Ahmet Özer teröristlerle niye görüşmüş izah edin, vıdı vıdı etmeyin!

  • GİRİŞ31.10.2024 10:01
  • GÜNCELLEME31.10.2024 10:01

Fetullah Gülen ölmeden önce, bir avukatı aracılığı ile sabıka kaydı müracaatı yapsaydı..

“Sabıkasızdır” belgesini alırdı..

Bugün, Murat Karayılan, avukatı vasıtası ile müracaat etsin; “Sabıkasızlık belgesi”ni cebine koyar..

İki aydır tartıştığımız küçük Narin’in katili sıfatı ile yargılananlar, hatta bugün için tutuklu olanlar, yakında duruşmaya çıkacaklar.

Hakim Adli Sicil’den gelen belgeyi duruşmada okuyacak: “Sabıkalarının olmadığı görüldü” diye tutanağa geçirecek..

Bu kapsamda, davası henüz açılmamış olandan başlayın.

Davası açılmış, ama hakkındaki karar kesinleşmemiş herkes, sabıkasızdır..

Ama bu sabıkasızlık, o kişinin gerçekten bugüne kadar suç işlemediği, tertemiz olduğu anlamına gelmez..

Narin öldürüldü, bundan kimsenin şüphesi yok..

Ama kim öldürdü, yargılama sonunda belli olacak.

Bugün için, Narin’in katili olarak kimseyi gösteremezsiniz..

Katili gösteremiyor olmamız, Narin’in öldürülmediği, Narin üzerinden bir cinayet suçu işlenmediği anlamına gelmez..

Aynı şekilde, dün gözaltına alınan, DEM kontenjanından CHP listesine aktarılarak Esenyurt Belediye Başkanı seçtirilen Ahmet Özer de, sabıka belgesi istediğinde, “Kesinleşmiş mahkumiyet kararı yoktur” anlamındaki aldığı yazı, o tarihe kadar kendisinin hiçbir suç işlemediği anlamına gelmez..

Yürüyen davası olabilir.

Daha önce işlediği ama, ortaya çıkarılamayan suçları olabilir..

Devam eden suç niteliğindeki eylemleri olabilir..

Dünkü gözaltı ile birlikte, o suçların soruşturulması, yargıya intikal etme aşamasına, daha yeni gelmiş olabilir..

Nasıl ki Fetullah Gülen, ölene kadar mahkumiyet almadığı için, sabıkasız idi, ama kamu vicdanında suçlu idiyse.. (Mahkumiyetinin olmaması da, evrensel bir hukuk ilkesinin uygulanması sebebine dayanıyor. Savunması alınmadan, mahkumiyet veremezsiniz. Adam Türkiye’ye gelmedi ki, savunma versin. Savunma yapamadı ki, mahkumiyet veresiniz.) 

Suç işlediği çok kesin olan kim var ise..

Mahkeme kararı ile kesinleşmiş mahkumiyet kararı bulunmasa da..

Kamu vicdanında suçludur..

Sabıka belgesi, yargılama şartının belli prosedürleri sebebi ile tamamlanmadığı aşamada dahi, gerçekte suçlu, ama kağıt üstünde masum gibidir..

Bu hukuki kavramları; donu ile sahneye çıkanlara 6 milyon şarkı parası ödeyen İBB’nin başkanı Ekrem İmamoğlu bilmez..

Peki, hukukçu olduklarını söyleyen, hatta yıllarca Hukuk Fakültesinde ders veren Adem Sözüer bilmez mi? İstanbul 1 Nolu Baro’ya geçtiğimiz günlerde başkan seçilen, daha önce PKK’lı teröristlere destek açıklaması içeren bildiriye imza attığı için öğretim üyeliğinden ihraç edilen İbrahim Kaboğlu bilmez mi?

Bilir bilir.. Her ikisi de bilirler de.. Hinliklerinden, bilmeze yatarlar..

“Daha yeni sabıka belgesi almıştı” diyerek, savunma yaparlar.

Ahmet Özer’in geçmişe dönük telefon trafiği, ilgili cep telefonu şirketlerinden istenmiş..

PKK’nın yöneticilerinden Remzi Kartal ile defalarca konuşması tespit edilmiş..

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer ile Remzi Kartal akraba olurlar.

Ne bileyim, kuzendirler. Bacanaktırlar.. 

“Akraba olduklar için görüşmüşler. Ne var bunda” diyebilirsiniz.

Ama, aralarında bir akrabalık olmadığı halde..

Sadece Remzi Kartal ile de değil. Onlarca, hatta yüzlerce PKK’lı terörist ile Ahmet Özer’in görüşmesi tesbit edilmiş ise..

Buna makul bir izahat getirmesi gerekenler..

En başta da, PKK’lı teröristlerle oynaşan, koklaşan bir adamı Esenyurt’dan aday gösterten Ekrem İmamoğlu..

Aklımıza takılan soruları giderici bir açıklama yapması gerekirken.

“10 yıl boyunca 694 terör örgütü mensubuyla görüştüğü iddia edilmektedir. Şayet bu iddia doğruysa kendisinin, ayda 5-6 terör örgütü mensubuyla görüştüğü anlamı çıkmaktadır. O halde neden bugüne kadar beklediniz?” diyor..

Bugün yarın, Ahmet Özer’in kimlerle, ne süre ile görüştüğü, ortaya çıkacaktır..

Bir günde 5-6 terörist ile mi..

Yoksa bir ayda 5-6 terörist ile mi görüşmüş, açıklığa kavuşacaktır..

Konuşmadı ise.. Kendisi hayatta.

Çıkar, “ben ne Remzi Kartal ile ne de başka bir PKK’lı ile hiç görüşmedim” der.

Veya. “Bir defa görüştüm, o da şu sebeple” der, olur biter..

Ahmet Özer bir açıklama yapmıyor.. Yakınları yapmıyor..

Kendisini aday yaptırtan Ekrem İmamoğlu da, tümü ile görüşme tespitlerini yalanlayıcı mahiyette bir açıklama yapmıyor..

Ama kafaları karıştırmak için, “Bir ayda 5-6 terörist ile mi görüşmüş” diye soruyor..

Devam ediyor Ekrem bey:

“TUSAŞ’a saldıran teröristleri izlemek yerine devlete yıllarca hizmet etmiş akademisyenleri mi izliyorsunuz?”

Kusura bakma ama Ekrem bey..

TUSAŞ’a saldıran PKK’lı teröristler de, 9 yıl önce HDP’li siyasetçilerdi..

“Bizi mi takip ediyorsunuz, siyasetçileri mi takip ediyorsunuz, gidin IŞİDli teröristleri takip edin” diye söyleniyorlar, siz de onlara belediye imkanları ile teröristlik yapmaları için destek verdiği için görevden alınan HDP’lilere destek için, Diyarbakır’a gidiyordunuz..

TUSAŞ saldırısını yapan Mine Alçiçek, HDP Hakkari Merkez İlçe EşBaşkanı değil mi?

O takip edilmek istendiğinde, siz başta olmak üzere ne kadar PKK ile iş kotaran siyasetci var ise, hepsi birden ayaklanmıyor muydu?

Hatta.

Şimdi sizinle paralel yürüyüş yapan İbrahim Kaboğlu, Barış İçin Akademisyenler Bildirisi’ne imza atarak, TUSAŞ saldırganı Ali Örek’e yönelik, devletin güvenlik görevlilerinin katliam yaptığın iddia etmiyor muydu.

Ne oldu da.

Dün “siyasetçilere dokunmayın” derken.. Şimdi, “10 yıllık eylemlerini mi masaya yatırıyorsunuz” diyerek, işlenmiş suçlar var ise, ortaya çıkarılmasına itiraz ediyorsunuz?

10 yıldır, Ahmet Özer’in işlediği suç ortaya çıkarılamadı ise.. Şimdi de çıkarılmasına itiraz mı etmek gerekir.

Devam ediyor Ekrem bey:

“Sayın Özer, belediye başkan adayı olduğunda adli sicilini soruşturdunuz, arşiv kaydını soruşturdunuz. Altı ayda ne değişti?” 

Ali Örek, TUSAŞ saldırganı, 9 yıldır aranıyormuş ama. Dosyadaki belgesinde, henüz mahkumiyet kararı olmadığı için, sabıkasız görünüyor..

Mine Alçiçek, siyasetçi imiş, mahkumiyet kararı yok, sabıkasız görünüyor..

Onun gibi, Ahmet Özer de şu an sabıkasız ama..

Bu sabıkasızlık, onun suç işlemediği, bundan sonra da suç işlemeyeceği anlamına gelmez ki..

Çıkın teröristlerle görüşmeleri izah edin..

Herkes sussun..

İzah edemiyorsanız..

Vıdı vıdı etmeyin.. Suçüstü olduğunuzu kabul edin. 

Yeni Akit

Yorumlar5

  • SİBGATULLAH 1 yıl önce Şikayet Et
    Vatan ve milletini her şeyin üzerinde seven değerli A.İ.KARAHASANOĞLU ağabeyim ALLAH CC.sizden razı,sizde ALLAH CC.razı olarak ona dönünüz,razı ve hoşnut olduğu kulları arasına katılıp FİRDEVİS CENNETİNE(CENNETİN EN ÜST ve ORTA YERİNE)giriniz.Sakın ha UNUTTURMAYINIZ bu ekrem in SAHTEKAR DİPLOMASI gümbürtüye gitmesin.DEVAMLI LÜTFEN ÇANLI TUTUNUZ SELAM VE DUALARIMLA!Yolunuz açık bahtınız APAK,
    Cevapla Toplam 4 beğeni
  • Maraşlı 1 yıl önce Şikayet Et
    Vıdı vıdı edenleride Devletimiz takibe almalı ve gereğini yapmalıdır. Yetti artık bir tarafta askerimiz, polisimiz, mühendisimiz şehit ediliyor, diğer taraftan bu teröristlerle kol kola olanlar serbestçe geziyor. Hainlik yapan kim olursa Devletimiz yakasına yapışmalıdır, gereğini yapmalıdır.
    Cevapla Toplam 6 beğeni
  • bülent duman 1 yıl önce Şikayet Et
    evet en hızlı bir şekilde adalet sağlansın
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Doğrucu Davud 1 yıl önce Şikayet Et
    Evrimi çok seven komünistlerin meşhur sosyal evrimleri vardır ya sempatizan partizan militan diye, ideolojik ( veya öyle olduğunu iddia eden ) partilerde bu genelde militan olur mesela chp gibi, kurt dumanlı havayı sever hesabı onlar hep kaostan beslenir anarşiyi darbeyi severler, haktan hukuktan adaletten nefret ederler, çünkü elleri kanlıydı ta ataları dedeleri hep öyleydi chpkk'nın !..
    Cevapla Toplam 8 beğeni
  • selim 1 yıl önce Şikayet Et
    Yazınız yerinde ve sonuç çok olumlu neden konuştun izah et
    Cevapla Toplam 5 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat