“Yalanlar ve gerçekler”, mızrak çuvala sığmıyor beyler!

  • GİRİŞ07.06.2025 10:55
  • GÜNCELLEME07.06.2025 10:55

“Yalanlar ve gerçekler” dediler mi..

Ben dört göz kesilirim..

Hangisi yalan, hangisi gerçek, açıkça anlatılıyor diye sevinirim..

Son zamanlarda, İBB bu hizmeti veriyor..

Ama her seferinde, yalanlar eşliğinde, gerçekleri yalan diye itham etmeye kalkışıyor..

Sonuncu “Yalanlar ve gerçekler” açıklaması, Ali Nuhoğlu’nun itirafları ile ilgili..

İBB, “İSKİ’den ödeme çıkarıp villa aldırdılar” iddiasını yalanlamış..

“İSKİ’den ödeme”den önce, KİPTAŞ’tan 1 milyar TL’lik işin, 2 milyar TL’ye alımı sözkonusu. Yani devlete kazık atmak sözkonusu.. ve bu ihalenin en başında % 10 peşin ödeme alınması sözkonusu..

Ali Nuhoğu, belki de savcılığı da şaşırtmak için, hâlâ Ekrem İmamoğlu’nun derin güçler tarafından cezaevinden çıkarılacağına dair bir küçük ümidi olmalı ki, İSKİ ödemesi ile üc villa arasında ilişki kurarak, itirafta bulunmuş.. 

Savcılığın, KİPTAŞ’tan alınan 2.1 milyarlık ihale ile de konunun bağlantısını sorması gerekir..

Ama itiraftaki İSKİ ödemesi”ni de hepten yabana atmamamız gerekir.

Çünkü İBB açıklama yaptığını öne sürerek, itirafı yalanlıyor..

Ama yalanlamada, “İSKİ’den Ali Nuhoğlu ve bağlantılı şirketlere 500 milyon ödeme yapılmamıştır. Yapılan ödeme şu kadardır.” demiyor.

Veya.. “Hiç ödeme yapılmamıştır” da demiyor..

Ya ne diyor?

Buyrun okuyalım: 

“Hiçbir belgede İSKİ ile İmamoğlu İnşaat arasında doğrudan bir ihale ilişkisi bulunmamaktadır.”

Tam bir aptala yatma numarası..

Affedesiniz, “İSKİ ile İmamoğlu A.Ş. arasında ihale ilişkisi var” diyen mi oldu?

İddia edilmeyen hususlar üzerinden açıklama yapmaya başlarsanız, okuyucuyu adeta yumruk yağmuruna tutmuş olursunuz..

Sonrasında okuyucu, somut bir açıklama göremediği için, açıklamayı okumaktan vazgeçer. Fakat aklında, “İBB’den yalanlar ve gerçekler” başlığı kalır..

“Demek ki İBB aleyhine yalanlar atılıyormuş, kurum da gerçekleri açıklamış” diye kafasında oluşan algı kalır..

Lütfen söyler misiniz, bu cümleden sonraki şu ifadeyi nereye oturtacaksınız:

“Sunulan belgelerde, Güllüce Tarımcılık Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile İmamoğlu İnşaat A.Ş. arasında taraflarca noter huzurunda düzenlenmiş açık ticari işlemler yer almaktadır. Komisyon ya da kamu zararı iddiasını destekleyen hiçbir resmi evrak, fatura, ödeme dekontu veya mahkeme kararı mevcut değildir.”

Engin Civan olayında, mahkeme salonu yankılanıyordu ya: “Rüşvetin belgesi mi olur, lan p..k” diye..

Şimdi bunlar da, “belge yok” diyorlar.

Kendileri çok akıllı. millet de aptal, sanki..

Ve 10 satırlık açıklamada, başlıyor birbiri ile çelişkili ifadeler:

“Güllüce Tarımcılık A.Ş.’nin 100 hissesinin İmamoğlu İnşaat A.Ş. tarafından 48 milyon TL bedelle satın alındığı açıkça kayıt altına alınmıştır (Noter onaylı karar defteri – 04.03.2024).

Yine taraflar arasında yapılan protokolde, 87 milyon TL’lik bir borcun ödenmesi karşılığında İstanbul Beylikdüzü’nde yer alan iki taşınmazın devri taahhüt edilmiştir.”

Affedesiniz..

Satım bedeli ilk cümlenizdeki gibi 48 milyon mu?

Yoksa ikinci cümlenizdeki gibi 48+87 milyon, yani 135 milyon TL mi?

Kendi açıklamanızdaki rakamlar bunlar.

Ne emniyet var işin içinde. Ne savcılık..

Kendiniz yazmışsınız. Arada başka cümle yok.

İki cümle alt alta.. Ve birinde 48 diye belirtilen satım bedeli..

Hemen altında 48+87 135 milyon olarak gösterilmiş.

Durun daha bitmedi..

Çuvala göre, mızrağı kesiyorlar.. Mızrak çuvala girsin diye..

Olmuyor, bu sefer çuvala ek yapıyorlar ki, mızrak sığsın..

Ama yine olmuyor, yine olmuyor..

“Yalanlar ve gerçekler”den aktarmaya devam ediyorum:

“Güllüce Tarımcılık A.Ş.’nin 87 milyon TL’lik borcu İmamoğlu İnşaat tarafından üstlenilmiş; (..) ‘Ayrıca şirket hisseleriyle birlikte şirketin mevcut borçları da devralınmıştır.’ ifadeleri anlaşmada açıkca yer almıştır.”

Trilyonlara varan bütçeye sahip, 100 bini aşkın kadrosu ile devasa bir kurum olan İBB’yi rezil eden açıklamayı gördünüz mü?

Mürekkep yalamış bir tane de mi adamınız yok..

Bıraktım mali müşaviri, hukukçuyu, ticaret lisesi mezunu bir çalışanınıza da mı göstermediniz, bu açıklamayı..

Güllüce Tarımcılık A.Ş.’nin tek hissedarı Ali Nuhoğlu, hissesini İmamoğlu A.Ş’ye satmış..

Olay bu..

Bunun doğal sonucu, Güllüce Tarım A.Ş.’nin borcu, yine kendisinde.. malvarlığı da yine kendisinde..

Ama..

Güllüce Tarım A.Ş. artık Ali Nuhoğlu’nun değil, İmamoğlu A.Ş.’nin..

Dolayısı ile araya 87 milyonluk borcu sıkıştırmanızın anlamı ne?

Mızrak, çuvala sığmadığı için değil mi?

Ama, bu açıklamanızla da, mızrak çuvala yine sığmıyor ki..

“Şirket alımı, borç devri ve gayrimenkul protokolüyle olur” diyorsunuz..

Şirket alındığında, borç devrine gerek yok, benim çok bilmiş, ehliyet sahibi, liyakat dolu İBB yöneticilerim..

Gayrimenkul protokolüne de gerek yok..

Bunlara ne zaman ihtiyaç duyulur biliyor musunuz?

“Mızrak çuvala sığmadığı zaman!”

Çuvaldan büyük mızrakla ortalıkta dolaşmıyorsanız. Her şeyi usulüne uygun yaptı iseniz.. sadece hisse devri yaparak, işi tamamlamış olursunuz.

Ama işin içinde üçkağıtçılıklar var ise..

Rüşvet karşılığı hisseler alınıyor, gerçekte bir şey ödenmiyorsa..

“Sen bana nakit rüşvet vermene gerek yok. Sahibi olduğun hisseyi satmış gibi yap.. Ben de sana ihale vereyim. Daha önce aldığın ihaledeki ödemeyi yapayım” derseniz..

Hele hele, kibir abidesi Ekrem bu işin içinde ise.

“Bir şeycik olmaz. Yapın gitsin. Bana kim hesap soracakmış. Silkelesin de göreyim. Vız gelir tırıs gider” diyen Ekrem bu işin başında ise..

Koca koca İBB bürokratlarına, böyle saçma sapan açıklamalar yaptırılıp, bir de başlığa “Yalanlar ve gerçekler” yazdırılır, işte..

Şunu da söyleyeyim..

Yalancı pehlivan görünümündeki avukat Mehmet’in riyakarlığını da tescilleyelim..

Aynı zamanda İBB’nin de, üç kuruşluk yalanlardan nasıl medet umar duruma düştüklerini görelim..

Diyorlar ki beyler: “Noter onaylı sözleşmeyle 48 milyon TL’ye satın alınmış.”

Ben de İBB’ye, yalancı pehlivan avukat Mehmet’e hodri meydan diyorum:

“Noter tasdikli satış sözleşmesini gösterin bana.”

Ama lütfen, cambazlık yapmayın.

Şirket kararını değil..

Hani arabuluculuk sözleşmesi yapmışsınız ya..

O arabuluculukta, taraflardan birisi Ali Nuhoğlu, diğer taraf da İmamoğlu A.Ş. olarak görülüyor ya..

Bu iki kişi arasında, noter tasdikli satış sözleşmesini gösterin bana..

Yazdıklarımın hepsini çöpe atacağım..

Noter tasdikli karar defterini gösterip (Ondaki sahtekarlık da, daha sonra çıkacaktır, ama o ayrı konu), noter tasdiki olmayan daha sonra mızrağı çuvala sığdırmak için yapılmış “satış sözleşmesi” için de “noter tasdikli” diye tanıtım yapmak, ancak kenar mahalle müteahhitlerinin işidir.. İBB’yi beş  paralık ettiniz, bari susun da, sizi adam sananlarda itibarınız sıfırlanmasın..

Ali Karahasanoğlu / Yeni Akit Gazetesi

Yorumlar3

  • Miso 1 gün önce Şikayet Et
    Bu açıklamalar size degil, kitleye...o kitleye ne kitlersen yerler, açıklamanın mantık içermesine gerek yok...
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • Maraşlı 1 gün önce Şikayet Et
    Milletin parası kuruşuna kadar, donlarına kadar tahsil edilmeli. Acilen gizli açık örtülü tüm mallarına el konulmalı. Başta Ekrem olmak üzere hepsine en ağır cezalar verilmeli. Asrın hırsızlığı, rüşveti millete iyi duyurulmalı, anlatılmalı. Bu konuda pasif kalınıyor maalesef.
    Cevapla Toplam 4 beğeni
  • İsmet koç 1 gün önce Şikayet Et
    Söz konusu açıklamayı yapan ibb sorumlularının yalanları mahkemece tespit edilirse hukuki sonuçları olmalıdır.
    Cevapla Toplam 6 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat