Babacan-Davutoğlu bir öyle, bir böyle!
- GİRİŞ23.11.2023 08:28
- GÜNCELLEME23.11.2023 08:28
Daha üç hafta önce, Ali Babacan diyordu ki:
“Ülkemizde hukuksuzluk diz boyu iken, hâlâ bazıları mevcut ekonomik krizi çözmenin hayalini görüyor.”
Babacan’a göre, Türkiye’deki ekonomik krizin çözülmesi için, ona göre ülkemizde var olan hukuksuzluk çözülmeli idi..
Hukuksuzluk (vardı-yoktu tartışması da ayrı) çözülmeden, ekonomik kriz de çözülmezdi..
Bu söylemi Ali Babacan, Gezi isyanının organizatörü olan, 8 çocuğu sokağa çıkarıp öldürten, iki polisin ölümüne sebebiyet veren sokak hareketlerinin mimarı, bir savcının şehid edildiği olayların kıvılcımını çakan Can Atalay’ın mahkumiyet kararı üzerine söylüyordu..
Babacan o sözleri, Gezi isyanının finans organizatörü Osman Kavala’nın cezaevinde olması üzerine söylüyordu..
Babacan sözümona o tespiti, HDP’den yıllarca milletvekilliği yapmış Altan Tan’ın da artık itiraf ettiği üzere, Hendek operasyonları ile Kobani kışkırtmaları ile insanları öldürten, devletin polisine, askerine karşı tahriklerde bulunarak, PKK’ya destek veren Selahattin Demirtaş’ın mahkumiyeti üzerinden söylüyordu..
Ali Babacan’a göre, o üç kişinin cezaevinde olmaması gerekiyordu..
O üç kişi cezaevinde olduğu için de, Türkiye’de hukuk yoktu..
Türkiye’de hukuk olmayınca da, bakın neler oluyordu..
Ali Babacan anlatıyor:
“Defalarca söyledim, tekrar ediyorum:
Hukuk olmadan, ekonomi olmaz!
Hukuk olmadan, ekonomi olmaz!
Hukuk olmadan, ekonomi olmaz! Nokta!”
Babacan 2 Kasım 2023 günü noktayı böyle koymuş..
Ama aynı Babacan, 21 Kasım günü bir paylaşım daha yaptı:
“Gazze’de sadece insanlar ölmüyor.”
Evet, yanlış okumuyorsunuz..
Bu paylaşım da, adı ile soyadı ile Ali Babacan’a ait.
Dikkat buyrun..
Babacan, “Gazze’de insanlar tutuklanıyor” demiyor..
“Sadece insanlar ölmüyor..” diye başlıyor..
Ve devam ediyor:
“Gazze’de insaf ölüyor, vicdan ölüyor, insanlık ölüyor, uluslararası hukuka dayanan dünya düzeni ölüyor.”
Devam ediyor Babacan:
“Uluslararası hukuk her gün ihlal edilirken, ABD ve pek çok Avrupa ülkesinin hükûmeti yapılanlara açık destek veriyor.”
Bu ifadelerle de yetinmiyor:
“Bu ülkeleri yönetenler aradan onlarca yıl geçse de bu ayıplarının, bu utançlarının altından kalkamayacaklar.”
Buyrun, Babacan’ın aynı ay içinde yaptığı iki paylaşımını, birlikte değerlendirelim..
Hukuk olmadan ekonominin düzelmeyeceğini söyleyen, Avrupa’nın ve ABD’nin ekonomisinin, oralarda hukuk olduğu için düzgün olduğunu iddia eden ve bu konuda “nokta”yı koyduğunu söyleyen Ali Babacan, şimdi geldiği bugünkü aşamada, “Uluslararası hukuka dayanan dünya düzeni ölüyor” diyor..
Sadece bir kişinin, iki kişinin, üç kişinin (tartışmalı) tutukluluğundan dolayı değil..
Binlerce Filistinlinin vicdansızca öldürülmesi üzerinden, bu tespiti yapıyor..
Ben de Babacan’a soruyorum:
Hani hukuk olmayınca, ekonomi düzelmezdi..
Söyle Babacan..
Amerika, insan katliamına destek verdiği halde, yani senin tanımlamanla hukuku öldürürken, nasıl oluyor da, ekonomik zenginliğinden hiçbir şey kaybetmeden, yoluna devam ediyor?
Almanya, İsrail’in katliamlarına destek veren hukuksuzluklara imza atarken, nasıl oluyor da ekonomisinde bir gerileme yaşanmıyor?
Belki daha önemlisi..
Babacan şu konulara da açıklık getirmeli..
Hani, “Ekonomilerin sömürü düzeninden zenginleşmesi diye bir şey, palavra” idi..
Hani, “Dünya genelindeki sömürü düzeninin, batılı devletlerin ekonomik zenginleşmesini sağladığı tespiti, boş bir hayal” idi..
Hani “sömürü ile sağlanan zenginliğin devam etmesi için, sömürü düzeninin tekerine çomak sokan Türkiye gibi ülkelerin ekonomisinin batırılması için, emperyal devletlerin operasyon çektikleri iddiası saçma bir isnat” idi..
Hani “Üretiminiz var ise, dış güçler istese de, sizi çökertemez”di...
Babacan, Amerika’nın, Avrupa’nın İsrail tarafından sergilenen soykırıma destek verdiğini belirtiyor..
İsrail’in katliamlarına Türkiye’nin destek vermediğini de, bir itirazda bulunmayarak zımnen kabul etmiş oluyor..
Demek ki, Amerika’da olmayan hukuk.
Türkiye’de var..
Avrupa’da olmayan hukuk, Türkiye’de var..
O zaman ekonomik kriz, niye hukukun olmadığı, katliamlara destek verdikleri için hukukun olmadığı Amerika’da değil de, Avrupa’da değil de, Türkiye’de yaşanmaya devam ediyor?
Veya soruyu değişik şekilde soralım..
İsrail’in katliamlarına sessiz kalan.
Hatta o vahşete destek veren batılı ülkeler..
Çıkarları uğruna, küçücük bebeklerin öldürülmesini, “meşru müdafaa” diye haklı gören batılı devletler, çıkarlarını zedelediği için, Türkiye’yi ekonomik alanda bitirmek üzere, niye düğmeye basmasınlar?
Gazzeli çocuklar öldürülürken destek verenler, Türkiye’nin ekonomisinin bitirilmek istenmesini niye gerçekleştirmesinler?
Konuş Babacan..
Konuş..
Babacan öyle de, Ak Parti kaçkını Ahmet Davutoğlu farklı mı?
Davutoğlu da şöyle diyor: “(Erdoğan) Daha önce de FETÖ konusunda aldatıldığını söylüyordu. Devlet adamı aldatılmaz, devlet adamı ufku görür. Devlet adamı olabilecek problemleri görür ve ciddiyetle, vakarla politika takip eder.”
Hani sussa..
Konuşmasa..
Kendi lehine olacak..
Ama kibri, egosu, onu sürekli konuşturuyor..
Daha 4 ay önce, “Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştüm, Zafer Partisi’ne üç bakanlık teklif etmemiş” diyen ve ertesi sabah açıklamasını değiştirip, “Kılıçdaroğlu beni aradı. Evraklarını karıştırınca, üç bakanlık teklif edildiğinin belgesini bulmuş” diyen ve akşam aldatıldığını, sabah düzeltildiğini söyleyen Davutoğlu değil miydi?
Şimdi söylesin Davutoğlu, devlet adamı aldatılır mı?
Hele hele, aldatan konumundaki Kılıçdaroğlu’nu kendileri cumhurbaşkanı adayı gösterdiklerine göre, “devlet adamı aldatır mı?”
Sayın Davutoğlu’na köşem açık. Buyursun cevaplasın...
YENİ AKİT
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol