Yaşadığımız olaylara bakıp da, gülmemek elde değil..

28 Şubat sürecinde Milli Görüş çizgisini hemen her gün iftiralar eşliğinde yerden yere vuran Mustafa Balbay..

Milli Görüş çizgisindeki isimlere düşmanlığı o denli katı ve vicdansızca idi ki..

Siyaseten, “Milli görüş gömleğini çıkarttık” diyen Tayyip Erdoğan’a ağır hakaretlerle birlikte..

“Milli Görüş gömleğini çıkartmadılar. Çıkartmazlar” algısı üreten de Mustafa Balbay’dan başkası değildi.

“Milli Görüş gömleğini çıkartmadılar. Partileri RP ve FP kapandı. Şimdi yerine AK Parti kuruldu. O da aynı yolun yolcusu” minvalinde algı oluşturan da, yıllar sonra CHP milletvekili olan Mustafa Balbay’dı..

“Genç subaylar tedirgin” başlığı ile, darbeyi hazırlayan haberleri kotaran da oydu..

Şimdi bu Mustafa Balbay, Saadet’çi olmuş..Milli Görüş’çü olmuş..

Yok canım, gidip Saadet Partisi’ne üye falan olmamış.

Ama Saadet Partisi’nin var olması, dağılmaması, ülke siyasetinde söz sahibi olmasını isteyen bir gazeteci imiş gibi ahkam kesmiş.

Mustafa Balbay, “Öncelikle Oğuzhan Asiltürk’e geçmiş olsun diyoruz. Covid’in en sevdiği şey yakın temas! Oğuzhan Bey belki de yoğun çalışmaları, temasları arasında buna özen göstermekte zorlandı. Acil şifa diliyoruz” girizgahı sonrasında..

Zehrini hemen kusmuş..

Ne imiş?

Cumhurbaşkanı Saadet partisi’nin kıdemli isimlerinden Oğuzhan Asiltürk’e “Muhterem Asiltürk” diye hitap ediyormuş.

Eee..

Ne var bunda?

Daha düne kadar, “Tayyip Erdoğan Milli Görüş gömleğini çıkartmadı. Erbakan ne ise, Tayyip Erdoğan da odur.. Oğuzhan Asiltürk ne ise, Tayyip Erdoğan da odur..” diyen sizler değil miydiniz?

Şimdi ne oldu da..

“Muhterem Asiltürk” denilmesinden rahatsız oldun, CHP’li Balbay?

Saadet Partisi’ne geçtin de, bizden mi saklıyorsun?

Milli Görüşçü oldun da, kamuoyuna mı henüz açıklamadın?

Ki..

Saadet Partisi’nin önemli bir ismine, “Muhterem Asiltürk” deyince, çivi üzerine oturmuş gibi, can havli ile havaya zıplıyorsun?

Ve Sayın Asiltürk’ün SP ile AK Parti arasında bir köprü olmasından rahatsızlığını ifade ediyorsun?

Senin..

Senin gazetenin..

Senin partinin yetkililerinin söylemi değil miydi..

“AK Pti demek, Milli Görüş partisi demektir!” 

Eee?

Şimdi niye, bir ismin bu iki parti arasında “köprü” bile olmasından rahatsızlığını ifade ediyorsun?

Ben diyorum, köprüye gerek yok..

SP demek Milli Görüş demek..

AK Parti demek, Milli Görüş demek..

Dolayısı ile..

Bu iki parti arasında köprüye falan da gerek yok..

Ama CHP’li uyanıkların zihniyetlerini daha iyi görebilmek için, yazısından aktarımı devam ettireyim:

“Kamuoyunun da yakından bildiği gibi Saray’ın diliyle ‘Muhterem Asiltürk’ Cumhur İttifakı ile Saadet Partisi (SP) arasında milli köprü! SP’nin iktidarın bir parçası olması için bütün ağırlığını koyuyor. SP kadroları içinde buna ciddi bir direniş var.”

Vay Balbay vay..

Milli Görüş’çüleri düne kadar yerden yere vur..

Küfret..

Hakaret et..

Şimdi onlarda, kendi bünyelerinde olmayan bir direnişi organize etmek için..

Nifak çıkartmak için.

CHP’nin ateşinde, Milli Görüş’çüleri yakmak için..

Yalan uydur..

“Ciddi direniş var” de..

Hatırlarsan.. 2003’te de, “Ordu içinde, AK Parti’ye ciddi bir direniş var” diyordun.

Sonra mahkemeye düşünce..

“Bunlar FETÖ’nün yalanları” diye kendini savunmaya kalktın..

Devam edelim, Balbay’ın yazdıklarına:

“Yüzde 90’a varan oranda, ‘Çökmekte olan bir iktidarla yan yana durulmaz’ görüşü hâkim.”

Bu palavra karşısında, sorum net:

Saadet Partililer, çökmekte olarak gösterdikleri “AK Parti’nin yanında durulmaz diyorlar” ise..

Peki..

90 yıllık cumhuriyet tarihinde, artık tarihin çöplüğüne gitmeye hazırlanan CHP’nin yanında durmayı mı tercih ediyorlar?

Sorularımı madde madde yazmak isterim ama..

Köşem yetmez.

Birkaç tanesini sıralayayım:

SP’liler, “Ayasofya’yı müze yapan CHP ile birlik oluruz, ama Ayasofya’yı camiye çeviren AK Parti ile olmayız” mı diyorlar?

SP’liler, “Eşimizin, kızımızın başındaki örtüyü yasaklatmak için Anayasa Mahkemesi’ne giden, Danıştay’a giden CHP ile ittifak yaparız. Ama bu yasağı kaldıran AK Parti ile ittifak yapmayız”mı diyorlar?

Saadet Partililer; Erdoğan, Türkiye’ye ihracat rekoru kırdırırken “AK Parti çöküşte” deyip, “İstanbul’da kalkmayan, yolda kalan, birbirine çarpan, yanan belediye otobüsleri ile rezil olan CHP yükselişte” mi diyorlar?

Evet, soruları artırabiliriz.

Ama gerek yok.

Bu millet, Balbay’ı da tanıyor.

Zihniyetini de tanıyor.

Dine karşıtlığını da, Kur’an kurslarına düşmanlığını da biliyor.

Bugün bile, camilere, Diyanet’in bütçesine, okullardaki din derslerine düşmanlık eden Cumhuriyet gazetesinin yazarı, Saadet Partililere yol haritası belirliyorsa..

SP’liler bilsin ki, o yolun sonu, cehennem çukurudur.

Nokta..

CHP’li Balbay’ın SP’ye “Canım, cicim” demesini yazdık da.

AK Parti’de milletvekilliği yapan Mehmet Ocaktan’ı es geçersek..

Objektif olamayız.

AK Parti’deki milletvekilliği sayesinde, şimdi tatlı emekli maaşı alan Ocaktan, bakın ne demiş:

“Evet artık herkes biliyor ki AK Parti iktidarı din üzerinden siyaset üretiyor, dini bir kalkan gibi kullanarak muhaliflerini açıktan tehdit ediyor.” 

Bu eleştirileri, Mustafa Balbay ve ekibi, 2000’li yıllarda da yapıyordu.

Mehmet Ocaktan, AK Parti milletvekili iken de, aynı eleştiri, CHP’liler tarafından söyleniyordu..

O tarihte Ocaktan bu eleştirileri kabul etmiyor, reddediyordu.. Şimdi CHP’lilerle aynı noktaya geldiğine göre..

Dünkü bulunduğu yeri de, reddediyor demektir..

O zaman dini siyasete alet eden politika ile boğazından geçirdiği emekli maaşını reddetsin..

Bıraksın, CHP’ye akıl vermeyi..

“Böylece iktidar ‘İşte CHP bu, bunlar zaten din düşmanı’ şeklindeki ezberini tekrarlayıp önemli bir avantaj üstünlüğü elde etmeyi hesaplamaktadır” mavallarını..

Şu an CHP’nin gazetesi, o din karşıtlığını zaten yapıyor..

Ocaktan’ın “Din karşıtlığınızı çaktırmayın” modundaki isteğini ise, bu millet yutmaz.

Buraya da ikinci noktayı koymuş olalım.

Yeni Akit