CHP yandaşı bir gazete, başlık atmış:

“Hizmet suç sayıldı!”

Devam etmişler, Sayıştay’ın “sosyal belediyecilik anlayışı çerçevesinde yapılan yardım ve destekleri” usulsüz bulduğunu belirtmişler..

Merak ettim, hangi hizmetler, suç sayılmış?

CHP yandaşı gazete, Sayıştay incelemesinden hareketle, sıralamayı şöyle yapmış:

“Öğrenciye burs, aykırı işlem oldu.”

Ayrıntısını da şöyle vermişler:

“İBB’nin zor durumda olan öğrencilere verdiği burslar, Sayıştay’ın ‘usulsüz’ dediği işlem oldu. Raporda, yardıma muhtaç öğrencilere verilecek burs ya da yardımların Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu aracılığıyla yapılmasının uygun olduğu ifade edildi.”

Affedersiniz beyler, siz değil miydiniz,   yüksek öğrenim öğrencilerine belediyelerin burs vermesinin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne dava açan ve iptal ettiren.. 

Sayıştay da, size o düzenlemeyi hatırlatıyor..

Niye şaşırıyorsunuz?

Kaldı ki; TÜGVA, İlim Yayma Cemiyeti ve diğer vakıflara, belediye arsaları üzerinde yapılan yurtlar için “Peşkeş” tanımını yapan siz değil miydiniz?

İHA-SİHA’ların yerli olarak üretilmesinde Türkiye’yi lider ülke haline getiren Selçuk Bayraktar’ın öncülüğünde, ortaokul öğrencilerine yazılım dersleri verilirken, öğrencilerin İETT otobüsleri ile taşınmasını “45 milyonluk peşkeş” diye tanıtan siz değil miydiniz?..

Sanki T3 Vakfı’na verilen bir para varmış gibi, ahlaksızca gerçekleri çarpıtan, siz değil miydiniz.

Ne kadar ahlaksızsınız.. Ne kadar sahtekârsınız..

Türkiye’nin her yerinden İstanbul’a okumak için gelen öğrencilere kapılarını açan vakıfların, önceki dönem İstanbul Belediyesi ile yaptığı işbirliğini, “Peşkeş” diye tanıtanlar..

Şimdi, PKK sempatizanlarına hasredilen yardımları, denetimden kaçırarak keyiflerine göre dağıtmak istemeleri raporlanınca..

“Sosyal belediyecilik engelleniyor” diyorlar..

“Öğrencilere verilecek burslar raporlanıyor” diyerek, karşımıza çıkıyorlar..

“Sosyal belediyecilik” diye tanıtıp, “suç sayıldı” dedikleri ikinci başlıkları ise şöyle:

“Ücretsiz Otopark Suç Oldu”

Affedersiniz, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu 2019 mahalli seçimler öncesinde, “Özellikle İSPARK’ta ciddi hamleler yapılabilir. En kârlı, en fazla yatırım yapılan böyle bir kurum nasıl zarar eder, anlamıyoruz” dememiş miydi?

Koltuğa oturduktan sonra da, 2 Eylül 2019’da, “İSPARK’a benim katıldığım 4 saatlik bir toplantı yaptık. 60 binin üzerinde ücretsiz ve indirimli yararlanan araç var. Bu nedir? Derhal talimat verdim. Altını çiziyorum ücretsiz ve indirimli. Biliyorum ki büyük bir azalma olacak!” dememiş miydi?

Sonrasında ne çıktı?

İspark’tan ücretsiz/indirimli yararlananlar, şehit yakınları, gaziler, her siyasi görüşten basın mensupları çıktı. 

Önce iftira attılar.

Sonra yalanlarını yalayıp yuttular..

Şimdi İSPARK, iflasın eşiğinde..

“Nasıl zarar eder, anlamıyorum” dedikleri İSPARK’ı bile, yatırımları sebebi ile kağıt üstünde zarar ediyor gibi görünen bu iştiraki bile, tek yatırım ilavesi yapmaksızın, zararını büyüttüler, şimdi iflasın eşiğine getirdiler..

Kendileri “İSPARK’tan 60 bin yandaş, ücretsiz yararlanıyor”muş gibi algı oluşturdular. 

Şimdi Sayıştay, indirimli kullanım arttığı için, “Şu kadar indirimli niye var?” diye sorunca..

“Sosyal belediyecilik önlenmek isteniyor” diyerek, yandaş medyaya haber yaptırıyorlar..

CHP yandaşı medyanın, “sosyal belediyecilik” adı altında bize pazarlamaya çalıştığı bir başka beceriksizlik ise, toplu ulaşımda..

AK Parti döneminde, toplu ulaşımda dezavantajlı bir gruba destek verilecekse, İETT içinden bu avantajlar karşılandığı halde.

CHP’li belediye, beceriksizliği sebebi ile İETT’yi zarar üstüne zarara sokup, bir de fazladan, muhtarları kafa kola almak için, onlara birer cep telefonu, ilaveten de belli günlerde ücretsiz seyahat hakkı tanıması, Sayıştay’ın raporuna takılmış.

Toplu taşıma ücretlerini, ister benzinle, ister elektrikle, isterseniz başka bir şeyle kıyaslayın..

AK Parti dönemine göre, öğrencisine de, siviline de kat kat fazladan zamlandırıldığı halde, CHP yandaşı medya, “Öğrencilere indirim uygulanmış, ne var bunda” diyerek, gerçekleri çarpıtmaya çalışıyor.

Oysa, “Sivillere kat kat zam yaptınız.. Öğrencilerin toplu taşıma ücretlerine bari, daha makul bir düşük zam yapılsın” diye teklif getiren AK Parti’nin önerisini reddeden de, CHP’li üyelerdi..

Ya şu skandala ne dersiniz?..

İstanbul bir sanayi şehri değilmiş..

İstanbul bir büyük şehir değilmiş de..

Hayvancılığı ile meşhur bir şehirmiş gibi..

Ekrem İmamoğlu’nun başkanlığındaki İBB, İstanbul’da kaç hayvan yetiştiricisi var ise, onlara yem desteğinde bulunuyormuş..

O yemlerin kabulünde ve dağıtımında usulsüzlükler tespit edilmiş..

Eeee? 

Usulsüzlük yapmayın.. Sayıştay da raporlamasın..

Hani israfı önleyecektiniz.. Hani makam aracı saltanatına son verecektiniz..

Çıkıp açıklasanıza, belediyeyi AK Pati’den aldığınız tarihte İBB’nin emrinde kaç araç vardı, şimdi kaç araç var..

Ama tahmin ediyorum, araç sayısındaki fazlalığı da, “Biz hizmeti büyüttük” diyerek izah edeceksiniz..

O kadar utanmazsınız. O kadar pişkinsiniz..

Yandaşlarınıza özel işlerinde kullanılmak üzere sağladığınız araçları, vatandaşın emrine sunulan hizmet gibi gösterecek kadar, utanmazsınız.. 

İBB ve Başkanı Ekrem İmamoğlu üzerinden CHP kadrolarına eleştiri getirdim ama..

Diğer belediye başkanlarının da, Ekrem’den farkı yok.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Vahideddin Han için saygısızca laflar edip, ardından da, “Nutuk’ta böyle yazıyor” diye kendisini savunmaya kalkıyor..

İstismar etmeye kalkıştığın Mustafa Kemal’e saygın var ise..

LGBT yandaşlarına aktardığın milyonları kamufle etmek için kendine siper etmeye çalıştığın Mustafa Kemal’e saygın var ise, ben sana Sivas Kongresi’nde edilen yemini aktarayım, oku öğren, sonra Vahideddin’e laf etmeye kalk:

“Makam-ı celil-i hilafet ve saltanata, İslamiyete, devlete, millete ve memlekete manen ve maddeten hizmetten başka bir gaye ve emelimiz olmadığına binaen kongrenin müzakeresi devamı müddetince ihtirasat-ı şahsiye ve siyasiyeden ve fırkacılık amalinden münezzeh bir azim ve iman ile çalışacağıma namusum ve bilcümle mukaddesatım namına vallah, billah.” 

YENİ AKİT