50 yıldır tartışılan “Asgari ücret vergi dışı olsun” talebi, bir türlü karşılık bulmamıştı.

Taa ki, 2022 yılı başına kadar..

Ders kitaplarında bile anlatılırdı, “Vergi yükü, çalışanların üzerindedir.. Böyle adalet olur mu?”

AK Parti iktidarı, devrim mahiyetinde bir karar ile, bu yanlışa son verdi..

Hatta hatırlayın, bazı aklıevveller, açıklama ilk yapıldığında, uzun uzun hesaplar yapıp, televizyon ekranlarında “Asgari ücret vergi dışı ama, asgari ücretin bir TL üzerinde bile maaş belirlenirse, bu vergi dışı değil, böyle düzenlemelerle halkı aldatıyorlar.”

Asgari ücretin vergi dışı kalmasından bugüne 6 ay geçti.

Böyle abuk-subuk bir uygulama ile karşılaşan var mı?

Değişikliğin boşa çıkarılmak istenildiği böylesi yanlış bir uygulama ile karşılaşan var mı?

Yok..

Ama bunların tıynetidir..

Yapmazlar, yapana da karşı çıkarlar..

Asgari ücret vergi dışı bırakılırken, aynı zamanda çalışanın cebine giren rakam da % 50 oranında artırılmıştı..

Salgın döneminin bitmesi ile..

Tüm dünya bir sarsıntı yaşadı..

“Salgın bitti ya, ne sarsıntısı” demeyin..

Salgının başlaması bir dert..

Bitmesi ayrı dert..

Sadece Türkiye’de değil..

Tüm dünyada yaşandı, yaşanıyor, bu gerçek..

Bir de üzerine, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı..

Gelişmiş ülkelerin bile, 40 yıldır görmedikleri enflasyona yaşamalarına sebep oldu..

Biz de enflasyon yaşıyoruz, doğru....

Bizim yaşadığımız 20 yılın en yüksek enflasyonu..

Ama dünya devlerinin yaşadığı enflasyon ise, 35 yılın, 40 yılın en yüksek enflasyonu..

6 ayda, asgari ücrete verilen zam, eridi gitti..

Siyasi iktidarın asgari ücretlileri yine enflasyon altında ezdiğini iddia edenler çıktı..

“% 50 verdiler. % 70 ile aldılar” dediler..

Siyasi iktidarın tüm iyiniyetli açıklamalarına rağmen, “Dar gelirliyi enflasyon altında ezdirmeyiz” açıklamalarına rağmen..

Enflasyonu körüklediler..

Olan enflasyon % 70 ise..

Bunun en az % 20’si, muhalefet partilerinin körüklemesi ile oluşan, suni fiyat artışlarıdır..

İtiraz edeceklere somut örneğimi vereyim..

Ekmek 3 TL olmadan, “Ekmek 3.5 TL oldu” diyen ahlaksızlar, bu ülkede suni fiyat artışlarının müsebbipleridirler..

Elektriğe zam gelmeden, milletin vekili olduğunu iddia eden CHP’liler, “İki gün sonra açıklanacak, elektriğe % 30 zam geldi” dediler..

Kendileri söylüyorlar: “Ekonomide en önemli unsur, güvendir” diyorlar..

Hemen ardından ise..

Kamuoyunda “güvensizlik ortamı” oluşturmak için, yalan üstüne yalan uyduruyorlar..

Suni fiyat artışlarına sebep oluyorlar..

Halktan yana olduğunu iddia eden CHP’li vekiller, yapılmamış/yapılmadığı da sonraki günlerde ortaya çıkan elektrik zammını, “Üç gün sonra açıklanacak” diyerek kamuoyuna sunuyorlar..

Yalanları ortaya çıkınca, diğer CHP’li vekil sahneye çıkıyor.

O da, başka bir konuda, benzer bir yalanı ortaya atıyor..

1.5 ay önce..

Tam tarih vereyim..

18 Mayıs 2022’de..

CHP milletvekili Özgür Karabat elektrik fiyatları için şu açıklamayı yapıyordu: “AKP Hükümeti mecbur bir şekilde % 100 zam yapacak. AKP eğer elektrik zammını memura ve emekliye daha fazla enflasyon farkı vermemek için temmuz ayına bırakırsa, bu zammın oranı %100 değil, %150 dahi olabilir. Buradan tüm vatandaşlarımızı ve yatırımcılarımızı uyarmış olayım.”

CHP’li vekilin bu açıklamasının hemen ertesi günü, “hodri meydan” demiştik..

“İzleyip göreceğiz” demiştik..

Birinci aşama, Haziran ayı sonu itibari ile, Karabat’ın dediğinin aksi çıktı..

AK Parti iktidarı, elektriğe evlerde % 100 değil, sadece % 15 zam yaptı.

Yani Karabat’ın % 100 zam geliyor” diyerek, kamuoyunda oluşturmak istediği güvensizliğin tam aksine, belki de % 10 zam yapacak iken.. O oluşturulan güvensizlik sebebi ile. Veya CHP’li vekillerin zam gelecek dedikodusu ürettirmenin verdiği avantajla, avukatlığına soyundukları elektrik dağıtım şirketleri lehine % 15 zam yapıldı..

Ama zam, Karabat’ın iddia ettiği  gibi, % 100 oranında değildi..

Ve dün itibari ile..

Asgari ücrete % 30’luk ikinci zam geldi..

Böylece..

Asgari ücrete yıl başındaki % 50 zamla birlikte, yıllık % 94 zam yapılmış oldu.

Şimdi izleyip görelim, bakalım Temmuz ayında elektriğe % 150 zam gelecek mi?

Ben gelmeyecek diyorum..

Dün dedim, bugün bir daha diyorum..

Temmuz ayının sonunda, bir defa daha Özgür Karabat’ın yalanını, yüzüne vuracağız..

Ama Özgür Karabat susacak. Bir başka CHP’li vekil, benzer yalanlarla karşımıza çıkacak..

Biz asgari ücrete dönelim..

Asgari ücretin vergi dışı bırakılması üzerine, “Bu sürdürülemez. Devlet büyük bir gelir kaynağından feragat ediyor” diyenler, dünkü açıklama ile, bir tokat daha yediler..

Asgari ücret artırılırken, vergi dışı bırakılma uygulamasının süreceği açıkça belirtildi..

Birilerinin iddialarının aksine, devlet dar gelirlileri rahatlatırken, vergi gelirlerini de, başka kalemlerden oluşturmak üzere yaptığı planlamayı sürdürdü..

“Enflasyon % 60.. % 70. Yandık, bittik kül olduk” diyenler..

“Patlıcan 30 TL” diyenler..

Hem patlıcanın aslında 8 TL olduğunu gördüler..

Hem de, yıllık enflasyonun % 20 üstünde,  asgari ücretliye zam yapıldığını gördüler..

Şimdi yapılması gereken, asgari ücrete gelen zammın, şu CHP zihniyetlilerin oluşturmak istedikleri güvensizlik ortamı ile, yeniden eriyip gitmesini önlemek..

Bunun için, sosyal medya yasası/yalan habere ceza yasa değişikliği önemli idi.

Ama siyasi iktidar, o konuda geri adım attı..

Bence yanlış yaptı..

Nasıl ki, BDDK’nın “Dövizde parası olanlara, TL kredi vermiyoruz” açıklaması, dolardaki 1 TL’lik köpüğü tek başına almaya yetti ise..

Şu CHP’lilerin yalanları da sonlandırılsa, enflasyondaki olanın üstünde yaşanılan köpüğün bir kısmı, alınmış olacak..

Tabii ki “CHP’liler susturulsun” demiyorum..

“CHP’lilerin yalanları, süreç içinde yüzlerine her daim vurulsun” diyorum..

Onlar yalanları uydursun..

Devletin resmi görevlileri de, o yalanların süreç içinde nasıl yalan çıktığını, tek tek kamuoyuna açıklasınlar.. 

CHP’lilerin oluşturmak istedikleri güvensizlik ortamı, yerini “Güven”e bıraksın!

 YENİAKİT