz..

Gezi’cilerin “Özgürlük istiyoruz, özgürlük. İster pavyona gideriz, ister bara gideriz, size ne” sözlerini savundunuz..

“Gayri meşru birliktelik yaşıyorsak, size ne? İster Faslı kadınla yatarım.. İster Fransız kadınla.. Siz bizim ahlak polisimiz misiniz” diyenleri savundunuz..

“Ayol beden benim değil mi, ister doğururum, ister..” diyerek, Gezi’cilerin içinde gösterilere katılanları savundunuz..

Şimdi kalkmışsınız..

“Palalı, pez.. çıktı” diyorsunuz.

Afedersiniz, Gezi olaylarında polislere taş atan, polis araçlarını, belediye otobüslerini kullanılmaz hale getirenler başka bir şey mi çıktı?

Gezi’cilere şu veya bu sebeple karşı çıkan, bir tane pez.. var ise..

Gezi olaylarında polise saldıran kaç pez.. vardı, onu da söyler misiniz?

A. İhsan Karahasanoğlu / Yeni Akit Gazetesi