Tarih 19 Mayıs 2022.

Cumhurbaşkanlığı seçimine 1 yıl kalmış..

“Tayyip Erdoğan, artık yolun sonuna geldi” diye düşünenler, her türlü yalanı söylüyor.

Düşünceleri şu: “İstediğimiz kadar yalan söyleyelim. Binlerce, on binlerce yalan söyleyelim.. Bu yalanların her biri, bir kişinin vereceği oyu değiştirse.. Seçimi kazanırız. Kazandıktan sonra da, kimse bize, yalanlarımız sebebi ile hesap soramaz.”

Mantık buydu.. Plan böyleydi..

Ve 19 Mayıs 2022’de, Atatürk’ün Samsun’a çıktığı günün yıldönümünde..

Uçkuruna bile sahip çıkamayan, ama Ekrem İmamoğlu ile ortak iş çevirip, İETT’yi harabe otobüs filosuna çeviren Özgür Karabat, dünyaya ilan ediyor, Sözcü, Cumhuriyet, Birgün, Karar.. benzer başlıklarla okuyucunun karşısına çıkıyor:

“Elektriğe % 100 zam bekleniyor!”

Dikkat buyrun.

Yıl 2022..

Yazımın altına yorum yapan okurlarımız dahil, kaç kişi, “3 yıl geçti ama. Elektriğe bugüne kadar, o tarihde değil, bugüne kadarki sürecin tamamında, 3 yıl boyunca toplam % 100 zam gelmedi” gerçeğini bilir?

Özgür Karabat isimli yalancının (kusura bakmayın. Yalancıya yalancı demek suç değil.. Eğer o tarihde, aşağıda aktardığım sözleri sarfetmiş ama ardından, söylediği gibi Haziran 2022’de, hatta Temmuz’a kalırsa, % 150 zam gelir dediği halde, Temmuz geçmiş, 2022 bitmiş, 2023 başlamış, bitmiş, 2024  başlamış bitmiş. Şimdi 2025’in Nisan ayının üçte biri bittiği halde.. hâlâ elektriğe gelen zam % 100’ü bulmamış ise.. Ben bu adama yalancı demeyip, ne diyeceğim?) 19 Mayıs 2022 tarihli soldan çarklı sahtekar gazetelerde haber olan sözlerini birebir aktarıyorum:

“CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, dövizdeki hızlı artışla birlikte enerji maliyetlerinin daha da arttığını ve elektriğe büyük zam geleceğini ifade etti.”

Bunlar soyut ifadeler. diyebilirsiniz ki, bana göre büyük zam, size göre küçük olabilir. Tersi de sözkonusu olabilir..

Devam edelim Karabat’ın, kendisini karabatak gibi suya gömüldüğü sözlerine:

“Elektriğe zammın kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Karabat, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda en az yüzde 100’lük zammın kapıda olduğunu belirtti. Benzine art arda yapılan zamlara dikkat çeken Karabat, ama en büyük zammın elektriğe yapılacağını ifade ederek, şunları söyledi:”

Bundan sonrası, konuya hakim olmayan vatandaşları zehirleyen, teknik tabirlerin ve kavramların ahlaksızca istismar edildiği bilgiler içeriyor. Onları da aynen aktarıyorum. 

Kusura bakmayın. Bu bilgiyi şunun için önemsiyorum. Adamlar bu kadar rahat, bu kadar büyük, bu kadar sahtekarca yalan söylüyorlar.. Sonra küçücük bir özür dilemiyorlar. Bugün o Özgür Karabat, hâlâ milletvekili. Hâlâ yolsuzlukların üstünü örtüp, olmayan olaylar üzerinden iftira üzerine iftiralarla, halkı kandırmaya çalışıyor.

Sabah söylediği yalan, akşam söylediği katmerli yalan..

Söylediklerinin tamamının yalan olduğunu tek tek anlatmaya gücümüz yetmez.

Bir tane büyük, kocaman yalanını ispatlayalım..

Siz gerisini tahmin edin..

Teknik anlatımlarla profesyonelce söylenen yalanı aktarıyorum:

“Mesken düşük kademe vergi dahil kilovatsaat (kWh) başına 1.26 TL’ye satılıyor. SÜBVANSE MÜMKÜN DEĞİL 

Yüksek tüketim bedeli 1.89 TL. Ancak bir kWh elektriğin üretim maliyeti 2.7 TL’ye kadar çıkmış durumda. Sanayi ve ticarethane aboneleri de kWh başma 2.74 TL ödüyor. Dolayısıyla mesken elektriğinin sanayi ve ticarethane aboneleri tarafından sübvanse edilmesi de artık söz konusu değil. Enerji üretiminin yaklaşık %85’ini özel sektör yaptığı için, bunların da en az %70 oranında döviz borçlusu olduğundan zam kaçınılmaz!”

Lütfen kavramları, tanımlamaları dikkatle takip ediniz..

Öyle işkembeden sallar gibi, “zam kapıda” deyip, bitirmiyor..

“Sübvanse mümkün değil” diyor.. “Ticarethanelere bile satış fiyatı, maliyeti kadar. Konutları, ticarethaneler ile sübvanse etmek de imkansız..” diyor..

Enerji üretiminin % 85’ini özel şirketler yapıyor” diyor.. Hiçbir özel şirket, aptal değil, maliyetinin altına satış yapmaz” diyor..  

Özel şirketler, TL ile değil, döviz ile borçlu.. Döviz de bildiğiniz gibi yükseldikçe yükseliyor. Ayvayı yediniz, şapa oturdunuz. Cenazenizi bir aya kadar kaldıracağız, haberiniz olsun” demeye getiriyor.

Tamam mıyız, bana nazire yapan, “Elektriğe % 25 zam geldi. Nanik” diyen okurlarım.

“Naber Ali abi. Boşver Ekrem’deki yolsuzluğu. Sen elektriğe gelen zammı anlat” diyen, algıcı solcuların oyununa gelen kardeşlerim..

Bir cümle daha alıntılayayım.. Karabat üç yıl önceden söylüyor:

“Yanlış özelleştirmeler ve dövize endeksli finans sistemi Türkiye’yi en pahalı elektriğini tüketen ülkeler arasına soktu.”

Buraya noktayı koyuyoruz..

EPDK’nın internet sitesinden, 19 Mayıs 2022’deki 100 kw faturasının kaç lira olduğuna bakıyoruz: “125 TL” tartışma çıkmasın, yanında 70 kuruş da var..

Özgür Karabat’ın dediği gibi, o tarihde kw başına 1,26 tl ödüyoruz. Burası doğru..

Peki, Karabat Haziran 2022’de % 100 zam gelecek. Bu zammı yapmazlarsa, 2022 Temmuz’unda zam oranı % 150’ye çıkar, çünkü sürdürülebilir bir pozisyon demesinin üzerinden, bugün üç yıl geçmiş iken. Ve özellikle de.. Önceki gün elektriğe % 25 zam geldikten sonra..

“Dövizdeki yükseliş” söylemlerini aklınızdan çıkarmayın. “Yanlış özelleştirme” suçlamalarını unutmayın. “Elektrik üretiminin % 85’i özel şirketlerde, dolayısı ile kimse aptal değil, bu fiyattan artık elektrik asla satılamaz”ı aklınızdan çıkarmayın..

“Finans sistemindeki hata”yı hafızanıza nakşedin.. “En pahalı elektrik” vurgusunu gözünüzün önünden ayırmayın..

8 Nisan 2025 günü 1 kw elektrik için kaç Tl ödüyoruz? 

Yine EPDK’nın sitesinden bakalım: 2,52 TL. 

Yani..

2022’de 100 kw için 1,25 TL. 

2025’te ise 100 kw için 2,52 TL.

üç yıl önce, “15 gün sonra elektriğin fiyatı 2,52 olacak” demişler. Elektrik o fiyata, üç yıl sonra gelmiş..

Şimdi bu milletvekilinin yaptığı algı operasyonu için bir özür bile dilemediği gerçeği karşısında, “yüzüne tükürmemiz lazım” dersem..

Hele hele..

CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun tekrar başkanlığa aday olması üzerinden, “Yüzüne tükürürler” muhabbetleri de yapıldığı bir ortamda, bunu söylersem..

Haksızlık mı etmiş olurum?

Haydi okurlarım. Haydi solcu kardeşlerim. Haydi kemalist akademisyenler. Haydi “sermaye-emek-fiyat ilişkisi” üzerine kafa yoran marksist teorisyenler..

Oturun, “Güven bunalımı oluşturmanın, fiyatlara etkisi” üzerinden yazdığımız tezler ışığında, Özgür Karabat’ın suçunun cezasını bana söyleyin..

“Önemli mevkilerdeki kişilerin, fiyatlara zam geleceğini söylemesi bile, ekonomide dalgalanmaya sebep olur. Söylentinin bile büyük bedeli vardır” doktora tezlerini alın önünüze, bize söyleyin, Karabat’ın sözlerinin bu ülkeye faturası ne olmuştur?

“Yüzlerine tükürülmek”ten çok daha ötesini hakkediyorlar ama..

Biz yine, “taş atana, ekmek atma”yı tercih edelim..

Özgür Karabat’ın, 3 yıl önce, “Artık elektriğin 1.26 TL’den satılması mümkün değil” sözlerinden hareketle..

Kendisinin aslında şöyle dediğini aktaralım mı: “AK Parti inanılmazı başarıyor. Muhalifleri, AK Parti’nin icraatını, hayal bile edemiyorlar.. 15 gün bile sürdürülemez denilen fiyatı, AK Parti 3 yıl korudu.”

Yeni Akit