Maceraperestlikle suçluyorlardı..

Şimdi ise, hamasi nutuk çekmekle..

Dün, “tehlikeli, riskli büyük işlere girişiyorsunuz” diyorlardı..

Bugün ise, “yiğitlik iddialı icraatsız iddiada bulunuyorsunuz” diyorlar..

Soyut ifadelerden kaçalım..

Tarih verelim..

Muhatapların kendi ifadelerini birebir aktararak bilgilendirmemizi yapıp, eleştirimizi sonraya bırakalım..

Çok değil, dört ay önce, 30 Mayıs 2022 tarihinde, altı siyası partinin, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun ev sahipliğinde Gelecek Partisi Genel Merkezi’nde dördüncü buluşması sonrasında yapılan ortak açıklamada, şu söylenmişti:

“Doğu Akdeniz ve Ege’deki güç dengelerinin aleyhimize değişmesine sebep olacak ve Türkiye’nin çok boyutlu dış politika gerekliliklerine zarar verecek gerilimlerden ve maceracı söylem ve politikalardan uzak kalınmalıdır.”

Altılı masanın ortak açıklamasındaki “Maceracı söylem ve politikalar” ifadesini defalarca eleştirdik..

Ve dört ay sonra..

2 Ekim 2022 günü, bu sefer CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ev sahipliğinde, CHP bayrakları altında toplanan (Fotoğrafın kadrajında, tam da CHP’nin altı oklu bayrağının altına Ahmet Davutoğlu denk gelmiş. Davutoğlu’na ilahi uyarı mı dersiniz, ‘Benim hayatım, CHP zihniyeti ile mücadelede geçti’ söyleminden bugüne, her gün bataklığa daha çok gömülüyorlar mı dersiniz, artık takdir sizin.) 6 siyasi partinin liderinin yaptığı ortak açıklamada, şu ifadeler yer aldı:

“Dış politika ve milli güvenlik konularını iç politika malzemesi olarak kullanan iktidar Ege’deki Türk-Yunan dengesinin Yunanistan lehine bozulmakta olduğu gerçeğini hamasi nutuklarla örtmeye çalışmaktadır. Kurumsal akıldan yoksun dış politikanın ürünü olan bu güvenlik zaafı hiçbir hamasi dille kapatılamaz.”

4 ay önce “maceraperest ataklar yapıyorsunuz” dediğiniz bir siyasi iktidara..

4 ay sonra..

“Hamasi nutuk atıyorsunuz” nasıl denilebilir?

“Zarar verecek Maceracı söylem” dediğiniz an..

“Hakkınız bile olmayan işlere soyunuyorsunuz. Bu söylem bize zarar verir” iddiasında bulunuyorsunuz..

“Hamasi nutuk” dediğiniz an..

“Yapmanız gerekenleri yapmıyorsunuz. İcraatınız yok. İnsanlara hoş gelen sözlerle, durumu idare ediyorsunuz” demiş oluyorsunuz..

Oysa, 4 ay önceki ortak açıklamada, “ söyleminiz ülke için faydalı. Destekliyoruz.. Hayata geçirmenizi bekliyoruz. Biz de sizin arkanızdayız” demeleri gerekirdi.

Demediler..

Yunan’dan yana oldular. 

ABD’den yana oldular..

İngiliz’den, İtalya’dan yana oldular..

Şimdi ise..

“Ege’deki Türk-Yunan dengesi Yunanistan lehine bozulmakta” iddiasında bulunup, “hamasi nutukla bunu örtemezsiniz”  diyorlar..

Hatta, “güvenlik zaafı oluşturdunuz” deniliyor.

4 ayda iflas eden ortak açıklama, 6 partinin ne kadar zorlama, ne kadar suni bir birliktelik olduğunun da ispatıdır..

Dünkü ortak açıklamada, altılı masanın her bir koltuğundan ayrı seslerin çıkacağı kesin konulara dalma kararı çıkmış..

Nedir o konular?

Açıklamadan aktarıyorum:

“Hukuk, adalet ve yargı” ile başlamışlar.

Hemen soruyorum:

“Zinayı Ak parti serbest bıraktı” yalanı ile, sabahtan akşama kadar mevcut iktidara küfürler savuran SP, hukuk alanında zinanın yasaklanmasını isteyecek mi?

İstanbul Sözleşmesi’ne tekrar dönülmesi yönündeki CHPİP+DEVA+GP+HDP isteklerine itiraz edecek mi?

Ortak açıklama, “Şeffaflık, denetim ve yolsuzlukla mücadele” diye devam ediyor..

CHP’li belediyelerdeki yolsuzluklarla mücadele edilecek mi.. İyi Partili vekilin Ankara Büyükşehir’den aldığı 100 milyonluk ihale takip edilecek mi, Mansur Yavaş’ın Sinan Aygün’den istediği rüşvet takip edilecek mi? İBB’nin, antaj altındaki bir CHP’li vekilin mali müşavir olduğu şirkete İETT’nin milyarlık ihalesinin arkasında hangi ahlaksızlıklar var, araştırılacak mı?

Devam edelim ortak açıklamaya:

“Bilim ve teknoloji” başlığında çalışmalar varmış.

Hemen soralım, “Darwin teorisi,  CHP’nin istediği şekilde, eski yıllardaki gibi yine okullarda zorunlu olarak ve tek bilimsel gerçek olarak mı öğretilecek? Yoksa AK Parti’nin ders kitaplarına daha yeni yeni yerleştirdiği üzere, alternatif olarak yaratılış anlatımı da okul kitaplarında varlığını sürdürecek mi?”

Ortak açıklamada, “Dış politika, güvenlik, savunma” başlıkları da açılmış..

Libya hakkında CHP’nin dediği mi olacak, İP’in dediği mi? Sınır ötesine asker göndermede, CHP mi söz sahibi olacak, SP mi, GP mi?

Azerbaycan’ın işgal edilen topraklarının kurtarılmasında, CHP’li milletvekili Ünal Çeviköz’ün “Azerbaycan’a silah satıyoruz, uluslararası mahkemelerde yargılanabiliriz. İşgal edilen toprakların kurtarılması için Azerbaycan’a cihadcı yollamamalıyız” söylemleri mi öncelenecek, yoksa İyi Parti’nin, “Haydi aslanlar. Kurtarın işgal altındaki toprakları. Ermenistan’a silah veren devletler yargılandı mı ki, Türkiye’nin de yargılanmasından korkalım..  PKK’lı teröristlerin Ermenistan lehine savaşmasının hesabı soruldu mu ki, Azerbaycan’ın topraklarını kurtarma girişimi cihadçılar yardıma gitti palavraları ile akamete uğratılsın” söylemi mi?

 Altılı masanın, altını oyan daha nice konular var..

Ama ben, açıklamadaki şu cümleye takıldım..

“Tüm terör örgütlerinin, yeraltı suç örgütlerinin ve uyuşturucu baronlarının üzerine kararlılıkla gidilecek.”

İnanamadım, cümleyi bir daha okudum..

Bir daha, bir daha okudum..

Affedersiniz, beyler, bayanlar..

Mersin’deki polisin şehid edilmesinde, terör örgütünün açıklamasına itibar eden CHP değil miydi, biz mi yanılıyoruz?

Yurtdışında kaçak yaşayan bir suç örgütünün elebaşısının sözlerini saat saat, dakika dakika takip edip, o daha sosyal medyada paylaşımı yapmasının üzerinden saniyeler geçmeden, hemen o iftiraları doğru olarak kabul edip “Savcı nerede, hemen soruşturma açın, hemen dava açın” diyerek, mafya babasını itibar sahibi yapan, o altılı masanın her bir üyesi değil miydi?

Mafya babası ile mücadele eden İçişleri Bakanı’na atılan iftiraları doğru gibi kabul edip, tam da mafya babasının istediği şekilde, “Hemen görevden alınsın” diyenler, o altılı masanın her bir üyesi değil miydi?

Ne oldu şimdi de, mafya babaları ile mücadele edecekmişsiniz gibi görüntü veriyorsunuz..

Başınıza taş mı düştü?

Yoksa..

“Mafya babasının resmi sözcüsü Emre Olur tutuklandı, sıra gayri resmi sözcüsü bizlerde” diyerek, korkulara mı düçar oldunuz!

YENİ AKİT