Eşcinsel destekçiliği kontenjanından İyi Parti’ye transfer olan Anayasa hukuku profesörü Bahadır Erdem’i izliyorum.

Tayyip Erdoğan’ı devirme amacında olup, tek başına hareket ettiklerinde başarı ihtimallerinin sıfır olduğunu bilen birbirine düşman kardeşlerin bir araya geldiği Altılı masada “ihtilaf var, dağılmak üzereler” eleştirisine öyle inandırıcı(!) cevaplar veriyor ki, şaşıp kalıyorum.. 

Somut ve açık şekilde soruluyor:

“CHP eşcinselliği meşrulaştıran İstanbul sözleşmesini iktidara gelir gelmez yürürlüğe koyacağını söylüyor. Saadet Partisi ise bunun tam aksini vaad ediyor. Siz iktidara geldiğinizde ne yapacaksınız:”

Anayasa hukuku profesörü olmuş, yüzlerce binlerce öğrenciye sözümona anayasa öğretmiş Bahadır Erdem cevap veriyor: 

“İnanın altılı masada hiçbir tartışma yok. İnanın bana, bakın kesinlikle doğruyu söylüyorum, hiç şüphe etmeyin. Söylediklerime  emin olun. Bakın bizim aramızda küçücük bir ihtilaf yok. Hepimiz birbirimizin görüşlerine saygılıyız”

Cevap mı şimdi bu?

Somut bir şey soruluyor: 

İstanbul Sözleşmesi ile ilgili altılı masanın kararı nedir, deniliyor..

Anayasa profesörü olmuş adamın cevabı, “şudur” veya “budur” olması gerekir iken..

“İnanın bana, sorun yok”

Sözünün önünü, arkasını düşünemediğinden, Bahadır Erdem, AK Parti’nin 20 yıllık iktidarı döneminde, her şeyi berbat ettiğini söylüyor..

Soruluyor, “AK Parti 20 yıllık iktidarında her şeyi berbat etti ise, o berbat edenlerin içinde, en azından ilk  yıl içinde Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu var ve onlar şimdi sizin yanınızda..”

Eşcinsel destekçisi İyi Partiliden şimdi somut bir cevap bekliyorsunuz değil mi?

Yine somut bir cevap yok: “İnanın bana, bizim Babacan ile Davutoğlu ile bir sorunumuz yok.”

Sorunlarının işlerin berbat olması ile ilgili değil, Erdoğan’ın dindarlığı ile ilgili olduğunu ispat edercesine, “Ne olursunuz bana inanın. Babacan ile sorunumuz yok. Davutoğlu ile aramız iyi” diye tekrarlıyor..

Devam edelim, eşcinsellere gelince temel hak ve özgürlüklerden bahseden, eşcinsellere yönelik eleştirilerin aslında nefret suçu olduğunu söyleyen, eşcinselliğe eleştiri getirilmemesi gerektiğini söyleyen Bahadır Erdem’in, sıra Ak Partili siyasetçilere, AK Partili bakanlara, bürokratlara gelince nasıl saldırgan bir tip olduğunu göstermeye.. 

Bir tv kanalında Bahadır Erdem anlatıyor. TOKİ’nin icralık olduğunu, son sosyal konut projesini yapamaz durumda olduğunu, TOKİ adına malvarlığı araştırması yapıldığında sadece bir tane arabanın kayıtlı olduğunun görüldüğünü söyleyip, hakaret derseniz hakaret, iftira derseniz iftira, nefret suçu deseniz nefret suçunun kralını işliyor.

350 bin aileyi ev sahibi yapmak için görevlendirilen TOKİ’nin bu sosyal konut projesini yapabilecek durumda olmadığını iddia ediyor.

Neyse ki TOKİ başkanı canlı yayına telefonla bağlanıyor.

 Anayasa hukuku profesörünü, anasından doğduğuna pişman ediyor..

TOKİ’nin son dönemde 32 milyar TL ödeme yaptığını belirtiyor. Bahadır Erdem’in matematiği yoktur, kendisine yardımcı olalım.. 

Kendisinin TOKİ’nin ödeyemediğini iddia ettiği, icralık olduğunu iddia ettiği 100.000 TL’nin kat kat fazlası hak edişi, sadece son birkaç ay için nakit ödediğini  belirtiyor.. Devam ediyor.. Yıl sonuna kadar da 75 milyar TL ödeme yapmayı planladıklarını açıklıyor. 

Diyeceksiniz ki “peki 100.000 TL’lik borç neymiş”

Onu da TOKİ başkanı anlatıyor.. Aptala anlatır gibi anlatıyor.

Bahadır Erdem de, anayasa hukuku profesörü biri olarak değil, a’dan, b’den habersiz ilkokul talebesi gibi izliyor.

TOKİ başkanı anlatıyor; “Yaptığımız binlerce sitede, teslimat sonrasında ilk yıllarda site yönetimini de biz üstleniyoruz. Bu yönetimden memnun kalan site sakinleri sonraki yıllarda da TOKİ’nin site yönetimini tercih ediyor. Bu site yönetimlerinin, direkt TOKİ olarak değil, o site ile ilgili borçları olabiliyor, alacakları olabiliyor, işçi alımı oluyor, işçi çıkartımı oluyor. Ama bunların hepsi o site ile ilgili işlemler. Bunları bu TOKİ’nin esas işlevini itibarsızlaştırmak için kullanamazsınız. O borç, site sakinlerine yardımcı olmak için verilen bir hizmet üzerinden, o site yönetiminin borcudur.” 

Bahadır Erdem’in suratına bu cevaplar yapıştırılınca, beklerseniz ki Bahadır Erdem “özür dilerim yanlış aktarmışım. TOKİ’nin asıl işlevi olan inşaat yapma, dar gelirlilere ev sahibi yapma işlevinde başarılı çalışmalarınızı şimdi duydum, teşekkür ederim” desin. 

Demiyor Bahadır Erdem..

Eşcinsel destekçisi ya. Erkek iken kadın, kadın iken erkek olma hevesinde oradan oraya dönüp duranların destekçisi ya..

Cevabı da bu destekçiliğin bir sonucu olarak şöyle oluyor: “Ben gazeteci Barış Pehlivan’dan aktardım, o yazmıştı” deyip işin içinden çıkmaya çalışıyor.

Bozacının şahidi şıracı, hikayesi..

Tam bu aşamada, benim de gözüm İyi Parti’nin “iyilik” iddiasındaki sözde dürüst yöneticilerine dönüyor. 

Nerdesiniz beyler.. Neredesiniz bayanlar..  Türkiye’nin kurumları eşcinsel destekçileri tarafından itibarsızlaştırılmak istenirken, ahlaksızca iftiralarla, icralık oldular yalanlarına muhatap edilirken, “100.000 TL’yi ödeyemiyorlar” diye alçakça sahtekarca yalanlar söylenirken, sizler nerdesiniz?

YENİ AKİT