Ah ne yapsak, ne yapsak... Adımızı mı değiştirsek! Yoksa..

  • GİRİŞ31.05.2025 10:10
  • GÜNCELLEME31.05.2025 10:10

Bakmayın sitem dolu başlığıma..

Bizim mahalleye sitemimden kaynaklı bir tepki isyanı olduğu kadar..

Karşı mahallenin utanmazlığına da bir göndermede bulunsam da...

Ne adımızı değiştirmeye, ne de şuna buna yaranmaya hiç niyetim yok..

Dik durmak üzere çıktığımız yolda, sapı bizden baltalardan darbe de alsak..

Bizimle candaş-yandaş diye gösterilenlerden, canımıza kast etme girişimlerini de yaşasak..

Bildiğimiz yoldan, dönmeyiz..  

Hızlıca konuya gireyim..

7 Aralık 2024’de, Akit tv’de Haber Koordinatörü Muharrem Coşkun’un sunduğu Kırmızı Masa’ya, M. Ali Ağca konuk olmuştu..

Şahsi fikrimi söyleyeyim..

M. Ali Ağca’yı, Deniz Gezmiş’in, karşı cenahtaki bir benzeri olarak tanımlayabiliriz..

Solcular Deniz Gezmiş’i kahraman yaptılar.. Hâlâ, parklara, kültür evlerine, nerede ise sokaklara adını veriyorlar..

Biz bunu eleştiriyoruz..

Suç işleyen kişilerin kahraman gibi gösterilmemesini söylüyoruz.. 

Ama muhataplar frene basmıyorlar..

Diğer taraftan M. Ali Ağca için ise..

İşlediği iddia edilen suçun cezasını da, beşeri kanunlar nezdinde yattığı halde..

Akit tv kendisini kahraman gibi göstermeksizin..

Asla böyle bir niyet taşımaksızın..

Gençlere rol model göstermek için de değil..

12 Eylül öncesi şiddet olaylarının arka planını anlamak, kamuoyuna aktarmak için..

Canlı şahitlerinden dinlemek, bu konuda halkı da aydınlatmak için..

12 Eylül sonrasında dahi, önceki yıllarda şiddet olaylarına karışanların cezaevlerinden nasıl kaçabildiklerini.. Başka ülkelerde benzeri şiddet olaylarında nasıl rol alabildiklerini genç nesillere anlatmak ve ders çıkarmalarını sağlamak için..

M. Ali Ağca Akit tv’de konuk edilince..

RTÜK hemen toplandı..

Sözcü hakkında verilen her cezada, itiraz eden CHP’li üyeler, DEM’li üyeler, İP’li üyeler vardır ama..

Akit tv’ye cezaya sıra gelince, AK Partilileri de diğer partililer ile birlik olup, cezayı oybirliği ile kestiler..

Solcular gibi sahtekarlık yapmayalım..

RTÜK’ün verdiği cezaların yayın kuruluşları için en ağırı, yayın durdurmadır.. Sonrasında para cezasıdır..

Bize verilen ceza para cezası idi.. 

Ama öyle 15-20 bin değil, tamı tamamına 146.878 TL.

Verilen cezayı, Ankara 20. İdare Mahkemesi’ne götürdük, iptalini istedik.. 

Dün mahkemeden karar geldi: “Davanın reddine.. Vekalet ücretinin davalı Akit tv’den tahsiline..”

Ben Akit tv hakkındaki Ankara 20. İdare Mahkemesi’nin gönderdiği gerekçeli kararı okurken, internet sitelerine bir haber düştü..

“Sözcü Tv hakkında RTÜK’ün verdiği 10 gün süre ile yayın durdurma cezası, mahkemeden döndü. Ankara İdare Mahkemesi, yürütmenin durdurulmasına karar verdi..”

Evet, para cezası ile yayın durdurma birebir kıyaslanacak cezalar değil..

Ama lütfen.. Sözcü’ye verilen ceza için yürütmeyi durdurma kararını hemencecik verebiliyorsunuz....

Kıldan tüyden gerekçelerle..

Hemen her gün, M. Ali Ağca’ya isnat ettiğiniz “Toplumu şiddet ablukasına alma”yı; Sözcü tv her gün, sabah akşam tekrarlıyor.

Üniversiteli gençleri sokaklara çağırıyor, polislere direnmeye, hatta saldırmaya çağırıyor.

M. Ali Ağca, Akit tv’de konuk olduktan sonra, tek bir şiddet eylemi, tek bir olay yaşanmamış ama.

Sözcü TV’nin tahrikleri sonrasında, polisler yaralanmış, gençler suça itilmiş..

Buna rağmen kesilen ceza için, yürütmeyi durdurma kararı veriliyor.

Sonrasında aylar, belki yıllar sürecek bir yargılama olacak..

3 sene mi, 5 sene mi sonra, yürütmeyi durdurma kararı şimdiden çıktığına göre..  İşin sonunda da, “Cezanın iptaline” kararı verilecek.

Ceza iptali denildi ise, sanılmasın ki, Sözcü pir-ü pak, hiçbir kusuru yok, durduk yerde ceza verilmiş.

Büyük ihtimalle, “Şu yayınla ilgili verilen ceza biraz ağır olmuş, bu konuda şöyle bir ceza daha uygun olurdu” türünden karar verilecek..

Usuli bir ceza iptali olacak..

Ama.. Ceza iptalinden sonra RTÜK’ün toplanıp, tekrar yeniden karar vermesi imkanı kalmayacak. 

Verilecek cezanın daha kısa süreli yayın durdurma yerine, para cezası olması halinde, değerler kuşa dönmüş olacak..

Hatta ceza verme yetkisi, belki zamanaşımına bile uğramış olacak..

Akit tv’ye uygun görülen ceza ise, çoktan tahsil edilmiş olacak.. Ama olaylara baktığınızda, ağlayan kim? Sözcü..

Sözcü’nün cezası ile ilgili yürütmeyi durdurma kararı ile ilgili gündem olmasa, belki Akit tv’ye verilen cezanın kesinleştiğini, davamızın reddedildiğini, haber bile yapmayacak, bu konuya hiç değinmeyecektik..

Ama kıyaslama yapmak için.

Ağlayanların hâlâ nasıl güçlü olduklarını, bizlerin ise 28 Şubat’ta da, bugün de hep cezaya maruz kalan grupta olduğumuzu ispat için, yazmak zorunda kaldık..

Sadece RTÜK ekseninde değil, yaşananlar..

Sitemimiz de, bir olayla sınırlı değil.

Dünkü adliye haberlerinden bir demet sunalım..

Nureddin Yıldız hocanın Boğaziçi Üniversitesi’ndeki konferansını, şiddet eylemleri ile engellemek isteyen, hatta yumurta atarak saldıran, küfür eden provokatörlerin tamamı dünkü duruşmada tahliye edilmişler.

İnternet siteleri, televizyonlar, “5 öğrenci hakkında tahliye kararı” diye veriyorlar haberi..

“Adli kontrolleri olanların da, buna ilişkin kararları da kaldırılmış.. Mintax’la tertemiz olup, çıkıvermişler..

“Nureddin Yıldız hocaya hayır, Che Guevara rehberimiz. Tam bağımsız Türkiye” çelişkileri ile motor yakan üniversiteliler,  tahliye olunca, “Bu ülkede hukuk yok” sözünden dolayı özür dilemişler mi?

Hayır..

Bitmedi..

Saraçhane’de, rüşvet tutuklusu Ekrem İmamoğlu’nun cezaevine girişini protesto edenlerden son 14 kişilik grup da dün tahliye edilmiş.

Hani, bu arkadaşlar, “Gençler tutuklu. Eğitim hakları kısıtlanıyor. Mahvolduk. Bittik. Eğitim hakkı yok edildi, gençler yıl kaybediyor.” diye ciyaklıyorlardı ya..

Şimdi o “öldük, bittik, mahvolduk” diyenler.

“Üniversiteliler içerde, ne yapacağız biz şimdi” diye tepinenler.

Sanki üniversitelerin anfilerine gelinip, ders dinleyen öğrenciler, durduk yerde gözaltına alınmışlar gibi algı oluşturanlar.

O öğrenci görünümlü provokatörlerin, polise molotof attıklarını, kezzap attıklarını, sopalarla saldırdıklarını gizleyenler..

Şimdi, “Oh be özgürlük geldi” diyecekler mi? “İşte özgür üniversite. Üç günlüğüne, beş günlüğüne, belli sebeplerle gözaltılar yaşansa da. Tutuklamalar olsa da., Şu an herkes tahliye oldu” diye, gerçeği dillendirmeyecekler..

Yine ağlaşacaklar..

Yine bu ülke için geceli gündüzlü çalışan Cumhurbaşkanını devirmek için, sokak hareketleri dahil, her türlü şiddet olaylarını hem tahrik edecekler, hem de içinde rol alacaklar.. 

Düşünsenize..

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemalettin Aydın, “Okumaya gelene paspas, eylem yapmaya gelene dağ gibi durmaya da hazırım” diyor..

Üniversite çatısı altında, illegal gösterilere izin vermeyeceğini, ama öğrencilerin eğitim hakları için de, kendisini onlara paspas yapacağını, egosunu da ayaklar altına alarak söylüyor..

Cumhuriyet gazetesi, “Rektörden öğrencilere tehdit” başlığı atıyor.

Yazıklar olsun sizin hepinize..

Yazıklar olsun, bunların ağlaşmalarına kulak verip, kıldan tüyden sebeplerle cezalarını durduranlara..

Üniversiteli öğrencilerin istismarına sebep olanlara.. 

 Ali Karahasanoğlu / Yeni Akit Gazetesi

Yorumlar7

  • Alptekin 2 gün önce Şikayet Et
    Düşmanın silahıyla silahlanın, buyurur efendimiz, İslam'a ve müslümanlara düşman zihniyet her yeri zapt etmiş bizimkilerin çoğuda uyumuş, onlar itine sahip çıkarken utanmadan sıkılmadan, bizler yiğitleri sözlü olarak bile savunamıyoruz
    Cevapla
  • Kaan 2 gün önce Şikayet Et
    Ellerinize sağlık yazınız yine çok önemli tespitler içeriyor.
    Cevapla Toplam 4 beğeni
  • Cece 3 gün önce Şikayet Et
    Bizim mahallenin ezik sağcıları , parayı bulan sağcıların eşlerinin çocuklarının altında son model cipler, rezidanslardan daireler ancak bizim cenahtan gözükmek için yalandan durumlar, amerikalı beyazlara benzemeye çalışan zenciler gibi yani, Tom amca olmaya hevesli zenciler. Adamın zihniyeti böyle ise bunlar herhalde Akit gibi düşünmez
    Cevapla Toplam 11 beğeni
  • Yavuz Sultan Selim 3 gün önce Şikayet Et
    Demek ki neymiş bizim cephe sağlam değilmiş, karşı mahalle tuvalet terliğine bile sahip çıkarken biz en küçük bir yara alınca cepheyi terk ediyoruz, o halde sorabilir miyim; bu mu sizin davanız veya affedersiniz ama sizinki ne davası cüzdan davası mı ?
    Cevapla Toplam 9 beğeni
  • Doğrucu Davud 3 gün önce Şikayet Et
    Ağaç kesilirken demiş ki; beni kesen baltanın sapı bizde ne edeyim ? Bir şarkı vardı yaram içerde diye işte o hesap ...
    Cevapla Toplam 9 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat