CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, “Bursa İl Başkanının suratı benim odama girerken asıkmış çıkarken gülüyormuş, bunun için ifade vermeye geldim. Bu soruşturmanın amacı Türkiye’nin 1. partisinin iktidar yürüyüşünü engellemektir” diyerek dikkatleri dağıtmaya çalıştığı ve bu açıklamanın solcu-kemalist internet sitelerinin tamamında manşette yer aldığı saatlerde..

1990’lı yılların İSKİ lağımının çok daha ötesinde büyük bir kanalizasyon patlaması yaşanıyordu.

İtiraflar ardı ardına geliyor..

Adem Kameroğlu, “Rüşvetin belgesi mi olur lan p..k" sözünün tam aksini haykırıyor:

“Alın lan rüşvetin belgesini, p..ler” dercesine..

Ardı ardına saydırıyor:

“Bana Tuncay Yılmaz’ın, belediyeye yapmış olduğum inşaat ruhsatına karşılık, Ihlamur Evlerinde 1 tane villa seçeceklerini ve bunun karşılığında ruhsatımın verileceğini söylemiş. Kabul etmek zorunda kaldım. ”

Kaçın, Ekremciler.. Kaçın..

Lağım patlamış.. Üzerinize üzerinize geliyor.

Devam ediyor Kameroğlu:

“Ihlamur Evlerinin inşaat sürecinde Tuncay Yılmaz, projede olmayan ekstra ve lüks taleplerde bulundu, istediği şeyleri yerine getirdim. Villanın beyaz eşyaları, mobilyaları, havuz ve peyzajı dahil olmak üzere projede olmayan istedikleri her şeyi alarak villayı kendilerine teslim ettim. Alınan buzdolabı ve beyaz eşyalar, mobilyalar mimarları tarafından en lüks markalar seçilerek aldırıldı.”

Kaç Özgür, kaç. "Girerken asık surat, çıkarken gülme"nin tılsımı çözüldü. Kaç.. Boğulacaksınız, kaçın!

Kameroğlu anlatıyor:

“Villa bittikten sonra deviri Ekrem İmamoğlu’na ait SSB İnşaat üzerine yaptım.  Ekrem İmamoğlu ve eşi Dilek İmamoğlu’da villayı kontrol etmek için siteye geldiler. “

Kaç Dilek sen de kaç..

İtalya’ya mı kaçarsın, alkol alıp da mı kaçarsın, alkolsüz mü kaçarsın..

Kaç, lağım patladı, geliyor.. 

Kameroğlu anlatıyor:

“Hatta Ekrem İmamoğlu’nun oğlu Selim İmamoğlu’da zaman zaman bu villada kalıyordu.”

Selim sen de kaç..

Rumelifeneri’ne yakın villada kimlerle..

Beylikdüzü’ndeki villada kimlerle kalıyorsun, anlatmaya bile zaman kalmayacak.

Bu pisliğin içinde boğulacaksınız..

Kameroğlu’nun “4 daire de, Ekrem İmamoğlu’nun reklamcısı Necati Özkan’a verdim” açıklamasına..

Kara Harp Okulu’ndan mezun olup, sonrasında reklamcılığa merak saran, şimdilerde cezaevinde olan Ekrem’in reklamcısı Necati Özkan cevap hazırlamış:

“Kameroğlu İnşaat benim yıllarca çalıştığım eski bir müşterimdir.”

İlk cümleden hodri meydan..

Avukatlarına talimat ver, muhasebecine söyle, yıllarca çalıştığını gösteren belgeleri, kamuoyuna göstersin..

Bu kadar basit..

Çünkü Kameroğlu diyor ki: “Ben Necati Özkan’ı o döneme kadar tanımıyordum. İsmen biliyordum.”

“İsmen biliyordum” dediğine göre..

Kameroğlu da, CHP tabanından birisi.. Niye Ekrem aleyhine, Necati aleyhine beyanda bulunsun ki?

Kameroğlu patlatıyor, kanalizasyonu:

“Bu dairelerin devri için yine şirket hesabımıza toplamda 2 milyon lira göstermelik olarak para gönderildi. Bu para daha sonra Necati Özkan’a iade edildi.”

Savcılık da devreye girsin..

Gerek Kameroğlu’nun. Gerekse Necati Özkan’ın.. Ve Ekrem’in.. Banka hesaplarında, bu tarihe yakın günlerde para giriş çıkışları kontrol edilsin..

Bakalım, rüşvetin belgesi var mıymış. Yok muymuş!

Lağım patladı, kaçan kurtulur beyler. 

İSKİ yolsuzluğunu 30’a 40’a katlar bu lağım..

“Acaba” diye değil, artık gülmek için okuyorum, Necati Özkan’ın “Kamuoyuna duyurumdur” açıklamasını:

“2018’de Kanada’da yaşayan ve aynı zamanda ortağım olan bir arkadaşım, yaz aylarında geldiğinde kalmak üzere uygun fiyatlı bir daire bulmamız için benden yardım istedi. Araştırdıktan sonra Metro Home projesini uygun bularak arkadaşıma önerdim. Ona daire alırken bizzat Adem Kameroğlu’nun önerisiyle ben de yatırım amaçlı 3 küçük daire satın aldım. Bu daireler tamamen kendi imkanlarımla satın alınmış ve ödemeleri de bizzat tarafımca yapılmıştır. Projenin teslimi gecikince bu daireleri sattım.”

Affedersin Necati..

Üç daireyi alıp, biraz gecikince sattığın tarihlerde, Ekrem İmamoğlu’na, “Her şey çok güzel olacak” sloganını da, sen mi üretiyordun?

“İsrafı önlediğimizde, tek başına bunu yaptığımızda, suyu daha ucuza vereceğiz” taahhütünü sen mi pazarlıyordun?

Gerçekten çok merak ediyorum Necati: “2019 Mart seçimlerinden hemen sonra, İBB yemekhanesinde, Ekrem’in ‘Yemekte ne var’ sorusuna.. Beylikdüzü’nden getirilen aşçının, ‘Çalışana musakka. Yöneticilere de antrikot var efendim’ cevabı vermesi üzerine.. Ekrem’in de, ‘Olmaaaz. Çalışana ne var ise, yönetici de onu yiyecek’ senaryosunu da sen mi yazmıştın?”

Gerçekten merak ediyorum..

Bu senaryo, üç daire de eder, 33 daire de..

Kendiniz daireleri üçer beşer..

Villaları üçer beşer götürürken..

Seçmene de, “Çalışana musakka, yöneticiye antrikot olmaaaz” muhabbeti mi yapıyordunuz.  

Nitekim sonrasında gördük..

Ekrem bey, üçer üçer villaları. Artık Beylikdüzü’nden vazgeçmiş..

“Sıkılıyorum buralardan. Şöyle boğaza nazır noktalara geçmek istiyorum” diyerek, uçuvermiş..

Sen açmışsın Ekrem beyin önünü, Necati abi..

Hakkındır, dört daire..

Alacaksın, yatırım için..

Sonra, satacaksın..

Bunlar, senin yılda birkaç defa yaptığın işler, değil mi, Necati abi..

Öyle ise.

Haydi bakalım, patlayan lağım sizi boğmadan..

Avukatınız ise avukatınız. Mali müşaviriniz ise mali müşaviriniz..

Çıkarıp göstersin, şirketiniz hayatında, kaç daire satın almış, sonra o daireleri ne sürede satmış!

Hodri meydan..

Necati Özkan, şöyle bitirmiş açıklamasını: “42 yıldır kendi yeteneğimle elde ettiğim tüm kazançlarım yasal yollarla, vergisi ödenmiş helal kazançlardır.”  

Haydi bakalım, Kara Harp Okulu mezunu Necati Özkan..

Savcılık iddianamesini açıklamadan. Savcılık dosyasındaki belgeler ortalığa saçılmadan..

Sen bir adım at, “42 yılda kazandığın malvarlığını bir açıkla..”

Öyle ya..

Sizler emekçiden yanasınız..

Sadece israfı önleyerek, vatandaşın su faturasını ucuzlatacaksınız, ulaşım amaçlı biletlere indirim bile yapacaktınız..

Haydi göster şu malvarlığını..

İçinde yatlar, katlar, villalar..

Milyon milyon dolarlık arabalar..

Yurtdışında konaklar..

Yurtiçinde yazlıklar, kışlıklar, baharlıklar..

Haydi beyler..

Lağım patladı, boğulacaksınız..

Kendiniz itiraf edin, belki kurtulmanız için, bir el uzatan olur..

Tutunursunuz, çıkarsınız belki karaya..

Yeni Akit