CHP yönetimi, eskisi de yenisi de, toptan kaset malulü!
- GİRİŞ12.05.2023 08:09
- GÜNCELLEME12.05.2023 08:09
Meral Akşener masadan kalkıyor, sonra iki gün içinde tekrar masaya geri dönüyorsa.. Dönmek zorunda kalıyorsa..
Dönmek zorunda kalmasının arka planını anlatamıyorsa..
Dönmek zorunda kalmasının ikinci ayında, insanları gülme krizine sokacak şekilde, “Ben o zaman demiştim ‘Ben yerimde duruyorum, masa gitti’. Dolayısıyla çok sert, doğrudur, çok sert ve her kelimesini kendim yazdığım bir konuşma yaptım. Sonra bu işin ciddiyeti anlaşıldı. Bu sefer ‘Buyur kardeşim ne yapacağız?’ dendi” diyorsa..
Aklımızla alay ediyorsa..
CHP’nin 2018 cumhurbaşkanı adayı, 2023 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendi kurduğu partiden aday oluyor, ancak kaset iddiaları ile seçime 3 gün kala adaylıktan çekilme mecburiyetinde bırakılıyorsa..
“Kumar masasında olmam” diyerek 6+1 masasından kalkan Meral Akşener, 2 ay önce “seçilemeyecek aday” diye tanımladığı Kemal Kılıçdaroğlu’nu, şimdi seçilebilir aday gösterdiği gibi, üstelik bir de “Bir oy Kemal’e, bir oy Meral’e” sözleri ile “seçilemeyecek adam”ı taltif ediyorsa..
Muharrem İnce’nin adaylıktan çekilme mecburiyetinde bırakılmasını yorumlayan CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, “Bunu bir geri çekilme olarak algılamıyoruz. Bunu Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığına destek olarak algılıyoruz” utanmaz açıklamasını yapabiliyorsa..
Muharrem İnce olayının hemen öncesinde, Kemal kılıçdaroğlu, “Bazı kasetler çıkabilir” açıklaması yaparken, sanki kendisi hakkında kaset çıkacakmış gibi algı oluşturup, Muharrem İnce’ye “Elimizde kasetin var” şifreli mesajını yolluyorsa..
Kaset işinde profesyonel olan FETÖ, Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekliyor, özellikle de Kılıçdaroğlu da “Seçildiğimde KHK’lıları görevlerine iade edeceğim” diyerek FETÖ’cülere karşı ödemeyi hemen ilk hafta yapacağının selamını gönderiyorsa..
Seçmenin tüm bu gelişmelere bakarak, oyunu kullanmadan önce, Meral Akşener için de, Muharrem İnce için de Kemal Kılıçdaroğlu için de sıhhatli bir puanlama yapması kaçınılmaz..
Kimler, kimlerin taktikleri ile yol alıyor..
Devletin emniyetini, devletin istihbarat teşkilatını elinde tutan iktidardakilerin yapmadığı, yapamadığı kumpasları, muhalefette olan CHP yapıyor..
Kendilerinin oylarını azaltabileceğini düşündükleri rakipleri, ayak oyunları ile, kumpaslarla saha dışına itiyorlar..
Ama lafa gelince, “Ülkede diktatörlük var. Ülkede şantaj sistemi var. Ülkede baskı ve tehdit rejimi var!”
Meral Akşener’in ayrıldığı masaya dönüşünde gördük..
Muharrem İnce’nin, günlerdir “Adaylıktan asla vazgeçmem” açıklamalarına rağmen, seçime 3 gün kala adaylıktan çekilmesi ile “baskı”nın, “tehdit”in, “şantaj”ın kimin hedefe varmada her yolu mübah görme aracı olduğunu yaşayarak gördük..
Tehdit de 6+1’li masada..
Şantaj da 6+1’li masada..
Baskı da, 6+1’li masada..
Yalan, dolan, iftira da 6+1’li masada..
Tehditleri, şantajları, yalan-dolanları o kadar net ki.. O kadar açıktan yapıyorlar, o kadar cesaretle pervasızlıklarını sergiliyorlar ki..
Muharrem İnce’ye, yani 2018 yılında Cumhurbaşkanı adayı olarak topluma sundukları adaya yaptıkları üzerinden savcılık dün re’sen soruşturma başlattı..
Şantaj var mı, tehdit var mı, inceleniyor...
Bu aşamada şunu da belirteyim..
Muharrem İnce’nin gerçekten şantaja maruz kalacak bir kaseti var ise, bunun açıklanması yerine, tehdit konusu yapılması, seçime üç gün kalaya kadar gizlenip, “Çekilmezsen açıklarız” muamelesine tabi tutulması, tabii ki kabul edilemez..
Diğer taraftan, Muharrem İnce’nin de, böyle bir defoya sahip iken, Cumhurbaşkanlığı’na adaylığı da çok büyük bir yanlış..
İnce’nin gerçekten bir kaseti var ise, FETÖ’nün ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu kaseti kullanarak kendilerine avantaj sağlamak istemeleri ahlaksızca bir tavır olsa da.
Bu ülkenin cumhurbaşkanlığına aday olan kişinin, böyle bir defo ile o koltuğa oturmaya kalkmasının da hem kendisi açısından hem de ülke açısından büyük hata olduğunu söylemek zorundayız..
Teorik olarak da olsa, Muharrem İnce’nin adaylığını sürdürüp, koltuğa oturduğunu varsayalım..
O koltukta otururken, aynı şantaj kendisine yapılmış olsa..
İstenilen her şeyi yapabilecek bir cumhurbaşkanı profili ile karşı karşıya kalmış olmayacak mıydık?
Bir tarafta, FETÖ’yü bitme noktasına getiren, 21 yıldır ülkeyi yöneten ama FETÖ’cülerin şantaj için kendilerine küçücük bir malzeme dahi bulamadığı aday olarak Tayyip Erdoğan karşımızda durur iken..
Tayyip Erdoğan’ın karşısında da, CHP başlığı altında değerlendirebileceğimiz bir yığın defolu isim söz konusu..
Bir genel başkanları kaseti sebebi ile koltuktan oldu.. Şimdiki genel başkanları ve cumhurbaşkanı adayları, önceki genel başkanın kaseti çıktığı için, bugünkü koltuğunda oturuyor..
Yine CHP’nin 2018’deki Cumhurbaşkanı adayı, bugün kaset iddiası ortaya çıkınca çekilmek zorunda kalıyor..
Şimdi bu CHP’ye bel bağlayanlara soruyorum..
Bu partinin en tepe noktası, işte bu rezilliklerle malul iken..
CHP’ye nasıl güvenebiliyorsunuz?..
CHP’nin cumhurbaşkanı adayı hakkında kaset olmadığından nasıl emin olabiliyorsunuz?
İnce söz dinlemeyip aday olunca, kaset şantajı ile istenileni yapmaya mecbur bırakıldığı gibi..
Teorik olarak söylüyorum, Kılıçdaroğlu’nun seçildiğini varsayalım.. Kaset şantajına maruz kalırsa, kendisinden istenilenleri yapmamakta nasıl direnebilecek?
Bugün Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı, istedikleri işleri yaptıracakları için, FETÖ’nün menfaatine geliyor..
KHK’lılar için verilen sözler, cezaevlerindeki kişiler için verilen sözler, şimdiden şantajın başladığını gösteriyor..
Ama şantajın yarın, nelerin yapılmasına varacağını, kim tahmin edebilir?
Bir bakarsınız, sadece KHK’lılar değil, 15 Temmuz darbesini yapanlar için dahi, mahkum olanlar için dahi, “Darbe tiyatro idi. Bunlar da mağdur” denilebilir..
Muharrem İnce’nin adaylıktan çekilirken yaşadığı travma, ona veya Kemal Kılıçdaroğlu’na “15 Temmuz tiyatro” dedirtmekten çok da düşük travmalı bir şantaj olduğunu görelim, 14 Mayıs’ta oyumuzu, öyle kullanalım..
YENİ AKİT
Yorumlar1